OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 24, 2004 00:00
9 Ekim Cumartesi günü oynanan Türkiye-Kazakistan maçının izlenme payının yüzde 39 olduğunu biliyor musunuz? Peki o sırada televizyon başındaki geriye kalan insanlar ne izlemiş? Yüzde 10.9’u STV’de yayınlanan Sırlar Dünyası’nı, yüzde 10.5’i Kanal 7’de yayınlanan Kalp Gözü’nü, yüzde 9.1’i TGRT’de yayınlanan 6. His’i, yüzde 10’u ise Star’da yayınlanan Sırlara Yolculuk’u. Yani televizyon ekranlarını sırlı, büyülü programlar sarmış durumda.En son geçen cumartesi gecesi Elazığ Baskil’in Altınkuşak Köyü’nde yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Karaman’ın ‘Sırlar Dünyası’ adlı programı seyrettikten sonra ahırda kendini asması da, dikkatleri iyice bu programların üzerinde topladı. Her birinde sıradan insanların başına gelen sıradışı olaylar anlatılıyor. Kimilerinde olaylar iyice fantastik, gerçekötesi, mistik bir boyut kazanıyor, kimisinde inanılmaz tesadüfler ya da altıncı his rol oynuyor. Kimisi dini mesajlar veriyor, kimisi fanatizme karşı uyarıyor. Hatta aralarında 3. sayfa öykülerinden, Güzin Abla’nın köşesine gelen mektuplardan yararlananlar da var. Sırlı programların sırrını çözmeye çalıştık.SIRLAR DÜNYASI (STV) Bizi en çok 5-11 yaşındaki çocuklar izliyorBu programların ilki ve en eskisi. 8 yıldır yayınlanıyor. Eskiden ismi Sır Kapısı’ydı. Programın sunucusu Reha Yeprem nasıl başladıklarını şöyle anlatıyor: ‘Başlangıçta Hıristiyan misyonerlerin hazırladığı kısa metraj filmleri içeren ‘Miracles and Other Wonders’ (Mucizeler ve Diğer Olağanüstü Olaylar) adında bir dizi satın alınmıştı. Bunun yerli uyarlaması düşünülüyordu. Biz de, bir yerli bir yabancı hikaye yayınlamaya ve programın ismini de ‘Sır Kapısı’ koymaya karar verdik. Yaklaşık altı ay, devam edip etmeme konusunda bir kararsızlık yaşadık. Fakat bir yılda AGB verilerine göre 0.7-0.9 gibi belirgin rakamlar gelmeye başladı.’ Elazığ’daki intihar olayından sonra Sırlar Dünyası’nın yapımcısı Mustafa Kartal ve yönetmeni Taner Tunç sorularımızı cevaplamayı reddetti. Ancak bir ay önce Hürriyet muhabiri Arzu Akbaş’ın yaptığı bir röportajda programın yapımcısı Mustafa Kartal şöyle diyordu: ‘Senaryonun gerçek olması çok önemli. Ayrıca senaryoda formatımıza uygun sırların olması lazım. Sonra ilahiyat danışmanlarımıza din boyutunda bir problem olup olmadığını danışıyoruz.’Sırlara Dünyası 22 kişilik bir ekip tarafından hazırlanıyor. Program pazartesi, salı ve cumartesi günleri 19.55’de yayınlanıyor. Yönetmen Taner Birlik, ‘Bizi en çok izleyen izleyici grubu 5-11 yaş arasında çocuklar’ diyor. ‘Çünkü çocuklar bazı şeyleri yeni yeni öğreniyor. Sevgi nedir, kardeşlik nedir, kötü bir insan ne yapar, bir insana nasıl iyilik yaparsın, bunları belki ilk defa burada görüyorlar.’GİZLİ DÜNYALAR (SHOW TV)Dindarları fanatizme karşı uyarıyoruzAynı zamanda ATV’de yayınlanan Gerçeğin Ötesinde programının da yapımcısı olan Süleyman Nebioğlu, programın konseptini şöyle anlatıyor: ‘Diğer programlardan farklı. Tavrımız biraz protest. AB sürecine yaklaştığımız şu günlerde biz dindar insanları fanatizmden uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Mesela bir programda iki arkadaş hacca gitmeyi planladı. Biri gitti, diğeri hac parasıyla etrafındaki yoksullara yardım etmeyi tercih etti. Hacca giden adam döndüğünde arkadaşına ‘Ben seni gördüm. Sen de hacdaydın’ diyordu.’ Nebioğlu her programda sözü döndürüp dolaştırıp ‘En büyük ibadet insana yapılan iyiliktir’e bağlıyor ve dini çağdaş dünyanın gereklerine uydurmak gerektiğini söylüyor.Gizli Dünyalar’ın her bölümünde iki öykü oluyor. İyilik ve kötülük temalarının etrafında odaklanan öykülerde olağanüstü olaylar anlatılıyor, bir de ibret dersleri veriliyor. Örneğin Güneydoğu’daki kız çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak için düzenlenen Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları kampanyasından esinlenerek bir öykü yazmışlar, aile baskısı yüzünden okuyamayan Kardelen adında bir kızın dramını anlatan bölümden sonra öğretmenler tebrik telefonu açmış. Organ bağışının İslamiyet’e uygun olduğunu konu ettiklerinde Sağlık Bakanı bizzat aramış.Program 60 kişilik bir ekip tarafından hazırlanıyor ve pazartesi günleri 21.45’te yayınlanıyor. Sunuculuğunu ise Aytaç Yörükaslan yapıyor.6. HİS (TGRT)Üçüncü sayfa hikayelerinden ve Güzin Abla’dan yararlanıyoruzYedi haftadır yayınlanan programı Portakal Ajans çekiyor. Her bölümde 20’ye yakın oyuncu oynuyor. Yapımcı Murat Kürüz, 8 kişilik yazı grubunun macera, polisiye türü hikayelerle ilgilendiğini, hayatın içindeki fantezileri yakalamaya çalıştığını söylüyor. ‘Örneğin bir adamla bir kadın kısa süreli bir ilişki yaşarlar. Kadın hamile kalır ama adama söylemez. Almanya’ya yerleşir, kızını orada doğurur. 20 yıl sonra kızı Ayşe, Türkiye’ye tatile gelir, kendinden yaşça büyük bir adama aşık olur. O adam Ayşe’nin babasıdır. Aslında Ayşe adama aşık değildir. Bütün bu tezgahı annesinden intikam almak için kurmuştur...’ Senaryolar yazılırken internetteki itiraf sitelerinden, üçüncü sayfa haberlerinden, ‘Kadının Sesi’ gibi programlarda anlatılan kuma hikayelerinden ve Güzin Abla’nın köşesinden yararlanıyor. Kürüz, ‘Kelebek ekinde Anlatsam Roman Olur diye bir sayfa hazırlıyorsunuz. Aslında bizimle aynı şeyi yapıyorsunuz’ diyor.6. His, salı akşamları 21.00’de cumartesi akşamları 22.00’de yayınlanıyor.KALP GÖZÜ (KANAL 7) Hikayelerin tümü kurgu, hepsinde iyilik yap iyilik bul mesajı veriyoruzBu programda yaşanmış olaylar anlatılmıyor. Okur mektuplarına da yer verilmiyor. Hikayelerin tümü kurgu. Ders vermek gibi bir amaç da yok. Gizemli, fantastik hikayeler
sinema tadındaki kısa dizilerle anlatılıyor. Kimi zaman insan hayatında yıldızın parladığı anlar kimi zaman her şeyin karanlığa gömüldüğü zamanlar ekrana yansıyor. Programın yönetmeni Gül Güzelkaya bir röportajında şöyle diyor: ‘İnsanlar sürekliliği olan dizilerden sıkıldı. Çok çabuk sonuca ulaşacak 20-25 dakikalık dramaları tercih ediyor. Bizim bütün hikáyelerimiz, ‘İyilik yaparsanız, iyilik görürsünüz’ mesajı taşıyor. Mesela, gelin-kaynana hikayesi anlattık, bir kadın kapıma kadar gelip ‘Yavrum sağ ol, gelinim bana çok kötü davranıyordu. Sizi izledikten sonra öyle davranmıyor’ dedi.’ Kalp Gözü pazartesi ve cuma günleri saat 20.00’de yayınlanıyor. Programı 20 kişilik bir ekip hazırlıyor. Dizinin yapım ve sunumunu Süleyman Çobanoğlu üstleniyor.GERÇEĞİN ÖTESİ (ATV) Anadolu’daki halk efsanelerinden esinleniyorlarEspiri Filmcilik tarafından yapılıyor. Yapımcısı Süleyman Nebioğlu programı ‘Yalnız Değiliz’ konsepti üzerine kurmuş. ‘Bu programda insanoğlunun yüzyıllardır çözemediği sırları kullanıyoruz’ diyor. Yazı grubu fantastik senaryoları oluştururken halk efsanelerinden ve inanışlarından yararlanıyor. Ak sakallı dedeler, Hızır Aleyhisselam ve ölmüşlerimizin ruhu sık sık konu ediliyor programda. Kurtlar Vadisi dizisinden tanıdığımız Emin Olcay sunucu. 30 kişilik bir ekibin hazırladığı program perşembe akşamları saat 20.00’de yayınlanıyor.SIRLARA YOLCULUK (STAR)Teksoy anonslarında Kuran’dan örneklerSırlı programlar tutunca yılların Sadettin Teksoy’u da rotayı bu yöne kırdı. ‘Benim ‘Sırlara Yolculuk’ projesine başlamamın asıl nedeni, topluma yıllardır pompalanan televole kültürüne bir başkaldırıdır’ diyor. 35 kişilik bir ekiple hazırlanan programın şu ana kadar yedi bölümü yayınlandı. Konu, yaşanmış hikayeler. Hikaye toplamak için yazı grubu huzurevlerindeki insanlarla, park ve sokaklardaki evsizlerle konuşuyor. Programın sorumlularından Taner Türedil din temasına ağırlık verilmediğini söylüyor. Ama bazen Sadettin Teksoy anonslarında Kuran’dan örnek veriyor.Sadettin Teksoy ‘Türk izleyicisi,
magazin ağırlıklı programlardan bunaldı ve ruhuna hitap eden küçük hayat derslerinin yer aldığı bu tür yapımlara ilgisini esirgemedi’ diyor. Teksoy gelecek bölümlerde dizilerde de rol alacak. Kimi zaman bir doktoru, kimi zaman bir polisi ya da bir komutanı canlandıracak. Program perÅŸembe akÅŸamları 19.50’de yayınlanıyor.PSÄ°KÄ°YATR PROF. KEREM DOKSAT Bu programlar istihareye yatmak gibi üstelik hayal gücünüzü fazla zorlamıyorReytingler ortada. Türk halkı yemiyor içmiyor sırlı programları izliyor. En son geçen hafta Elazığ’da 9 yaşındaki bir çocuÄŸun Sırlar Dünyası’ndan etkilenip intihar ettiÄŸi söyleniyor.... - Tek bir vakadan genelleme yapmak saÄŸlıklı olmaz. Bu sadece, bu tip programların hassas ve eÄŸilimli bünyeler üzerinde ne gibi bir etki yapabileceÄŸine örnektir. Dünyanın her yerinde bu tip ÅŸeyler var. Çocukken büyüsel düşünceyle düşünürüz. Büyüdükçe düşüncelerimiz gerçekleÅŸir. Ama insan zihninde mucizelere daima yer vardır. Hepimizin hayatında birtakım problemler var. KiÅŸisel, maddi, manevi... Bu yüzden sorunları büyüsel ÅŸekilde çözen ve birtakım inanç sistemlerini gıdıklayan televizyon programları müşteri topluyor. Ä°zleyici halledilmemiÅŸ sorunların bu yolla çözüleceÄŸinin ümidini taşıyor.Yayınlanan programlarda ak sakallı dede, efendi hazretleri gibi figürler var. Sizce izleyici bu figürleri nasıl algılıyor?- Biz psikiyatride bu tiplere arketip diyoruz. Yani mucizevi figür. Sakallı ve nur yüzlü dede mesela.. Figürün ne olacağı inanç sistemine göre deÄŸiÅŸiyor. Ä°stihareye yatmak ne demek biliyorsunuz; bir sorunu çözmek için akÅŸamdan abdest alınır, namaz kılınır ve rüyaya yatılır. E bu kadar çok ÅŸartlanıldığı için de beyin sorunları bu yolla çözer. Televizyondaki programlar da öyle, hatta istihareye yatmanın da önüne geçiyor. Size birtakım inanç kalıpları veriyor. Ãœstelik hayal gücünüzü fazla zorlamıyor.Â
button