Özge Yağız: Müthiş bir gurur

◊ “Safir” adlı dizide rol alıyorsunuz, nasıl gidiyor çekimler?

- Çekimler harika gidiyor. Mutluyuz, heyecanlıyız ve heyecanımız hiç eksilmedi zaten. Çünkü dinamizmi yüksek bir iş çekiyoruz. O yüzden gerçekten odak noktamız çoğu zaman sadece iş oluyor.

◊ Bir projeyi kabul ederken başlıca dikkat ettiğiniz kriterler neler oluyor?

- Projeyi okurken ilk başta ne hissettiğime dikkat ediyorum açıkçası. Yani ilk on, ilk yirmi ve ilk otuz sayfadan sonra ne hissettiğim önemli... Bu benim için çok önemli bir kriter. Beni içine çekti mi? Okumaya devam etmek istiyor muyum? Devamını okumak istiyor muyum? Bazen senaryoyla bütünleşmeniz gerekiyor. Tam olarak aradığım şey bu aslında. Bütünleşmek ve içine girmek istiyorum. Yani senaryonun bütününü gerçekten yüzde 100 olmasa bile yüzde 99 hissedebiliyor olmam lazım. Sadece okurken bile.

OYUNCULUKTAN VAZGEÇEMEDİM

◊ Üniversitede diyetisyenlik okumuşsunuz ama şu anda bambaşka bir kulvarda ilerliyorsunuz. Diyetisyen olmanın oyunculuk disiplininize katkıları olduğunu hissediyor musunuz?

- Disiplin aslında her başarılı işin temelinde yatan yegâne unsur bence. Disiplinli olmayı, belki de okulunu okuduğum diyetisyenlikten edinmişimdir diye düşündüğüm oluyor. Ama bence eğer içinizde yoksa, disiplin zorla kazanılacak bir şey değil. Bir meslekten alıp başka bir mesleği taşıyabileceğiniz bir şey değil. Çünkü oyunculuk disiplini çok farklı katmanlar gerektiriyor. Her şeyin başı sabır. Disiplini bile sabırla kazanıyorsunuz oyunculukta. Ama diyetisyenlik gönlümde yeri ayrı kalan bir şey. Onu oyunculukla gerçekten bağdaştıramıyorum. İkisinin de yeri çok ayrı. Bir zamanlar okuduğum okul belki de sadece var olan disiplinime daha da disiplin katmıştır. Ve ben daha disiplinli bir insana dönüşmüşümdür. Herhalde maksimum etkisi bu olabilir diye düşünüyorum.

◊ Oyunculuğa nasıl yöneldiniz?

- Oyunculuğa hafif ani geçişle yöneldim diyebilirim. Eğitime başladım ve her şeyi çok hızlı gelişti aslında. Yani bir yandan da okulda staj vs. yaparken, kendimi başka bir kulvarda buldum. Gerçekten o yolda yürümek istedim. O yoldan vazgeçmedim açıkçası.

EKSTREM ŞEYLER YAPABİLEN BİRİ DEĞİLİM

◊ Sosyal medyada da büyük bir kitleniz var. Influencer’ların çok fazla olduğu bu dönemde takipçileriniz sizce neden sizi tercih ediyor?

- Aslında ben takipçilerinden sosyal medyayı onların istediği kadar kullanamadığım için zaman zaman olumsuz eleştiri de alan biriyim. Genel olarak takipçilerimin benimle bağ kurabildiğini hissediyorum. Ben farklı ya da ekstrem şeyler yapabilen biri değilim. Açıkçası kendim gibi, doğalında ve sadece olan şeyleri paylaşıyorum. Belki bu da bir etkendir. O kadarına artık takipçilerim karar versin.

◊ Sosyal medyadan gelen unutamadığınız yorumu sorsam?

- Hiç beklemediğimiz, bir anda annemle çok güldüğümüz bir yorum olmuştu. Annem selfie’mizi paylaşmıştı. Annemin burnu için; “Ya hanımefendinin burnu ne kadar büyük? Özge Hanım’ın burnu kime çekmiş acaba” diye bir yorum yazmışlardı. Buna saatlerce güldük. Burun meselesi aramızda hep esprisi olan bir şey.

◊ Oyunculukla ilgili olduğunuz noktadan memnun musunuz?

- Evet, çok memnunum. Başladığım noktadan da çok memnundum. İlerlediğim yoldan da çok memnundum, olduğum noktadan da çok memnunum. Ben sanırım memnuniyetsiz olmayı sevmiyorum. İyi ki bugünleri de hayal etmişim ve iyi ki başlangıçta o noktaları yaşamışım diyorum.

◊ Bu konuda en büyük hedefiniz nedir?

- Açıkçası oyunculukla ilgili en büyük hedefim diye bir şey yok. Kendimi hep daha da geliştirmek istiyorum. Oyunculuk çok dallara ayrılıyor. Farklı alanlarda, farklı oyunculuklar sergilemeyi tabii ki çok istiyorum. Gerçekten çok fazla olanak var, onlara sahip olmayı, onları da tatmayı diliyorum. Eminim o zaman da olduğum yerden çok memnun olacağım.

BİRAZ FAZLA DUYGUSALIM

◊ Sizi en çok ne üzer ve ne sinirlendirir?

- Hakkaniyetsizlik sinirlendirir. Kibir de beni biraz çabuk sinirlendirebiliyor. Çabuk da üzülüyorum. Biraz fazla duygusalım. Onu sanırım törpülemem gerekiyor. Ben böyle başkasıyla birlikte ağlarım, başkası gülünce gülerim. Üzüntü, çabuk kanıma girebilen bir şey. Onu kontrol edebilmeyi ve üzüntüden daha çabuk sıyrılabilmeyi biraz öğrendiğime inanıyorum.

◊ Bakım sırlarınız nelerdir?

- Cilt için çok iyi temizleyiciler kullanmayı seviyorum. Cildimde serumları da çok kullanıyorum. Saç bakımında ise; özellikle uzun saç kullandığım dönemler gerek kuru olsun gerek ıslak uygulanan olsun, saç maskelerine aşırı önem veriyorum. Çünkü saçımın sağlıklı ve parlak görünüme sahip olması benim için oldukça önemli. Saç bakımında rutin olarak kullandığım ürünlerin haricinde saçlarımı düzenli olarak uçlarından kestiriyorum.

◊ Modayla aranız nasıldır? Takip eder misiniz yoksa kendine yakışanı giymenin moda olduğuna inananlardan mısınız?

- Tabii ki de kendime yakışanı giymenin moda olduğuna inananlardanım. Beğendiğim bir şey gerçekten bana yakışmıyorsa asla almam ama takip ederim. Bence takip etmek de gerekiyor. İlgilenmek hoşuma da gidiyor. Uzak olduğum bir yer değil. Renklere, stillere, bütüne veya parçaya sürekli bakan biriyim ve hoşuma gidiyor.

BU ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLMEK GÖZLERİMİ YAŞARTTI

◊ Pantene Parlayan Yıldızlar kategorisinde ödül alacaksınız. Heyecanlı mısınız?

- İlk duyduğumda yüreğimle ağzım yer değiştiriyormuş gibi hissetmiştim. Hâlâ da çok heyecanlıyım. Bu ödüle layık görülmek gözlerimi yaşarttı. Bilmiyorum, insanın belli yaşlarda belli yere gelebildiğini görebilmesi müthiş bir gururmuş. Aynaya baktığınızda; “İyi ki bunu yaptın, iyi ki bunu konuştun, iyi ki böyle ilerledin” diyebildiğiniz noktaların olması gururu verici. Pantene Altın Kelebek, ilgi gören ve önemini hep korumuş bir ödül. Ödül alacak birçok oyuncunun, ‘Bu hayalimi de gerçekleştirdim’ diye listeye tik atabileceği şeylerden biri.

◊ Geceyle ilgili hayalleriniz neler?

- Hayal edemiyorum. Çünkü neyi düşünsem fazlası olacak biliyorum... Sadece kendime; “Büyük bir kalabalığın karşısındasın Özge ve bunu televizyon ekranına bakarken daha önce hayal ettin, canlısını yaşayınca ne olacak?” diyorum. Gecenin neşeli ve huzur dolu geçmesini diliyorum.

◊ Nasıl hazırlanıyorsunuz?

- Bu süreç gerçekten bizim için ince eleyip sık dokuduğumuz bir süreç olarak ilerledi. Hazırlık aşamamız Pantene Parlayan Yıldızlar ödülüne layık görülen diğer arkadaşlarımla beraber gerçekten çok üzerine titrenilen bir konuydu. Hâlâ da uğraşıyoruz. Umarım hepimiz içimize sinen görünüme sahip oluruz. Benim rengim beyaz, beyazdan ilerliyoruz... Genel bakımlarımızın yanı sıra saçlarımıza ekstra özen gösteriyoruz, biliyorsunuz yoğun iş tempomuz sebebiyle setlerde saçımıza sık sık ısılı işlem uygulanıyor. Saçımın sağlığını ve parlaklığını koruyacak ürünlerle bakımımı aksatmamaya çalışıyorum, sevgili Pantene ailesi de bu noktada en büyük yardımcımız.