Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2005 00:00
Narkotikte görev yapan BaÅŸkomiser Zafer Ercan, özellikle gençleri uyarmak için üç yılda 378 konferans verdi, 132 bin veli ve öğrenciye ulaÅŸtı. Åžimdi deneyimlerini bir kitapta topladı. Ä°stanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Åžube Müdürlüğü’nde görev yapan BaÅŸkomiser Zafer Ercan, özellikle gençleri uyarmak için 2002 yılında 97, 2003 yılında 101, 2004 yılında 180 olmak üzere üç yılda toplam 378 konferans verdi. Ercan, 132.300 veli ve öğrenciye ulaÅŸtı. Åžimdi ise tüm deneyimlerini ‘Testi Kırılmadan/Bir Narkotikçi Gözüyle Erken Uyarı Sistemi’ adlı kitapta topladı. DoÄŸan Kitapçılık tarafından yayımlanan kitapta, insanın tüylerini ürperten gerçek hikáyeler var.En önemli ve en çok sorulan sorudur: ‘Ben çocuÄŸumun uyuÅŸturucu kullandığını nasıl anlarım?’ Anlamak mümkün olduÄŸu kadar, anlamamak da mümkündür ve bu tamamen anne ile babanın çocuÄŸuyla olan iliÅŸkisine baÄŸlıdır. Bu iliÅŸkiyi geliÅŸtirirken de, günümüzde en çok duyduÄŸumuz sözlerin başında ÅŸu gelir: ‘Ben çocuÄŸumla arkadaşımdır.’ Aman dikkat! ÇocuÄŸunuzun arkadaÅŸa deÄŸil, anneye ve babaya ihtiyacı var. ArkadaÅŸ olmayı, ‘onunla konuÅŸabilme, her konuyu paylaÅŸabilme’ anlamında kastediyorsanız sorun yok. Ama iliÅŸkinin boyutu karıştırılırsa sorun var demektir. Bir örnek:16 yaşındaki bir kızın itirafı Konferans verdiÄŸim liselerden birinde, aklı başında bir kızımız yanıma geldi ve özel bir konuyu konuÅŸmak istediÄŸini söyledi.(...) Kızımız anlatmaya baÅŸladı: ‘16 yaşındayım, sigara içiyorum ama esas söylemek istediÄŸim ÅŸu: Ben günde üç dört adet ecstasy kullanmaya baÅŸladım!’ (...) 16 yaşında güzeller güzeli bir kızımız diyor ki, ‘Günde üç dört adet ecstasy kullanır hale geldim’ ve devam ediyor konuÅŸmaya: ‘Konferans olduÄŸunu söylediklerinde önce aÅŸağıya inmek istemedim, hatta tuvalete gider gibi yaptım ve salona girmedim, ama daha sonra kendime söz geçirerek ne olursa olsun gidip dinlemeliyim dedim ve geldim. Anlattığınız öyküdeki B. beni çok etkiledi; ben onun gibi olmak istemiyorum, bana yardım eder misiniz?’ Bir iki kez telefonla irtibatımız oldu; kararlı tavrını her görüşmemizde bana anlattı ve iyi bir yola girdi. Esas anlatmak istediÄŸim ve umutlarımın kırıldığı an ise ÅŸu oldu: Yine telefonla aradığı bir gün bana normal günlük hayatını anlatırken, ‘Zafer AÄŸabey, geçen cuma dışarı çıktık, fazla dağıttım’ dedi. Ben iyiye yorarak gençtir, eÄŸlenmiÅŸtir diye içimden geçirmeye çalışırken anlatmaya devam etti: ‘Gece kulübüne gittik...’ der demez, ‘Nasıl yani, sen 16 yaşında, nasıl girdin ki?’ diye sormaya kalmadan, ‘Yanında annen baban olunca sorun yok’ dedi. Oh dedim yine iyiye yorarak, içimden geçen de, ‘Ne olabilir ki, genç kız kulübe gitmiÅŸ dans etmiÅŸtir’ oldu. O ise, ‘dağıtma’ kelimesinin karşılığını buldum diyerek biraz rahatladığımı sandığım o anda, son vuruÅŸunu yaptı: ‘Dağıttım, çünkü o gece 1,5 ÅŸiÅŸe ÅŸarap içtim...’ Bunları der demez ‘ne’ kelimesini ‘neeeeeeee’ diye uzatarak ÅŸaÅŸkınlığımı belirttim. Karşı taraf çok rahat bir ÅŸekilde, ‘Ne var ki bunda’ demez mi!Evet, ne vardı ki bunda, ben de nasıl bir adamsam 16 yaşında bir kız anne babasının yanında 1,5 ÅŸiÅŸecik ÅŸarap içiyor ve ben de ÅŸaşırıyorum, hayret bana deÄŸil mi? Böyle bir aile ortamındaki çocuk günde üç dört adet ecstasy de kullanıyorsa, anne baba ‘Benim çocuÄŸum neden bu duruma geldi’ demeyecek!Televizyon tehlikeli bir alettir. Dikkat!.. Kanunen yasak olmayan ama denetim altına alınmazsa, biz narkotik polislerinin yakaladıkları kadar tehlikeli olan aletin adıdır ‘televizyon’... UyuÅŸturucu ve bağımlılık sorununun, ilk baktığımızda televizyonla alakası yok gibi görünse de, durum göründüğü gibi deÄŸildir. Televizyon alet olarak durduÄŸu yerde durur, fiziksel olarak insana tabii ki hiçbir ÅŸey yapamaz ama seyredilen programlar eÄŸer doÄŸru seçilmezse iÅŸte o zaman sorun baÅŸlar. Evde bir televizyonun bulunmasından daha kötü olan nedir? Ä°ki ya da üç televizyonun bulunmasıdır. Hadi ev gezmeleri, dizi seyretme zamanlarına çevrildi ama evde birden fazla televizyon varsa, bunu kontrol etmek imkánsız hale gelebiliyor. Herkes izlemek istediÄŸi program için odalara dağılıyor, ev halkı birbiriyle konuÅŸmuyor, sohbet etmiyor. Kim, nerde, ne yapıyor bilen yok. Çocuk ne izliyor, internette nereye girer çıkar, ‘chat’ denen çağın iletiÅŸimini hangi amaçla kullanır, bunu bilen yok. Bilmek için bakmak lazım, bakmak da yetmez görmek lazım. UyuÅŸturucuda ilk yardımAşırı derece uyuÅŸturucu madde alımında panik krizleri korkutucu gözükseler de oldukça tehlikesizdir ve genellikle çabuk geçerler. Belki herhangi bir halisinojenle örneÄŸin LSD veya uyuÅŸturucu bir mantar cinsi ile korku krizi(horrortrip) geçiriyordur. Bazı esrar çeÅŸitleri veya ecstasy ve amfetamin gibi maddeler ÅŸiddetli korku durumları yaratabilir. Bu durumda:n KiÅŸiyi sakin ve serin bir yere götürün. n KonuÅŸmaya ve yatıştırmaya çalışın. n Bağırmadan konuÅŸun, vurmayın. n Çabuk ve düzensiz nefes alıyorsa, sizinle aynı ritimde nefes almasını söyleyin. n Bu arada cankurtaran çağırın!UyuÅŸturucu yüzünden dükkanı yaktım 1953 yılında Ä°stanbul’da doÄŸdum. Ä°lkokulu zor da olsa bitirdim. Daha sonra okumadım, dayımın yanında terzi çıraklığına baÅŸladım. Başıma buyruk olmaya baÅŸladım, ardından ilk sigara tecrübem geldi. Mahalle arkadaÅŸlarımla gizli gizli sigara içmeye baÅŸladık. Günlerden bir gün aynı arsadayız. O zamanlar çok sevdiÄŸim ama bana verdiÄŸi zararları sonradan anladığım arkadaşımın biri heyecanla yanımıza gelerek, ‘Bakın bende ne var’ dedi. Hep birlikte merakla baktık; naylon gibi bir ÅŸeye sarılı, siyaha yakın koyu yeÅŸil renkte tanımadığım bir maddeydi. Ä°lk kez görmüştüm ama defalarca ismini duymuÅŸtum. Arkadaşım bitmeyen heyecanıyla anlatmaya baÅŸladı. ‘OÄŸlum var ya bu’ deyip hepimizi meraklandırdı. Bu arada korkmadım desem yalan olur. Getiren arkadaşımız anlattı nasıl içileceÄŸini. Anlattıkları arasında bu maddenin kötülüğü bulunmuyordu tabii, böyle olduÄŸunu maddeyi kullandıktan çok sonra anlamıştım. Kötü olduÄŸunu, neler kaybedeceÄŸimizi anlatsa, hangimiz kullanırdık ki! Sigaraya benziyordu, zaten sigara alışkanlığımız olduÄŸu için arkadaşımızın, ‘Sigara gibi bir ÅŸey’ teklifini kabul etmemiz daha da kolay hale gelmiÅŸti. Ama içince anladım ne olduÄŸunu! Sigaradan farklıydı, boÄŸazımı acıttı, sonra ciÄŸerlerimi yaktı. Ä°ki üç dakika geçti geçmedi, kontrolümü kaybetmeye baÅŸladım. Korktum; etrafımdaki hiçbir ÅŸey normal deÄŸildi, hiçbir ÅŸeyi tam olarak göremiyor, tam olarak duyamıyordum. Bir ÅŸeyler konuÅŸuyorduk ama ne kadar manalı ya da manasız farkında deÄŸildim. Günlerden bir gün öğle paydosunda, depo olarak kullandığımız kısımda, içinde madde olan sigaramı hazırlayıp içtim. Tüm bunlar normal olan ÅŸeylerdi, ta ki dükkánı yakana kadar. Depodan çıkıp çalıştığım bölüme geçtim, ütü yapmam gerekiyordu. Maddeyi içtikten sonra normal davranmak imkánsızdır, zaten uyuÅŸturucu niye kullanılır ki! BaÅŸladım ütümü yapmaya. Madde aşırı derecede unutkanlık yapar, ben de maddeyi yalancı çıkarmamak için ütüyü yeni diktiÄŸimiz takım elbisenin üzerinde unuttum. Â
button