Tellioğulları’ndan Tarhan

Kemal Sunal’ın başrolünde oynadığı 1970’lerin ünlü filmi ‘Tosun Paşa’daki Tellioğulları ailesiyle bağınız olduğunu duydum. Doğru mu bu hikâye?
- Evet, Mardinli Tellioğulları ailesindenim. Orada şu an 11 köyümüz var, kime sorsan bizi bilir. Mardin’in ilk milletvekili de, ilk valisi de dedem. Zaten o filmin hikâyesi Tellioğullarıyla Seferoğulları arasındaki dava. Bu kan davası 150 yıl kadar sürdü.
Anlatsanıza...
- Mardin’de bataklık gibi bir nehir var. İki aile de bu arazinin sol tarafının kendisine ait olduğunu iddia ediyordu. Bu yüzden çok aile üyesini kaybettik. Kan davası 1956’da bitti.
Peki, ailenizin mesleği neydi?
- Ailem 1949’ta İstanbul’a geldi. Tuzla’da Deniz Harp Okulu’nun yanına villalar yaptılar. Adını da ‘Telli Kent’ koydular. Dedemin o dönemdeki en yakın arkadaşı Süleyman Demirel’di ve evlerimiz yan yanaydı. Sonra Moda’ya yerleştik. Ayazağa Ticaret Merkezi’ni, yani Maslak’taki ilk plazayı, dedem Turhan Telli yaptı. Babam da dedemle çalışıyordu. Ailede tek deli ben çıktım ve kendi markamı yaratmak istediğimi söyledim.

TARHAN TELLİ HAKAN GENCE'YE KONUŞTU / FOTO GALERİ

OKUDUĞUM TEK KİTAP ‘CİN ALİ!’
Okul hayatınız nasıldı?
- Disleksi rahatsızlığım var, kitap okuyamıyorum. Okuduğum tek kitap ‘Cin Ali’. El yazımı okuman da çok zor. ‘Altı kere sekiz’i de hiçbir zaman ezberleyemedim. Ama dikkatliyim. Altı ay önce konuştuğum birinin çorabının rengini söylerim.
Peki üniversiteyi nasıl bitirdiniz?
- Lise hayatım tam bir kabustu. Şişli Terakki’de liseye başladım. Yaramaz ve hiperaktiftim. Senelerce dayak yedim. Bu yüzden 14 yaşımda ailem beni karate kursuna yazdırdı. Kısa süre sonra Şişli Terakki’den ayrıldım. Bunu Boğaziçi, Işık ve Günaydın kolejleri takip etti. Bahçeşehir Üniversitesi’nin endüstriyel tasarım bölümünü özel yetenek sınavıyla kazanıp çalışkan bir adam oldum.
Aniden gelen değişimin sebebi neydi?
- Beynimin sol değil, sağ lobu çalışıyor.
Motosiklet merakınız nasıl başladı?
- Doğulu bir aileyiz ve tek erkek torun bendim. Ne istesem olurdu. 8 yaşında uzaktan kumandalı araba alırlardı. Onu parçalar yeniden farklı bir şey ortaya çıkarırdım.
Ve sonra kendi markanızı yarattınız...
- Bunu kafama koyduğumda 16 yaşındaydım. ABD’ye gittim makine ihtisası aldım. 2005’te ‘TT Custom Choppers’ı kurdum. İlk başta yanımda sadece ustam ve çırağım vardı. Almanya’da 42 güvenlik ve sağlamlık testinden geçtim. Sonuçta dünyanın her yerinde geçerli ‘TT’ markasını almış oldum. Şimdi 49 kişilik bir ekibim var. Dünyada ‘master’ unvanına sahip dokuz kişiden biriyim. Türkiye dışına büyük bir fabrika kuruyoruz.
Ünlü müşterileriniz var mı?
- Kenan Doğulu, Beyaz, Şafak Sezer gibi isimler var. Sonra Hollywood ünlüleri, Arap prensleri... Bir Suudi Arabistanlı “Tablo yaptıracağıma sana motor yaptırırım” dedi ve dokuz tane birden yaptırdı.
Fiyatlarınız ne seviyede?
- Motorlar 35 bin Euro’dan, otomobiller 100 bin dolardan başlıyor.

Özel üretim

Mecidiyeköy’de Tarhan Telli’nin başharfleri yazılı, ona ait bir sokak var. Amacının gösteriş yapmak olmadığını söylüyor: “Bu bir yaşam tarzı. Hayatımı burada geçiriyorum, bu mahallenin bir ruhu var” diyor.�

Üç pitbull, bir iguana

Tarhan Telli’nin ofisiyle aynı sokaktaki evindeyiz. Üç katlı villanın tasarımı ona ait. Kapının önünde kafeste üç pitbull göreceksiniz. Kaloriferin üzerinde ‘Abuzer’ isimli iguanası duruyor.Onu, kucağından indirmiyor.

Dondurucuda yılan

Üst kattan maymunu inip yanımıza geliyor. Telli kalkıp buzdolabının derin dondurucusuna yöneliyor. Elindeki plastik kabın içinde ayrılmak istemediği için derin dondurucuda sakladığı ölü bir yılan var.

Kıyafet odasından salona yangın direği

Telli’nin evi bir dağ evini andırıyor. Salonda camların üzerinde yılan derisinden dekorlar var. Şöminesi gerçek tren raylarından yapılmış. Üst kata çıkıyoruz. Merdivenler elektronik, bir düğmeye bastığınızda yerden ayrılıyor ve ikinci katla birinci katın bağlantısını tamamen kesiyor. İkinci katta yatak odası, sauna ve kıyafet odası var. Kıyafet odasının en ilginç objesi Telli’nin çocukken televizyonda görüp hayalini kurduğu, itfaiye istasyonlarında gördüğümüz yangın direği. Giyindikten sonra salona bu direk yardımıyla iniyor. Üçüncü katıysa tamamen beyazlar içinde bir sinema odası.

İstediğim kadın!

Her yıl bir buçuk ay Phuket’e yakın bir yere gidiyorum. Meditasyon yapıp dövüşüyorum.
 Çapkın değilim ama hayattan zevk alan biriyim. Gözünü açtığında sana enerji veren varlık benim için kadındır. Kız arkadaşın hem sevgilin hem arkadaşın olmalı.
Aşiret kültüründe şımarıklığa yer yok. Babamın yanında bacak bacak üstüne bile atmazdım. Vücudumda babamın portre dövmesi var. Soğuk görünebilirim ama aslında sıcakkanlı bir adamım. Bir hatanızı gördüğüm andaysa kendimi anında size kapatırım.

ALTIN VARAKLI MOTOSİKLET

Nedir bu motosikletin hikâyesi?
- Sevan Bıçakçı ile 2006’da dost olduk. “Bir motosiklet yapalım” dedi. Normalde bir motosiklet 25 günde yapılır, bunun için iki buçuk yıl uğraştık.
Nedir özellikleri?
- Sevan Bıçakçı’nın boyuna, kilosuna ve kol mesafesine göre tasarlandı. Üzerinde hayat felsefesine göre mitolojik temalar var. Tamamen el işçiliği.
Şu an bu motosiklet çalışıyor mu?
- Evet, hatta denemek için Monte Carlo’ya gittik. İnsanlar fotoğrafını çekmeye başladı.