Güncelleme Tarihi:
Yaz sezonu sonunda açılması planlanan dünyanın en lüks otel zincirlerinden The Ritz Carlton’ın İstanbul halkasında açılış hazırlıkları yoğun bir şekilde devam ediyor.
Çalışmak üzere "hanımefendi" ve "beyefendilerin" arandığı oteldeki 385 pozisyon için 12 bin kişi başvurdu. 230 kişi ile kontrat imzalanırken, yaklaşık 600 kişinin bilgileri, otelin "yetenek bankası"na konuldu.
Kentin en merkezi alanı Dolmabahçe’de yer alan The Ritz Carlton İstanbul’un Müdürü Jennifer Brown, bir taraftan eleman seçimi yapılırken, bir taraftan mal sahibi ve inşaat firmasıyla son detaylar üzerinde çalışıldığını söyledi.
Bu arada konsepti oluşturmaya çalıştıklarını anlatan Brown, şunları söyledi:
"Otele alınacak her türlü ürün konusunda, The Ritz Carlton tarafından saptanan standartlara uyumu sağlarken, nasıl Türkiye’ye uygun hale getirebiliriz, bunu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yani küresel standartları, yerelleştirmeye çalışıyoruz.
Fiziksel olarak binada nasıl değişikliklik yapılması gerekiyorsa onları yapıyoruz. Nasıl bir teknoloji, nasıl bir eleman grafiği... oluşturmaya çalışıyoruz."
385 KİŞİLİK İLANA 12 BİN BAŞVURU
"Bizi diğer otellerden ayıran en önemli özellik, biz eleman almıyoruz, eleman seçiyoruz" diyen Brown, ABD’den Talent Plus ile çalıştıklarını, bu kuruluşun kişilerin içinde doğuştan varolan yetenekleri ortaya çıkaran sorular hazırladığını söyledi.
50-55 civarındaki soru ile işe başvuran kişinin içinde doğuştan böyle bir yetenek oluşup oluşmadığını ortaya çıkardıklarını kaydeden Brown, "Bunlar psikolojik, mesleki sorular da içeriyor. Belboydan en üst kişilere kadar herkes bu testten geçmek durumunda" dedi.
İşe alınacakların empati sahibi olması, ekip çalışmasına uyum sağlayabilmesi ve hizmet etme gönüllüsü olması gerektiğini vurgulayan Brown, şu bilgiyi verdi:
"Enterasan bir taleple karşılaştık. Sadece bir kere ilan verdik. 12 bin kişi, 385 pozisyon için başvurdu. İnsan kaynakları özgeçmişleri inceledi. Sayı 2.500’e indirildi. Daha detaylı bir şekilde tetkikten sonra, 1.250’si ön mülakata girmeye hak kazandı. Bunların yarısının bizim aradığmız yeteneğe sahip olduğunu bulduk ve bunları bizim yetenek bankamıza koyduk."
Otel Müdürü Brown, 600 kişinin yeteneği ölçmeye yönelik ikinci bir mülakata girdiğini ve 230 kişiyle kontrat imzalandığını bildirdi.
HANIMEFENDİ VE BEYEFENDİLERİZ SLOGANI
Müşteri tatmini ile çalışan tatmininin birbirine paralel giden unsurlar olduğuna işaret eden Brown, "Personel Andı"nda yer alan "Bizler hanımefendi ve beyefendilere hizmet sunan hanımefendi ve beyefendileriz" sloganının çok büyük anlam içerdiğini vurguladı.
"Niye The Ritz Carlton’a başvurdunuz" diye sorduğunda, en çok karşılaştığı yanıtın, "Çünkü bu sloganı duyduk, çok hoşumuza gitti" şeklinde olduğunu söyleyen Brown, Personel Andı’nda yer alan "Ritz Carlton Oteli’nde çalışan hanımefendilerimiz ve beyefendilerimiz, konuklarımıza sözünü verdiğimiz üst hizmetin en önemli kaynağıdır" cümlesinin de, otelin bakışını ortaya koyduğuna dikkati çekti.
The Ritz’in, "çok milletten insanla çalışmanın zenginlik katacağına" inandığını belirten Brown, İstanbul otelinde 10 milletten, Dubai’deki otelde 53 milletten insan çalıştığını bildirdi.
Yılda 120 saat ile dünyada kişi başına en fazla eğitim veren otelcilik kuruluşu olduklarını da kaydeden Jennifer Brown, şöyle devam etti:
"The Ritz Carlton’da asla üçgen bir hiyerarşi yok. Neden yok, çünkü kapıda duran belboy da genel müdür de müşteri ile temas halinde. O zaman hiyerarşi olmaması lazım. Düz bir hiyerarşi yani.
Bunu nasıl kanıtlıyor; garson da olabilir, belboy olabilir, müşteri memnuniyetsizliğine sebep verebilecek bir hata olduysa, müdürüne sormadan, örneğin garson restoran müdürüne sormadan 2 bin dolara kadar o müşterinin zararını ve memnuniyetsizliğini tazmin edici para harcama yetkisi vardır.
Bu dünyada nadir otellerde olan bir uygulama. Üçgen hiyerarşiyi ortadan kaldırıyor, seni yetkili kılıyor."
OTELİN KALİTE MÜDÜRÜ OLACAK
The Ritz’in, ISO9000’lerin yaratıcısı dünyanın en büyük kalite kurumu Malcolm Baldridge Award’dan 1992 ve 1999 yıllarında kalite ödülü kazanan tek otel zinciri olduğuna işaret eden Brown, "Dünyada herhalde pek duyulmamıştır kalite müdürlü otel, ama bizde var. İstanbul Oteli’nde de kalite müdürü olacak" dedi.
The Ritz Carlton İstanbul’un yaz sonunda açılmasının planlandığını ve çalışmaların bu çerçevede yürüdüğünü belirten Brown, "Bizde prensip, tek eksiklik olmadan kapıların açılması" diye konuştu.
Uluslararası zincirin az sayıdaki üst düzey kadın yöneticilerinden 34 yaşındaki genç müdür Brown, açılıştan önce dünyanın dört bir yanından gelecek 100 eğitimcinin, 9 gün boyunca geç saatlere kadar bütün personeli eğiteceğini bildirdi.
Jennifer Brown, hitap ettikleri müşteri kitlesi olarak, tüm seyahat eden kişilerin en tepedeki yüzde 5’lik kısmının kendilerini ilgilendirdiğini söyledi.
MÜŞTERİLERİN ÖZELLİKLERİ YAKINDAN İZLENİYOR
Otelin bir özelliğinin de, kalan müşterilerin özelliklerini yakından takip etmesi olduğunu ifade eden Brown, şunları söyledi.
Kişiye özel hizmet veriliyor. Müşterimiz otellerimizde konakladıkça, (4 yastıkla uyuyor, kuş tüyü yorgan kullanıyor, çilek suyu içmekten hoşlanıyor, masaj seviyor) gibi birtakım şeyler sürekli işleniyor. Dubai’de de kalsanız, Berlin’de de kalsanız, eğer çilek suyu içmeyi seviyorsanız, odaya girdiğinizde odanızın buzdolabında o çilek suyunu buluyorsunuz. 1 milyonun çok üzerinde çok ince ayrıntılarını bildiğimiz dünyanın dört bir yanında müşterilerimiz var."
İstanbul otelinin pazarlanması için şimdiden dünyanın pek çok merkezinde ve yurtiçinde temaslar sürürken, The Ritz Carlton İstanbul, Türkiye’de ilk kez SPA denilen, 1600 metrekarelik bir alanda, hamam, masaj odaları, havuz, jakuzi, buhar banyosunu birararaya getiren bir kompleksi de müşterilerin hizmetine sunacak.
İstanbul Boğazı’na hakim manzaralı otelin 21 executive suit, 1 Ritz-Carlton suit ve 39 Club odası dahil 244 delüks odası bulunuyor. Ayrıca, 600 kişilik balo salonu ve 6 toplantı salonu, şirketlerin organizasyonlarına ev sahipliği yapacak.