Güncelleme Tarihi:
■ Kanal D’nin ilgiyle izlenen dizisi “Ya Çok Seversen”de rol alıyorsunuz. Dizinin senaryosu size ilk geldiğinde ne hissettiniz?
- İyi bir ilk bölüm okudum. İki ‘aile’ var ana hikâyenin merkezinde. Bunlardan biri, bir dolandırıcılık çetesi. Eğlenceli olabileceğini ve çok oyuncaklı bir yere gidebileceğini hissettim. Çünkü elinizde böyle bir çete varsa; ucunun nereye varacağını kestiremediğin, tekinsiz birçok hikâye ihtimali doğuyor. Ayrıca çete üyelerinin neredeyse bir ‘aile’ oluşu, üyeler arasındaki ilişkiyi de daha derinlikli bir yere getiriyor. Dolandırıcılığı yapmalarında bir sebep var. Yaşamlarında buraya itilmiş insanlar bunlar. Bir kader ortaklığı denebilir. Aynı zamanda eğlenceli bir yapının içine yerleştirilmiş. Karakterlerin aslında yaptıkları şey başka biri gibi davranarak para kazanmak. Oyuncu gibiler bir nevi. (Gülüyor) Çok malzeme var ve oyuncu olarak bununla uğraşmanın keyifli olabileceğini düşündüm.
AKILLI, BECERİKLİ,
VİCDANLI
■ Onur karakterine hayat veriyorsunuz. Siz Onur’u nasıl tanımlarsınız?
- Onur, çetenin abisi. Hayata daha temkinli ve korumacı bakan bir karakter. Bu işi yapmak zorunda kalmış biri. Annesi ve kardeşlerinin sorumluluğunu üstlenmiş. Onlar için yapıyor bu işi. Aynı sorumluluğu zaman içinde çete üyeleri için de hissetmiş ve ekibin güvenliğini sağlar hale gelmiş. Akıllı, becerikli ve vicdanlı. Risk almayı sevmeyen, düzen kuran ve herkesi gözeten bir yapısı var. Sevdikleri söz konusu olduğundaysa onlar adına bütün riskleri alan ve düzen yıkan biri haline geliyor. İki uç gibi. Yaşamda dengesini yitirdiği anlarda öfkesi ortaya çıkıyor. En büyük arazı bu olabilir. İletişimi net biri. Her koşulda kendini iyi ifade edebilir, fakat gönül işlerinde durum değişiyor. Bu konuda Onur, söyledikleriyle değil, yaptıklarıyla anlatanlardan. Bakalım neler yapacak. Onur’la ilgili sürprizler göreceğiz.
■ “Ya Çok Seversen” Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında da büyük ilgi görüyor. Bu ilginin karşısında siz neler hissediyorsunuz? İzleyicilerin sosyal medyada diziye verdiği güzel tepkileri görmek size nasıl hissettiriyor?
- Tabii çok motive eden şeyler bunlar. Umarım daha da iyi olur. “Ya Çok Seversen”in kendi kitlesi var. Yurtdışı tepkileri de bunu gösteriyor özellikle. Etkileşimi çok yüksek sosyal medyada. İzleyicilerimize teşekkür ederiz bu ilgilerinden dolayı.
VENEDİK FESTİVALİ İÇİN HEYECANLIYIM
■ Sizi ayrıca uluslararası birçok farklı projede gördük. Bu sene yeni filminizle Venedik Film Festivali’nde de yarışacaksınız. Bu size nasıl hissettiriyor? Filmle ilgili bilgi paylaşır mısınız bizimle?
- Evet, yurtdışında birçok faklı projede yer aldım. Festivallere katıldım. Bu anlamda kendimi şanslı sayıyorum. Katıldığım her projeden bir ödevle döndüm. “Bu iş nasıl?” yapılır sorusunun birçok cevabı olduğunu fark ediyorsunuz. Farklı hikâye anlatma düsturları, iş yapma biçimleri, hayata bakış açıları, mesleğinizle ilgili farklı yaklaşımlar görüyorsunuz. Ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum. Filme dönersem, Selman Nacar’ın yazıp yönettiği “Tereddüt Çizgisi” ile Venedik’teyiz.
Film, bir cinayet zanlısını savunurken kendisiyle yüzleşmek zorunda kalan bir avukatın hikâyesini anlatıyor. Festivalin bu yıl 80’incisi düzenleniyor ve film Orizzonti bölümünde ödül için yarışacak. Biz de film ekibi olarak orada olacağız. Mutluyum, heyecanlıyım. Filmi ilk kez festivalde izleyeceğim ben de. Bütün ekip şahane bir iş çıkardı. Herkesi şimdiden tebrik ederim. Bir an önce gelsin ve hep beraber izleyelim istiyorum.
DARBUKAYLA ÇOK VAKİT GEÇİRECEĞİM
◊ Set dışında neler yapıyorsunuz? İlgi alanlarınız neler?
- Çalışmayı seviyorum. Set dışında üretmeye devam etmeye çalışıyorum. ‘Mek’an’ adında bir tiyatro ekibimiz var. Uzun süredir beraber çalışıyoruz. İstanbul’da çıkardığımız ilk oyun “Dansöz”dü. Şâmil Yılmaz yazıp yönetti, Sezen Keser oynuyor. Şimdi 4’üncü sezonuna giriyor. Bu sezon için çalıştığımız bir oyun var, benim de oyuncu olarak içinde olduğum. Tiyatro sezonu için heyecanlıyım. Oyunculuk dışında neler yapıyorum... Bir süredir yazıp çizdiğim şeyler var. Üzerine düşündüğüm hikâyeler. Onlarla vakit geçirmek ve bir dünya kurma fikri bana iyi geliyor. Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Zaman buldukça makineyi alıp çıkıyorum. Spor yapıyorum düzenli olarak. Bir de şu sıralar darbuka çalışıyorum. Bu sezondan itibaren darbukayla çok vakit geçireceğim gibi görünüyor.
TUTKUYU HEDEFLER TETİKLİYOR
◊ Hayatınızda, yaptığınız işte en büyük tutkunuz nedir?
- Açıkçası bu sorunun cevabını 5 sene önce başka türlü verirdim. O kadar çok şey yaşadık ki, gündemlerimiz ve hedeflerimiz değişiyor. Tutkuyu biraz da hedefler tetikliyor. Elbette oyunculuk konusunda yapmak istediğim çok fazla şey var. Bununla ilgili devamlı düşünüyorum ve çalışıyorum. Zihinsel mesaim daha çok buralarda. Biriktirdiğimiz hikâyeler var, şartlar olgunlaştığında bunları yan yana olduğum insanlarla hayata geçirmek istiyorum. Aileme ve arkadaşlarıma çok bağlıyım. Sağlıklı kalalım, her şeyi yaparız.