Tercihim ince kenarlı kadın çamaşırı

Aşktan asla vazgeçemeyeceğini söyleyen sanatçı, kadınlarda kalın kenarlı iç çamaşırlarına da tahammül edemediğini belirtti.

"Shake It Up Shekerim" şarkısının klibi için tıklayınız...

Güzel ayak seviyorum
Kadının kendi tarzı olmalı. İkinci el dükkanından da, Oscar de la Renta'dan da, pazardan da, Harvey Nichols'tan da kendine bir şeyler bulabilmeli. İnsanları etkilemek için değil, kendisi için giyinen ve yaratıcılığını gündelik hayata yansıtan kadınlardan hoşlanırım. Siyah ya da kahverengi külotlu çorap, zevksiz topuklular, çok kalın kıyafetler, yüksek belli kot ve kalın kenarlı iç çamaşırlarını kadında görmekten hoşlanmam. Güzel ayak seviyorum. Güzel ayağı kötü gösteren; kötü ayağıysa daha çirkin gösteren kötü ayakkabı seçimlerine kızıyorum.

Aşk, seks ve müzik

Modayı yakından izliyorum. Moda dergilerine, defilelere, tasarımlara ve yaratıcılarına çok saygı duyuyorum. Tek tipleşilmedikçe modanın her uyarlamasını destekliyorum. Evet, “kendine yakışan modadır”; ama demode olup gülünç duruma düşmek bir sanatçının korkması gerekenlerden. Hayatta en çok sevdiğim 10 şey huzur, aşk, seks, müzik, aile, dostluk, dürüstlük, iyi niyet, başarı, sağlık ve bonus olarak da para. Asla yanına yaklaşmayacaklarım ise kin, cinayet, savaş, uykusuzluk, anlamlı ihanet, manasız kıskançlık, aşırı olan her şey, medya maymunluğu, kötü kalpliler, hayalsizliktir.

Kenan Doğulu, vites değiştiriyor! Avrupa’da pek çok turne için anlaşma imzalayan, kostümleri için özel "styling" danışmanlığı alan, sahne dansları için profesyonel koçlarla çalışan Doğulu, Elle dergisinin nisan sayısına Eurovision sınavı ve özel hayatıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

n En büyük hayalinizin Eurovision’a katılmak olduğu doğru mu?

- Elbette değil; en büyük hayalim gelişmiş bir ruha sahip gerçek bir insan olmak. Bu tip yüzeysel hayallerim hiç olmadı. Sadece bir gün Eurovision’a katılacağımı çocukluğumdan beri biliyordum.

n Kazanırsanız planlarınız neler? Los Angeles’a tamamen yerleşecek misiniz?

- Zaten üç yıldır Los Angeles’ta yaşıyorum. İlk kez üniversite zamanı ABD’ye gitmiştim. New Hampshire Hesser College’da başlayan serüvenim 1995’ten beri sürüyor. Ama Türkiye’den hiç kopmadım, kopamam da. Türkiye’ye aşığım.

n Eurovision için ciddi bir profesyonel ekip kurdunuz, değil mi?

- TRT benden kısa sürede üç şarkı teslim etmemi istediğinde önce biraz düşündüm. En güzel şarkılarımı "Festival" albümümde kullandıktan sonra; stüdyoya girip adapte olmak biraz zor gelebilirdi. Ama korktuğum başıma gelmedi. Birbirinden güzel dokuz şarkı yaptım. Bazen korktum ve çekindim olayın ağırlığı ve sorumluluğundan, ama vazgeçmeyi düşünmedim.

n Kıyafetlerinizi kim tasarlıyor?

- Ceyda Balaban. Yıllarca kişisel menajerliğimi yaptıktan sonra, beş sene önce Londra’ya yerleşmeye karar vermişti. Styling konusunda dünyaca ünlü bir sürü ünlüyle çalıştı. "En iyi giyinen sanatçı" ödülünü alıyoruz her sene, başarısı ortada.

n Oldukça yoğunsunuz; hayatınızı kimler organize ediyor?

- Evet. Müthiş bir tempoyla çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yakın arkadaşım olan Fikret Özonur ile F&D Ses ve Işık Şirketi’ni kurduk. Fikret genel koordinatör olarak işlerin başına geçti ve benim business menajerliğimi yapıyor. Avukatlarım, mali ve stratejik danışmanlarım, müzisyen gurubum ve F&D ile toplam 50 kişilik bir ekip var.

n Kliplerinizdeki danslar ve koreografiler için eğitim alıyor musunuz?

- Evet, Uğur Yıldıran bence Türkiye’nin en başarılı ve üretken koreograflarından. Sahne şovlarım o ekibe katıldığından beri "dünyalı" meslektaşlarımla yarışabileceğim noktaya yükseldi. Eskiden konserlerde sadece iyi müzik yapmak vardı kafamda. Artık devir değişti. Biraz daha renk istiyor seyirciler. Ayrıca dans derslerine de başladım.

n En belirgin özellikleriniz neler?

- Sakinlik başta geliyor. Kötülüğe bile iyilikle karşılık vermeye çalışan, nesli tükenmek üzere olan insanlardanım galiba. Mide hastası oldum sonunda zaten. Uyumayı çok seviyorum ve en önemlisi çok unutkanım. 120 bestemden çoğunu hatırlamıyorum.

n Hangi tarz kadınlar sizi çekiyor şu sıra?

- Ne istediğini bilen, zeki, bakımlı, yaşamayı seven, neşe dolu, dertleşebileceğim ve güzel kadınları seviyorum. Anlayış çok önemli, paylaşmayı sevmeli. Söz konusu kadınım olunca akan sular durur. Süper kahraman gibi hayatın her anından zevk alsın diye doğaüstü özen gösteririm. First layd’im kalbimdeki tahta oturur.

n Hayatta en iyi yaptığınız şey nedir?

- Beş yaşımda konservatuvara girmek. Aslında bunu ailemin artılar hanesine yazmalıyız. Yaptığım en iyi şeyi daha yapmadım.

n Neleri beceremezsiniz?

- Yalan söylemek, küs kalmak, öpüşmek ve aşktan, bir beraberlikten uzak kalmak. Yalnızlığı çok sevmeme rağmen tek kişilik yaşamayı çok sevmiyorum.

n Şu an neler yapıyorsunuz?

- Eurovision, zamanımın büyük bölümünü işgal etmiş durumda. Yaz ayları için şu anda imzalanmış 46 konserim var ve nisanda 12 ülkede Avrupa turnesine çıkıyorum. Bir de yaz sonunda sinema filmi projemiz var, henüz tam netleşmedi.

Bu dünyaya ilk gelişim değil

n Dünyaya bir daha gelseniz neleri yapmak veya yapmamak isterdiniz?

- Dünyaya ilk gelişim olduğunu düşünmüyorum. Bir yerden tanıdık geliyor. Tesadüflere inanıyorum. Kuantum fiziği ve felsefeyle ilgili kitaplar ve filmler şu an favorim.

n En çok sevdiğiniz 10 şey nedir?

- Huzur, aşk, seks, müzik, aile, dostluk, dürüstlük, iyi niyet, başarı, sağlık ve bonus olarak da para.

n Ya asla yanına yaklaşmayacaklarınız?

- Kin, cinayet, savaş, uykusuzluk, anlamlı ihanet, manasız kıskançlık, aşırı olan her şey, medya maymunluğu, kötü kalpliler, hayalsizlik.