Güncelleme Tarihi:
Zağanos Mehmed Paşa, II. Mehmed saltanatında 1453-1456 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Rum devşirmesi olduğu bildirilmektedir. Denizcilikte gözetleme için zağanos (keskin görüşlü, yırtıcı bir kuş) kullandığı için zağanos lakabıyla anılmıştır. Eğitimini Edirne Enderun'da yapmıştır. Eğitiminden sonra umera sınıfına dahi olmuştur. II. Murad, oğlu ve veliahti olan Şehzade Mehmed'i Manisa sancakbeyi için gönderince önce Nişancı Mehmet Bey onun lalası olarak görevlendirilmiş ve çok geçmeden Zağanos Paşa'ya lalalık görevi verilmiştir ve Aralık 1449'da Saruca Kasım Paşa lalalık görevine atanmasına kadar bu görevi sürdürmüştür.
1443'de Şehzade Mehmed Edirne'ye çağrıldığı zaman Zağanos Paşa'ya vezirlik görevi verilmiştir. 1444'te ikinci zevce olarak II. Murad'in kızı ve Şehzade Mehmed'in ablası Fatma Sultan ile nikahlanmış ve "Damat" olarak anılmaya başlanmıştır. 1446'da vezirlikten azledilip Gelibolu sancakbeyi ve donanma komutanı olmuştur. Bir iddiaya göre, Sultan II. Murat tarafından sürgün edilmiştir, 1444-1452 yılları arasında Balıkesir'de sürgün hayatı yaşamıştır.
1451'de babası olan II. Murat ölünce II. Mehmed'in ikinci defa padişahlığa çıkması üzerine Edirne'ye dönmüş ve ikinci vezir tayin edilmiştir. İstanbul'un fethi sürecinde önemli görevler yüklenmiştir.
İstanbul'un fethi öncesinde Rumeli Hisarı'nı yaptırmış, İstanbul Kuşatması'nın en ateşli savunucularından olmuştur. Rumeli Hisarındaki 3 kulenin biri Halil Paşa, biri Sarıca Paşa, diğer güneydekine ise Zağanos Paşa adı verilerek Rumeli Hisarının yapımı sonrası diğer 2 paşa ile birlikte padişahça onurlandırılmıştır. Dehası ile Osmanlı donanmasının kara yolu ile Kasımpaşa’ya indirilmesini sağlamıştır. Bununla birlikte Ulubatlı Hasan'ın kendi komuta ettiği birlikte bulunduğu ve askerlerinin emri altındaki tünelci ve istihkamcılarının büyük yararlılıklar gösterdiği bilinmektedir. stanbul'un fethi'nden sonra azledilerek idam edilen Çandarlı Halil Paşa'nın yerine vezir-i azamlığa getirilmiştir.
Ancak 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet ile birlikte sefere çıkan Zağanos Paşa ve Osmanlı ordusu, Belgrad Kuşatması'nda Sırbistan'ın her yanını fethetmesine karşın şehri alamayıp; şehri savunan János Hunyadi komutasındaki Macar ordusu ve Haçlı birliklerine yenilmiş ve ağır kayıplar neticesi kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmıştır.
Bu başarısızlığın en büyük sorumlusu olarak Zağanos Paşa gösterilmiş ve Vezir-i Azamlıktan alınmıştır. Kızı sultanın hareminden dışlanmış ve her ikisi de Balıkesir'e sürgün gönderilmiştir. Balıkesir'e yerleşen Zağanos Paşa, vakıflar kurmuş cami, medrese, hamam yaptırmış ve şehrin çehresini değiştirmiştir. 1461'de Trabzon'un fethi sonrası 1462 yılında Balıkesir'de vefat ettiği söylenmektedir.
ZAĞANOS NE DEMEK?
Yaygın olarak bilinen kanı; "os" sözcüğünün Rumca"da "bey" anlamına geldiği, Rumeli Beylerbeyi iken yöre halkı tarafından "şahan-zahan (şahin)" kelimeleri ile birleştirilip "Zağanos" olarak okunduğudur (atalarından Evrenos Bey gibi). Halil Ethem'e göre Zağanos sözcüğü bir çeşit şahin anlamında olup, Farsça zağan sözcüğünden Osmanlıca’ya geçmiştir. Mahmut Goloğlu ise Trabzon Rumcası’nda "martı" anlamına gelen zinos sözcüğüne bağlayıp, kaynak göstermeden sözcüğün eski Türkçe olduğunu iddia etmiştir.