Güncelleme Tarihi:
◊ Kanal D’nin iddialı dizisi “Kraliçe”nin senaryosunu ilk okuduğunuzda ne hissettiniz?
- Dizinin uyarlandığı “Queen Sugar”ı büyük keyifle seyretmiştim. O yüzden senaryoyu okumadan önce çok meraklanmıştım. Bu merak senaryoyu okuduktan sonra gurur ve heyecana dönüşmeye başladı. Gururluydum çünkü muazzam güçlü ve naif bu projenin kendi dilimize, dünyamıza, nefesimize uyarlanması kıymetliydi. Heyecanlıydım; bir süre önce seyircisiyken şimdi bir parçası olacağım için.
◊ Avukat Mahir karakterini kabul etmenizdeki en büyük etken ne oldu?
- “Queen Sugar”ı geçen yıl izlemiştim. Hemen sonra herkese önerdiğimi hatırlıyorum. Canlandıracağım karakteri de izleyince heyecanlanmıştım doğrusu. Öte yandan Medyapım’la öncesinde kısa soluklu da olsa büyük bir keyifle çalışmıştım.
Bunu tekrar istemem ve grup şirketlerinden Mednova, projeyi kabul etmemdeki en büyük etkenler diyebilirim.
Avukat Mahir sırtınızı yaslayabileceğiniz bir adam
◊ Avukat Mahir nasıl biri?
- Mahir kasabada doğmuş. Çiftlik ve toprak kültürüyle de büyümüş. Şu anda dedesinden kalan çiftliği işleten bir toprak adamı. Diğer yanıyla da isminin hakkını veren işine âşık, gözü pek, tuttuğunu koparan, azimli mahir bir avukat. Aynı kasabada çocukluktan tanıdığı Deniz’e daha o yaşlarda âşık olmuş. Yıllar sonra Deniz’i görmek onun içinde aynı kıvılcımı tekrar yakmıştır. Çok vefalı ve yardımsever bir adam Mahir. Hayatınızda, sırtınızı dayayabileceğiniz bir dağ gibi görürsünüz onu.
◊ Diziye başlamadan önce karakteriniz özelinde bir ön hazırlık yaptınız mı?
- Öncesinde karakterime özel bir çalışma yapmadım. Ama baştan itibaren devam eden çekim sürecinde hikaye belirginleştikçe karakterime ait dünyayı güçlendirmek, ayrıntılandırmak için sürekli alt metin çalışmaları yapıyorum. Ayrıca her proje öncesinde olduğu gibi bir oyuncu olarak yaptığım çalışmalarım da var.
BEN DE MÜKEMMELİYETÇİYİM
◊ Mahir ile özdeşleştiğiniz noktalar var mı?
- Mahir mesleğine âşık ve çok başarılı bir avukat. İşini yaparken sonuna kadar hakkını vermek isteyen ve mücadele etmeyi bırakmayan bir hırsı ve tutkusu var. Benim de hem tiyatro okumak için verdiğim çabaya hem de işimi yaparken duyduğum tutkuya çok yakın diyebilirim. Mahir gibi benim de fazlasıyla mükemmeliyetçi bir yanım var. İşlerimize olan saygımızı ve özenimizi hatta bir kısım zaafımızı buna borçl uyuz bence. Mahir’deki “dosta güven düşmana korku” halini seviyorum. Fazlasıyla korumacı bir hali var. Kendimde hissettiğim gibi; size güven veren bir sığınak, sizi her an dinleyebilecek bir sırdaş.