Güncelleme Tarihi:
◊ “Üç Kız Kardeş” dizisi yeni sezonda farklı bir hikâyeyle izleyiciyle buluştu. 3’üncü sezon neler yaşanacak biraz bahsedebilir misiniz?
- Malum dizinin başlangıç seviyesi İclal Aydın’ın aynı adlı romanıydı... Süreçte kitaptan uzaklaştık, dizi dinamikleri, seyirci beklentisi, reyting hesaplamaları derken, ben de artık dizide neler yaşanacağını bilmiyorum. Senaryoyu seyirci gibi bekliyorum; bakalım bu hafta ne olacak?
◊ Dizide Rüçhan karakterine hayat veriyorsunuz. Rüçhan’ın bu kadar sert çizgilere sahip olmasının sebebi sizce nedir?
- Birinci ve ikinci sezonlarda bunun gerekçelerini seyirciye vermiştik. Çocukken sevilmemiş, kız çocuğu olduğu için iki abinin gölgesinde bırakılmış, çok zeki olmasıyla hiç ilgilenilmemiş, babası tarafından şirket evliliğiyle Korman’lara gelin gitmiş ama orada da hem kayınvalidesi hem de kocası (Özer) tarafından her türlü şiddete maruz kalmış yaralı bir kadın Rüçhan. Zamanla güçlenmeyi ‘öğrenmiş’, bu da onu zalimleştirmiş. Ayakta ve hayatta kalabilmenin başka yolunu bilemez hale gelmiş.
ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR ‘KÖTÜ’YÜ OYNAYABİLİRİM
◊ “Üç Kız Kardeş” bu sezon zaman atlamasıyla başladı. Az ya da çok, çoğu karakterlerin değişimleri ekrana geldi. Bu sezon Rüçhan için neler değişti?
- Rüçhan bir biçimde seyirci tarafından sevildi. Yukarıda anlattığım gerekçeleri kabul etti seyirci, rol böylece derinleşti. O derinlik içinde arada bir karakterimiz iyilik abidesi de oldu ama dengeler değişti bu sezonda. Gene benim üzümlü kekimi çileden çıkardılar, ne kadar tehlikeli olduğunu hatırlatmaya ihtiyaç duyduk.
◊ Kötü karakteri canlandırmak mı daha zor yoksa iyi karakteri mi?
- Ömrümün sonuna kadar ‘kötüyü’ oynayabilirim. Çok boyutludur her zaman, her şey beklenebilir, iyilik bile. İyi karakter öyle mi, ona asla kötülük yaptıramazsınız, hep örnek insan, sorumluluğu büyük.
AYVALIK’TA HEPİMİZ POPSTAR GİBİYİZ
◊ Çekimler Ayvalık’ta gerçekleşiyor. Ayvalık’ta bu süreçte çok fazla anı biriktirmişsinizdir. En unutamadığınız an nedir?
- Elbette en komik anılar burada anlatamayacaklarım ama şunu söyleyebilirim ki Ayvalık’ta hepimiz neredeyse popstar gibiyiz. Yolda bizi arayanlar, görünce çığlık atanlar tarafından şımartılıyoruz. Geçen bir yağ satıcısı “bu dükkâna girip dizi nerede çekiliyor diye soranların tamamı zeytinyağlarımdan da alsaydı şimdi sayılı zenginlerden olmuştum” dedi.
◊ Son olarak buradan “Üç Kız Kardeş” izleyicilerine neler söylemek istersiniz?
- “Üç Kız Kardeş” dizisini izleyerek bizi üçüncü sezona getiren tüm seyircilerimize teşekkürler. Bütün ekip arkadaşlarımla selam ederiz... Var olun...
Haddinizi aşın kim ne diyebilir ki?
◊ Sizin için dizide bir karaktere hayat vermek mi yoksa tiyatroda bir karakteri canlandırmak mı daha heyecan verici?
- Ben kendimi hep ‘tiyatro oyuncusu’ diye tanımlarım. 28 senedir Devlet Tiyatrosu’nda oyuncuyum, sayısız turne, onlarca metin, bir o kadar en ince ayrıntısına kadar var edilmiş karakter, muazzam bir serüven... Dizi oyunculuğunda daha çok yeni olduğumu bile söyleyebiliriz. Elbette ikisi de oyunculuk ve çok eğlenceli. Gene de seyircinin nefesini duyduğum, duyguların hiç kesintiye uğramadan akıp gitti, en küçük ayrıntısına kadar hesabı yapılmış tiyatro oyunculuğunu tercih ederim.
◊ Oyuncu olmak isteyen gençlere nasıl bir öğütte bulunursunuz?
- Gençlere de şunu söyleyebilirim onların yolundan geçmiş biri olarak: Cesaret hatta yüzsüzlük en çok size yakışır, haddinizi aşın kim ne diyebilir ki? Yolunuzun taşlarını siz dizersiniz, harcını siz karıştırın.