Güncelleme Tarihi:
Fuara Amerika’dan katılan Ann Nahari, fuarın en dikkat çekici markalarından biriydi. Markanın temsilcisi Sandra Williams tesettür değil, tesettürün içi için tasarım yaptıklarını söylüyor. Uzmanlık alanları büyük beden: “Tüm dünyada tesettürlü kadınlar düz ve ışıltısız renkleri dış giyimde kullanıyor ama tesettürün altına gösterişli giyinmeyi seviyor. Bunları bir tek en yakın arkadaşlarına ve eşlerine gösteriyorlar. Pullu payetli elbiseler yapıyoruz, ipek, saten favori materyalimiz. En çok payetli, taşlı, tüylü ve yüksek topuklu ayakkabılar satıyoruz.”
BURKİNİ TASARIMCISI
Madamme BK Paris merkezli bir burkini markası. Yani tesettürlüler için denize, havuza giyme kıyafeti üretiyorlar. Sahibi ve tasarımcısı Vanessa Lourenço aslen Brezilyalı. Haute couture eğitimi almaya geldiği Paris’te kalmış. Bir burkini markası yaratmak nasıl aklına gelmiş diye soruyoruz, şöyle cevaplıyor: “Paris’teki arkadaşlarımın yarıdan fazlası Müslümandı. Hristiyanım ama İslam dinini çok seviyorum. Onları gözlemlediğimde kaliteli burkinilere çok ihtiyaç duyduklarını gördüm. Gidip İtalya’dan en kaliteli, beş dakikada kuruyan mayo kumaşlarını aldım, modern burkiniler tasarladım, üretimin tamamını Fransa’da yapıyorum.
İÇ ÇAMAŞIRSIZ GELİNLİK
Shukr Clothing’in sahibi ve tasarımcısı İranlı Modacı Soheil Abbasi fuarın en önem verilen isimlerinden biri. 25 yıldır İran’dan ABD’ye, Malezya’dan İngiltere’ye kadar dünyanın dört bir yanındaki tesettürlü kadınlar için abiye ve gelinlik tasarlıyor. Bir gelinliğinin ortalama fiyatı 20 bin TL. Neden? Çünkü hepsi değerli taşlarla süslü, el yapımı ve çok konforlu. Abbasi’nin konfor tanımı şöyle: “Gelinliklerim kalıp gibi bedene oturur. Altına iç çamaşırı giymeye bile gerek yok. Asla kaymaz, potluk yapmaz. Elbiselerimi her milletten kadın giyebilir. Saçını tam kapatması ya da yarım bağlaması önemli değil. Ben hiçbir zaman saça değil her zaman kıyafetin tasarımına odaklanırım.”
KALIPLARI DARALTTIK
Markanın adı Minel Aşk. ‘Aşktan’ anlamına geliyor. Tasarımcısı Tuğba Kuşçuoğlu (28) bu işe olan aşkını işine yansıttığını söylüyor. İzmir’de atölyesini açalı henüz yedi ay olmuş. Dünya modasını tesettüre uyguladığını, klasik kalıpların dışına çıktığını anlatıyor: “Bu alanda yapılan en sık yanlış kıyafet bedenlerinin büyük olmasıydı. Çok zayıf insanlar adeta elbiselerin içinde dönüyordu. Biz kalıpları daralttık. Pul payet çok moda olduğu için bunu tesettür abiyelere de uyguladık. Hatta elbise ve eteklerimizi kuyruklu yaptık. Eskiden abiyelere klasik eşarplar takılırken bone üstüne şal kullanımını öneriyoruz. Şalların uçlarını arkadan sarkıtıyoruz.
GEPİYERLE FORMA SOKUYORUM
Filiz Yetim ve markası Hayalen gerçekten de tesettürlü kadınların hayallerini gerçekleştiriyor. Bir kere tesettürlü olsun olmasın her kadının en büyük isteği olan zayıf görünmeyi garanti ediyor. Nasıl mı? Modellerin yüzde 80’i gepiyerli. Gepiyer bir tür korse. Bedeni forma sokuyor. Filiz Hanım vücuda bir heykeltıraş gibi form verdiklerini söylüyor. Üç yıldır Çamlıca’daki butiğinde hizmet veren Yetim’in uzmanlığı kişiye özel dikim. Kıyafet tamamlandıktan sonra elbisenin kumaşına uygun olarak türbanı hazırlıyor. Ama fazla desene ve taşa girmemeye dikkat ediyor: “Tesettürde çok aksesuvar karmaşa yaratıyor. Her zaman sade olandan yanayım.”
TAK-ÇIKAR HAZIR TÜRBAN
Şapka gibi kolayca başa takılıp çıkılan hazır türban markası Zehrace, üç yıl önce İzmir’de kurulmuş. Sahibi Zehra Kamacıoğlu aslında kadın kuaförü. Kadınların saçtan çok türban bağlatmaya gelmeleri üzerine üç yıl önce hazır türban işine girmiş. Günde 500 spor, 250 abiye türban üretiyorlar. Sırf merakımdan denedim. 15 saniye içinde tesettürlü bir geline dönüştüm.
İĞNEYLE DELMEYE SON
Akile markası fuarda, Türklerin Müslüman âlemine en büyük katkısı diye pazarlanıyor. O bir mıknatıslı başörtüsü aksesuvarı. Doğal taşlar ve Swarovski kristallerle hazırlanan mıknatıslar başörtüsünün iki ucunu bir araya getiriyor.