Deniz İNCEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2008 00:00
Dört bin yıl önce bazı doğa olayları sonucu ortaya çıkan, iki bin senedir insanlara şifa dağıtan Yalova Termal Kaplıcaları aynı zamanda birçok efsanenin kaynağı. Köy kahvelerinde, evlerde nesilden nesile aktarılan Termal efsaneleri, doğma büyüme Yalovalı Aydın Akan tarafından kitaplaştırıldı. 56 sayfalık kitapta Termal’e ilk yerleşen kadın Gogze’den, elmaslı yılana kadar pek çok efsaneyi bulmak mümkün.
Aydın Akan (57), doğma büyüme Yalovalı. 1964 yılında komi olarak çalışmaya başladığı Termal Otel ise adeta onun ikinci yuvası. Yıllar ilerledikçe burada garsonluk ve katiplik yapıp 1990’da yine buradan emekli oldu. Erken emekliliğin verdiği teşvikle soluğu çalışmaya gittiği İngiltere’de aldı. Barlarda garsonluk ve bulaşıkçılık yaptı ama gezmeyi sevdiği için hiç yılmadı. Sonra Almanya’ya gitti. Burada da aynı şekilde hem çalıştı, hem de gezdi. 1994’te Yalova’ya geri döndü ve yaşadıklarını, mücadelesini ve ilginç yerleri Umuttaki Dünya adlı kitapta topladı. 1998’de Yalova’da tatil yapan tiyatrocu, oyun yazarı Müjdat Gezen’e kitabını hediye etti. Karşılığında "Hayatımda okuduğum 10 güzel kitaptan biri sizinki oldu" cevabını aldı.
KİTAPTAKİ EFSANELERLE BÜYÜDÜ
Bu övgü dolu cevapla özgüveni pekişen Aydın Akan, Yalova Termal Efsaneleri kitabını yazmaya karar verdi. "Bölgede dünden bugüne yaşanan birçok olay var. Her biri köy kahvelerinde, ev toplantılarında ya da otellerde efsaneleşmiş bir şekilde anlatılıyor, nesilden nesile geçiyor. Ben de küçüklüğümden beri duyduğum bu hikayeleri, okuduklarım ve biraz da kendi düşüncelerimle yoğurunca ortaya bir kitap oluşturacak kadar malzeme çıktı."
Akan’ın hazırladığı 56 sayfalık kitapta Termal Aşıklar Yolu, Termal’de Göz Suyu ve Ayak Suyu’nun Buluşması, Termal’e İlk Yerleşen Kadın Gogze, Termal Güzeli Tuta, Termal’de Haksızlık Meydanı ve Yedi Kardeşli Ağaç, Termal’de Dönmeyenlerin Meydanı, Termal’de Ağlayan Su, Termal Müdürü Mazlo, Termal’in Su Perisi Sultan ve Termal’de Yaşayan Elmaslı Yılan adındaki efsaneler yer alıyor.
Kitabın dağıtımı sınırlı koşullarla yapılmış, her yerde bulunmuyor. Yolu düşenler İstanbul Yenikapı Deniz Otobüsü İskelesi’nden ve Yalova’daki otellerden temin edebilir ya da Üvezpınar Mahallesi Dinana Otel Termal - Yalova adresinden ödemeli olarak isteyebilir.
İKİ TERMAL EFSANESİ
Gözyaşı dolu bakraç bitince su fışkırdı
Evli bir kadının kocası askere gitmiş. Çanakkale Savaşları’nda yaralanmış, ölmeden önce bir şiir yazmış karısına. Mektup köye geldiğinde, kadın okuma-yazma bilmediğinden okutmak için Termal Kaplıcaları müdürünün karısına gitmiş. Eşinin şehit olduğunu öğrenip, köyüne dönmek üzere ağlayarak yola çıkmış. Yoldaki bir yokuşta karşısında hayalet çıkmış. Kocasına benzeyen hayalet "su" diyerek inliyormuş. Termal müdürünün eşine süt götürdüğü, dönüş yolunda gözyaşlarıyla doldurduğu bakracı uzatmış. Efsaneye göre, adam suyu içtikten sonra değişik doğa olayları birbirini izlemiş. Adam tekrar su istemiş ama kadın bakracın içinin boşaldığını görünce onu yere koymakla yetinmiş. Ve tam bu sırada koyduğu yerden su fışkırmaya başlamış. "Ağlayan Su"yun işte böyle acı bir olaydan doğduğu rivayet ediliyor.
Morsalkım aşıkları ölümde buluşturdu
Termal Kaplıcaları, yabancılar tarafından işletilirken savaş yıllarında terkedildi. İşletmeyi devralan köylü, güreş meraklısıydı. Her cuma personele güreş tutturuyordu. Pehlivan Yolu bölgesindeki müsabakalarda 120’şer kiloluk Rum ve Müslüman iki aşçı sürekli berabere kalıyordu. Rum aşçının kızıyla, Türk’ün oğlu en iyi izleyicileriydi ve birbirlerine aşıktılar. Mübadele döneminde Rum aşçı ailesiyle Yalova’yı terk ederken, kızı sevgilisine morsalkım tohumu vermiş. "Pehlivan Yolu’nda buluştuğumuz yere ek, eğer tutarsa birgün kavuşacağımızı gösterir" demiş. Tohumu eken, yaz-kış çiçeğin başında bekleyip onu keçilerden koruyan genç birgün hastalanır, ölür. Morsalkım hızla büyür, tüneli andırır hale gelir. Pehlivan Yolu’nun adı da Aşıklar Yolu’na dönüşür. Sevgililerin zaman zaman bu yolda görüldüğü rivayet edilir.