OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 11, 2003 00:00
Salonun yüzde 80'i hatta daha fazlası tesettürlüydü. Ben resmen modernizm unsurlarından biriydim. Hatta bir ara rahatsız oldum. Azınlık psikolojisi işte! Siyah elbisemin yılın düğününe uygun olmadığı da kesindi. Çünkü bir renk cümbüşü hakimdi. LÜTFİ Kırdar'a giderken gözlerime inanamadım: Yılın düğününde şehir kadın polis kaynıyordu! Bu iyi
haber deÄŸil de ne? Bebek-Taksim arası 12 tane saydım. Lütfi Kırdar'ın etrafında ise bu sayı dörde katlanıyordu. Ama güvenlik ne kadar kontrol altına alınmıştı o bilinmez tabii. İçeri fotoÄŸraf makinesi sokanlar vardı.Ama esas olarak yeni trend ÅŸu: Ä°nsanlar ellerindeki cep telefonlarıyla fotoÄŸraf çekiyorlar. Hatta düğün klibi! Tek ikram edilen ÅŸey suydu! Hemen kaptım bir tane.Necmettin Bilal ve küçük Reyyan'ın samimi oldukları her hallerinden belliydi. Onlara mutluluklar dilerim. Reyyan gerçekten güzel bir gelindi, beyaz eldivenleriyle pek şıktı. Kimseyi kırmak istemem ama Ender Mermerci'nin kızından daha güzel bir gelin olduÄŸu kesin.Yeni evli çiftin bir an önce kendi kendine kalmak istedikleri de kesin. Ama bu fırsatı yakalamışken bu düğün, (pardon oyun!), hiç bitmesin isteyenler de vardı.MODA ACAYÄ°P DEĞİŞMÄ°ÅžSalonun yüzde 80'i hatta daha fazlası tesettürlüydü. Ben resmen modernizm unsurlarından biriydim. Hatta bir ara rahatsız oldum. Azınlık psikolojisi iÅŸte!Siyah elbisemin yılın düğününe uygun olmadığı da kesindi. Çünkü bir renk cümbüşü hakimdi. Tesettür modası acayip deÄŸiÅŸmiÅŸ, öyle böyle deÄŸil. Pembeler, fuÅŸyalar, camgöbeÄŸi, mor, eflatun, turuncu başörtüler. Hatta puanlı. Ellerde de hasır çantalar. Pardesülerin içinde başörtüsüne uygun dantel jüponlar.Türban tartışmasına karışmam. Siyasete alet etmesinler de kim ne takarsa taksın. Ama bu türban öyle bir ÅŸey ki, bazı kadınlara hiç yakışmıyor, bazılarını ise gerçekten güzel gösteriyor. Zülal Merve onlardan biriydi mesela. Küçük Reyyan'ın sınıf arkadaşı olduÄŸunu söyledi, bizi kırmadı bir de fotoÄŸraf çektirdi. Ayağında kovboy çizmesi olan, bandanalı bir genç kadın vardı mesela. Dayanamadım sordum: ‘‘Cehaletimi mazur görün, kafanızdaki nedir?’’ ‘‘Bandana. Yani benim başörtüm’’ cevabını aldım.ErdoÄŸan baba mı baÅŸbakan mıydıPavorotti'nin ‘‘O solo mio’’suyla Berlusconi nikanın kıyıldığı platforma çıktı. Acayip bir alkış. E pek yaratıcı bir müziÄŸin seçilmediÄŸi kesin! Arnavutluk BaÅŸbakanı anons edildiÄŸinde de, bizler biliyorduk ki, bir de o topraklarından bir müzik gelecek. Geldi de. Ama düğünün genelinde Ömer Faruk Tekbilek'in müzikleri çalındı ki, bu da düğünün modernizm unsurlarından biriydi. Etnik müziÄŸin önde gelen isimlerinden olan Tekbilek, Paris'te Budhabar'da da çalıyor! (Ayrıntı merak edenlere: Düğünde çalan parçanın adı I love You. Budhabar albümlerinin ikincisinin ikinci ÅŸarkısı. Sanatçı Tekbilek de Karslı, Kanada'da yaşıyor.)ErdoÄŸan, oÄŸlunun düğününde baba mıydı, baÅŸbakan mı? Nikah kıyılana kadar, oÄŸlunun arkasında eÅŸi Emine Hanım'ın yanında bir ‘‘baba’’ gibi dikildi. Heyecanlı, hafif mahçup bir baba gibiydi. Ama kürsüye çıktığında artık bir baÅŸbakandı. Ama ‘‘Bu düğün, devlet millet kaynaÅŸmasıdır’’ gibi mesajlar vermesi benim sinirime dokundu. Ne gerek vardı, ‘‘Bakın etrafınızdaki bu kalabalığa? Makam ve mevki, dostluk ve kardeÅŸliÄŸin önüne geçmemiÅŸtir’’ demesine.Gelinin annesi daha şıktı!Emine ErdoÄŸan, (ki Reyyan'ın annesi ondan daha şıktı!) elini oÄŸlunun sırtından bir an olsun indirmedi.Berlusconi, gelini Avrupa geleneklerine uygun olarak elinden öptü. Son derece zarif bir hareketti. Fakat ahali bunu bizdeki ‘‘el öpme’’ olarak deÄŸerlendirdi: ‘‘Gördünüz mü Ä°talyan BaÅŸbakanı gelinin elini öptü!’’ Biraz komik tabii. Sanırım bu yüzden BaÅŸbakan ErdoÄŸan bu fotoÄŸrafların basında yer almasına izin vermeyecek. Nikahtan sonra aile tebrikleri kabul ederken bir arbede yaÅŸandı. MeÄŸer nikah ÅŸekeri kriziymiÅŸ!Havalandırmanın da iyi çalışmadığını söylemem gerekiyor.Bir de beyaz kese hadisesi var. Ä°ki aile yan yana dizilmiÅŸ tebrikleri kabul ediyor, ben de girdim sıraya. Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın elini sıktım, ardından da Emine ErdoÄŸan'ın. Sonra bir baktım ki biri bana beyaz bir kese uzatıyor. Benim geline takacağım bir altınım yoktu. Haliyle keseye bir ÅŸey bırakamadım. Önce damadın sonra güleryüzlü gelinin elini sıktım. Ve salonu terk ettim.Â
button