Güncelleme Tarihi:
Umut ve babasının hapishanedeki konuşması ile başlayan dizi izleyenleri 5 yıl öncesine götürdü. Dizinin ilk bölümünde;
Telefonunun çalındığını fark eden ve suçluyu yolcular arasında arayan Alev, bütün yolcuları karakola gitmeye zorladı.
Alev’in ilk suçladığı kişi çarpıştığı Umut oldu. Müthiş hafızası ile gerçek suçluyu ortaya çıkaran Umut, hem polis memurlarını hem de Alev’i şoke etti.
Karakol çıkışı Umut’a özür borçlu olduğunu düşünen Alev, hayatının en unutulmaz derslerinden birini aldı.
Sen bir de avukat olacaksın değil mi? Senin insanlık hali dediğin şey insanların hayatını karartabilir…
Kadir'i nezarette ziyaret eden Harun, onu dışarıya çıkaracağına söz verdi. Olayı en tepeden halletmeye çalışan Harun, Kadir'e denediği bütün yolların boşa çıktığını anlattı.
Rahat ol ya! Yakarsa dünyayı Harun yakar...
Kendisi için parti organize eden Fecir, gecede daha önce dinlediği ve sesini çok beğendiği Büşra’nın sahne almasını istedi.
Parti için mekana gelen Fecir, girişte Kadir'in avukatı Harun ile karşılaşınca gerildi.
Büşra’yı kulisinde ziyaret eden Fecir, genç kızın tedirginliğini fark edince onu sakinleştirmeye çalıştı:
Bu gece benim memlekete dönüş partim. Senlik hiçbir şey yok, keyfine bak… Biz seni dinlemeye geldik.
Gecenin sonunda alkolün de etkisiyle ayakta durmakta zorlanan Fecir, arkadaşlarıyla birlikte eve dönmek yerine bir kez daha Büşra’nın odasına gitti.
Ne sen Leyla'sın ne de ben Mecnun!
Sana 'yürekten oku' dedim, sen canımızı okudun. İnsanın hem sesi, hem kendi güzel olur mu? Açık söyleyeyim sana doyamadım!
Uyandığında babasının evde olmadığını fark eden Umut, telefona sarıldı.
Güç bela babasının olduğu yeri öğrenen Umut, yardıma gittiğinde yerde cansız bir şekilde yatan Büşra’yı gördü.
Vakit kaybetmeden polisi arayan Umut, babası da hastaneye götürdü. Çok geçmeden polis memurları da Rıza’nın ifadesini almak için hastaneye geldiler.
Umut ve Rıza'nın hayata tutunma çabası!
Polisler, Rıza’nın tavırlarını oldukça şüpheli buldular.
Fecir’in bir açığını arayan avukat Harun, onun ölümü bütün ülkede infial yaratan Büşra’yı en son görenlerden biri olduğunu öğrendi.
Harun’un soruları ile köşeye sıkışan Fecir, avukata saldırdı.
Kavga görüntülerini kayda aldıran Harun, Fecir’e karşı son kozunu oynadı:
Sen şikayetini geri al ben de bu görüntülerin hepsini sildireyim…
Büşra toprağa verilirken, acılı ailesini teselli edenlerin başında Umut ve babası Rıza vardı. Sirenlerin böldüğü cenaze töreninde Rıza cinayet şüphesi ile gözaltına alındı. Umut’un olayı ihbar edenin kendileri olduğunu söylemesi de duruma engel olmaya yetmedi.
Rıza Tanrıkulu! Büşra Korkmaz cinayetinin baş şüphelisi olarak savcının talimatı ile gözaltına alınıyorsun
Mezarlığın ortasında eli kolu bağlı bir şekilde kalan Umut’u tesadüfen tanıştığı Alev teselli etti.
Ekip otosuna bindirilen Rıza, yolun yarısında karakol yerine başka bir yere götürüldüğünü fark etti.
Rıza, kendini bekleyen kötü sürprizden habersizdi.
Televizyon kanallarında geçen son dakika bütün mahalle sakinlerinde soğuk duş etkisi yaptı.
Büşra’nın katili komşusu çıktı
Olup bitene inanamayan Umut, soluğu babasının yanında aldı. Umut’u Rıza’nın katil damgası yemesinden daha çok onu tanımaması yaraladı.
Rıza yüksek güvenlik önlemleri ile adliyeye götürülürken, içinde Büşra’nın babası Haydar’ın ve komşularının bulunduğu kalabalık bir grup onu yuhaladı.
Büşra’nın yakınları tarafından saldırıya uğrayan Umut, can havli ile içeriye girip Rıza’yı gözaltına alan polislere babasının masum olduğunu anlatmaya çalıştı.
Baban masumsa çok iyi bir avukat tutacaksın!
Umut bu dakikalarda hayatını bütünüyle değiştirecek olan Fecir ve Harun ile aynı karede olduğundan habersizdi.
Günün sonunda Harun, Fecir’e karşı zaferini kazandı ve Kadir’i nezaretten çıkardı.
Dizinin final sahnesinde;
Karakoldaki masanın üzerinde babasının dosyası duran Umut, o geceye ait kamera kayıtlarını gördü.
TAŞ KAĞIT MAKAS'IN 2. BÖLÜM FRAGMANINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
SOSYAL MEDYAYI SALLADI
'Taş Kağıt Makas'ın ilk bölümü sosyal medyaya damga vurdu. TT listesinde yerini bulan dizi ile ilgili yüzlerce tweet paylaşıldı.
*Beni ruh hastası bir karakterin bağımlısı yapan Burak Yörük'ten ben razıyım...
*Mükemmel bir dizi
*Bu dizi nedense bana Yeşil Yol'u hatırlattı. Çok ağlattı...
*Mafyatik Burak Yörük bambaşka bir mevzuymuş
*İlk bölüm olarak baya iyi giriş yaptı bence oyuncular rolüne çok yakışmış hepsi harika oynuyor Ekin Koç farklı bir karakter ortaya koymuş. Bülent Seyran ve Ekin Koç'un karşılıklı sahneleri çok iyidi dokunaklıydı. Kısaca baya iyi bir iş çıkmış emeklere sağlık.
*Denk gelerek izledim. Yıkılıyor dizi resmen hayran bıraktınız.
*Çok iyi bir ilk bölümdü çok sağlam bir hikayesi var su gibi aktı yarın inşallah güzel bir başlangıç yaparız.
*Çarşamba günlerine artık plan yok. Yerimiz belli #taşkağıtmakas
*Kanal D 'İnci Taneleri'nden sonra efsane bir yapıma daha imza attı. Tebrikler.
İşte Taş Kağıt Makas: Hayatın Oyunu’nun karakterleri;
EKİN KOÇ (UMUT TANRIKULU)
Çocuk yaşta anne ve abisini bir trafik kazasında kaybeden Umut; babası Rıza’yla birlikte, şehrin en büyük gökdelenlerinin arkasındaki dik yokuşa kurulmuş bir gecekondu mahallesinde, yoksul bir hayat sürmektedir. Hipertimezi hastalığına sahip olan Umut’un sıradışı bir hafıza yeteneği vardır. Yaşadığı her anı en küçük ayrıntılarına kadar hatırlar, çevresindeki dünyayı farklı bir şekilde algılar. Babası bir cinayet soruşturması kapsamında tutuklanınca tüm hayatı değişir. Babasının masum olduğunu ispatlamak ve adaleti sağlamak için bu yeteneğiyle birlikte kazanmaya odaklı, özgüvenli ve güçlü bir avukata dönüşür. Alev’le tanışmalarını ve ilişkilerinin ilerlemesini sağlayan en önemli etken, yine bu hatırlama yeteneği olacaktır.
SERRA ARITÜRK (ALEV DÖNERTAŞ)
Alev, zorluklar karşısında pes etmeyen, hayatı adalet ve doğruluk üzerine kurulmuş, cesur, kararlı ve zeki bir hukuk öğrencisidir. Umut ile bir belediye otobüsünde sürpriz bir şekilde tanıştıklarında aralarında özel bir bağ oluşur. Zaman zaman yolları ayrılsa da Umut’un adalet arayışında en büyük destekçisi olan Alev, adalet mücadelesi ve profesyonel başarılarıyla; yıllar içinde güçlü, bağımsız, kararlı bir avukata dönüşür.
OZAN GÜVEN (HARUN YAKAR)
Zeki, karizmatik, komik ve şeytan tüylü, yıldızı yüksek bir avukat olan Harun; karanlık bir geçmişe sahiptir. Cesur ve hırslı bir yapısı vardır ve amacına ulaşmak için her yolu denemekten çekinmez. Büyük iş adamları, mafyalar ve suç örgütleriyle olan ilişkileri, onu karmaşık ve tehlikeli sularda yol almaya iterken; her ortama uyum sağlama yeteneği ve renkli kişiliğiyle adeta bir bukalemundur. Güçlü iletişim yeteneği ve kullandığı farklı yöntemlerle kariyerinde aldığı bütün davaları kazanan Harun; lüks yaşamı, tatlı dili ve flörtöz tavırlarıyla da renkli bir özel hayata sahiptir. Bir dava yüzünden Umut’la yolları kesişen Harun, hem süreçte öğrendiği bilgilerle kendi geçmişine bir yolculuk yapacak hem de karakterinin farklı yönlerini keşfedecektir.
HANDE ATAİZİ (SÜREYYA UYAR)
Süreyya, zeki, güzel ve sert bir Cumhuriyet savcısıdır. Kendisine has bir tavrı ve müthiş bir hitabet yeteneği olan Süreyya, hukuk camiasında çekinilen, işinde çok başarılı bir kadındır. Üniversite yıllarından arkadaşı, aralarında adı konmamış bir çekim ve kıyasıya bir rekabet olan Harun’dan farklı olarak devlete, iş etiğine ve kurumlara aşırı bağlı bir hukukçudur. Savcısı olduğu bir dosyada aldığı hızlı karar, Umut’un babası için başlattığı adalet savaşını tetikleyecektir.
BURAK YÖRÜK (FECİR EMİRKIRAN)
Dışarıdan bakıldığında güçlü, çekici ve karizmatik biri gibi görünen Fecir, duygusal dalgalanmalara sahip, kibirli, maço ve öfke kontrolünü sağlayamayan bir sosyopattır. Duygularını sınırların ötesinde yaşayan Fecir, travmatik geçmişinin yaralarını iç dünyasında hissetmeye devam eder. Babasının feodal fikirleri yüzünden ona yüklediği sorumluluklarla, Emirkıran Grup'un başkanı olması için büyütülmüş Fecir; duygusal zayıflığını saklamaya çalışsa da zaman zaman dinlediği şarkılarla açık eder. Bir sosyal medya uygulamasında keşfettiği ve şarkı söyleyişinden çok etkilendiği Büşra’yla yollarının kesişmesi, herkesin hayatını değiştirecektir.
HÜSEYİN AVNİ DANYAL (KADRİ PALAZ)
Kadri Palaz, babasının ölümünden itibaren tanıdığı Harun’u adeta bir oğul gibi sahiplenmiştir. Harun’u en iyi okullarda okutup muhteşem bir avukat olmasını sağlamıştır. Kadri, Harun’u bir avukatın ötesinde bir araç olarak kullanarak hukuki arenada adeta bir satranç ustası gibi oyun oynamaktadır. Az ile yetinmeyi hiç sevmeyen Kadri Palaz’ın en büyük amacı, patronlar kulübü içerisinde kendisine de yer bulmaktır. Harun’la kurduğu baba oğul ilişkisi, aralarındaki çok kuvvetli bağ, Fecir Emirkıran davasıyla birlikte büyük bir testten geçecektir.