Ozan Akbaba: İyi bir cerrah olmak isterdim

◊ “Kasaba Doktoru” izleyicilerine neler söylemek istersiniz?
- İzleyicimiz hem tıp hem de yaşam adına öğretileri olan TRT1 ekranındaki “Kasaba Doktoru”nu her bölümde daha da beğenerek izleyecek. Dizide her bir karakter birbirinden bağımsız kişiliklere sahip. Bu yüzden geniş bir kitleye hitap edeceğimizi düşünüyorum.

◊ Hastane setinde olmak nasıl bir his?
- Hastane setinde olmak ve ayrıca başarılı bir cerrahı canlandırmak sandığımdan daha ciddi bir sorumluluk yüklüyormuş. Sorumluluğumuz çok büyük. Hastane setinde olmak beklediğimden daha zormuş.

◊ Canlandırdığınız karakter nasıl biri, ona bu yolculuğa başlarken bir şey söylemek isteseydiniz bu ne olurdu?
- Bilge bir adam. Hayatı tam anlamıyla kavramış. Biraz fevrilikleri var ama tadında.

BU ROL İÇİN DİKİŞ DİKMEYİ ÖĞRENDİM

◊ Hakan Hoca’nın bir özelliğine sahip olabilseniz, hangisini seçerdiniz?
- İşinde oldukça başarılı ve yetenekli. Onun kadar iyi bir cerrah olmayı çok isterdim. Ve aynı zamanda onun gibi analiz yeteneğine sahip olmayı da.

◊ Rol için nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?
- Sette bir cerrahı canlandırmak ve başarılı ameliyat sahneleri için ellerinizi çok iyi kullanmanız gerekiyor. Bu yüzden uzun süre dikiş ve düğüm atmak, neşter kullanımı gibi öncelikli kontrol teknikleri öğrendik ve pratiğe kavuşturmak için bol bol tekrar yaptık.

◊ Marangozluk hobiniz olduğunu biliyoruz, hatta bir marangozhaneniz var. Bu uğraşınız nasıl gelişti? Şu an hayatınızın ne kadarını kapsıyor?
- Ahşapla uğraşmak bana çok iyi geliyor. Akademik eğitimimi iç mimarlık dalında yaptığım için bu tip tasarımlar ve uygulamalara yabancı değilim. Şimdilerde maalesef pek fazla vakit ayıramıyorum. Arada bir gidip geliyorum.

◊ Eserlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir projeniz var mı bu konuda?
- Eser olabilmeleri için önce çok çok iyi bir tasarımcı ve usta olmalıyım. O yüzden şimdilik ürünlerime eser diyebilecek seviyede değilim. Belli başlı bir projem yok. Şimdilik tek parça mobilyalar üretmek üstüne kurulu bir sistemi devam ettiriyorum.

◊ Kendinizi motive etmek için yaptığınız bir şey var mıdır? Nedir?
- Motivasyon için olmasa da kendimi daha iyi hissetmek, sakinleşmek için müzik yaparım. Bu bana hep iyi gelmiştir. Film müzikleri de çok ilgimi çekiyor. Hatta rol aldığım “Anka” filminin müziklerinde de parmağım var. Sinematik müzik yapmayı çok seviyorum. Evimde de birçok enstrümanım var; bağlama, dombra, tar, zurna, akordeon, klarnet, gitar, nagara gibi...

YAKIŞIKLI OLMAK BİR BAŞARI DEĞİLDİR

◊ Sektöre yeni girecek gençlere bir tavsiyeniz olur mu?
- Güzel olmak, yakışıklı olmak, başarı değildir. Oyunculuk tamamen pratik ve yetenek işidir. Lütfen kendilerini yeterli görüp, sırtlarını güzelliklerine ve karizmalarına yaslamasınlar. Donanımları ne kadar kuvvetli olursa, o kadar uzun ömürlü bir kariyerleri olur.

◊ Yaş almakla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Yaş almak harika bir duygu. Daha olgun bir bireye dönüşmek harika. Fakat yavaş yavaş vücudun yavaşlamaya başlaması bazen can sıkıcı olabiliyor. O yüzden yaş almaya devam ettikçe ne olursa olsun vücudu hep dinç tutmalı.

BABA OLMAK HAYATIMI TÜMÜYLE DEĞİŞTİRDİ

◊ Baba olmak hayatınızda neleri değiştirdi? Oğlunuzla ilişkinizi nasıl anlatırsınız?
- Baba olmak beni tümüyle değiştirdi. Artık oğlumu ve ailemi düşünmeden geçirdiğim tek bir anım yok. Oğlumla aram iyi. Sadece annesine daha düşkün olduğundan ben bazen ikinci planda kalıyorum onun için.

‘HAKAN HOCA’YI DAHA ÇOK SEVECEĞİZ

◊ Hakan Hoca gizemli bir adam, değil mi?
- Keşfedilmemiş yönlerini görmeye başladıkça daha çok seveceğiz. Onu tanıdıkça bilgeliği, önderliği ve yetenekleriyle, onun ne kadar değerli bir insan olduğunu görüyoruz. Hayatı daha eğlenceli hale getirmek için anların tadını çıkarmaya çalışıyor.