Güncelleme Tarihi:
Kardeşine bağlılığı ve sevgisi de bilinen Güneş konuyla ilgili sorulan soruya, "Beni inanılmaz şekilde dinliyor ve saygı duyuyor. Bu kıskançlıkla ilgili anlattığım şeyler işin şaka tarafı. Birbirimizle uğraşmak için yapıyoruz. Ama en kötü anında hep beni arar" dedi.
Şehir dışında olmak nasıl gidiyor?
Şehir dışı bir yerden zor, bir yerden kolay, bir yerden güzel. Aileden, arkadaşlardan, yaşadığın şehirden uzak olmak biraz zor. Ama şöyle bir kolaylığı var; Ordu’da set çekmek İstanbul’daki setten daha farklı. Sete daha kolay gidiyorsun, bütün ekip aynı otelde kalıyor. O yüzden her şey elinin altında oluyor. Bir de başka bir yerde yaşamak keyifli ve farklı bir deneyim. O anlamda da güzel.
Sen yaşam tarzında böyle zorluklara adapte olabilen biri misin? Nasıl değerlendiriyorsun?
Ben kolay girdiğim ortamlara adapte olurum. Normal arkadaş ortamında da, gittiğim bir okulda da. Ben çok fazla okul değiştirdim ve hemen adapte olurum. Ordu’ya kolay adapte oldum yani hiç zorlanmadım. İlk gittiğim zaman yayladaki sette biraz zorlanmıştım. İnternet yoktu, yiyecek bir şey bulamadım. Orada ben ne yapıyorum, niye buradayım dedim. Ama oraya da adapte oldum. En son 101 oynarken bulduk kendimizi.
Ordu’da tanınma durumu nasıl oluyor?
Ordu’da ilk defa bir dizi çekiliyor. İnsanlar çok merak ediyor bizi. Dışarıdan sete gelen çok kişi var. Sokakta ilk başta zorlanmıştık ama şimdi onlar da alıştı. Bizim kız olduk yani.
En çok neyi özlüyorsun?
En çok kardeşimi ve ailemi özlüyorum.
Senin oyunculuğunun konuşulduğu kadar kardeşin de konuşuluyor. Kardeşin kaç yaşında? Ne yapıyor?
Erkek kardeşim var ama ikiz gibi benzeriz. O benim erkek versiyonum, aramızda 8 yaş var. Üniversiteye gidecek yakında. Aşığız birbirimize yani. İlk doğduğunda çok kıskanmıştım. Anneme mektup yazmıştım artık beni sevmeyeceksiniz diye. 5 yaşına kadar çok kavga ettik. Her yerimi çizdi, saçlarımı kopardı, birbirimizden nefret ediyorduk. Bir anda bir aşk başladı aramızda.
Kıskanıyor mu seni?
Evet, ben de onu kıskanıyorum. Ben çok kötü bir görümce olacağım büyük ihtimalle.
Kendi aranızda o durumları nasıl idare edebiliyorsunuz?
O anlatıyor, ben de anlatıyorum. Eğer görüştüğüm biri varsa. Son zamanlarda bana çok anlatmamayı tercih ediyor. Çünkü ayırıyorum onları. Kızları yakıştıramıyorum ona.
Nasıl olmalı?
Zeki olması lazım ve kardeşime bir şeyler katması lazım diye düşünüyorum. Mesela bir tane kız arkadaşı vardı ve onun sayesinde baya ders çalışıyordu. Bir de gelip benimle de tanışmak isteyebilir kız arkadaşı.
O ne yapar sana?
O bazen fotoğraflarıma ve kıyafetlerime karışıyor.
Aranızda ilginç bir kardeşlik ilişkisi var.
Genelde kardeşim bir hata yaptıysa veya onunla konuşulması gereken bir şey varsa annem babam yerine ben konuşuyorum. Öyle bir iletişimimiz var ve beni dinliyor. Beni inanılmaz şekilde dinliyor ve saygı duyuyor. Bu kıskançlıkla ilgili anlattığım şeyler işin şaka tarafı. Birbirimizle uğraşmak için yapıyoruz. Ama en kötü anında hep beni arar.
Dizi tuttu ve oynadığın karakter sana çok şey kattı. Bugüne gelene kadar bir yolculuk ve bir istek var. Her şeyden bağımsız olarak nereye gitmek istiyor Gizem?
Aslında benim olmak istediğim çok yer var. Televizyon bunlardan bir tanesi. Şimdiye kadar birçok şeyin eğitimini aldım; spor, dans, oyunculuk. Her yerde olmak istiyorum. Sadece televizyon değil; sahnede de olmak istiyorum, sinemada da olmak istiyorum. Dans ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorum ve ileride çocuklara bununla ilgili eğitimler vermek istiyorum.
Dans ederken ne hissediyorsun?
Üzüldüğüm zaman dahi hareketli dans ederim ve hareketli şarkılar dinlerim. Müzik benim hep hayatımda. Müziksiz yola çıkmam, evde sürekli dinlerim.
Mesafen var mı?
Beni ilk gören insanlar burnu havada veya mesafeli görüyor. Sadece insanları önce tanımam gerekiyor. Ben seviyorum o duvarımı. Gerçek Gizem’i tanımayı hak etmesi gerekiyor.
Seni tanımayı hak eden insan fark etmeden kaçarsa ne olacak? Kendini göstermediğin için kaybedersen ne olur?
Kendi bilir. Ailem ve çok yakın arkadaşlarım benim en saçma hallerimi bilir. Ben komik olduğumu düşünüyorum ve insanları eğlendirmeyi çok seviyorum.
Bunları sakladığın zaman güçlü olduğunu mu düşünüyorsun?
Evet, bana biraz öyle geliyor. Çünkü ben çok üzüldüm zamanında. Sadece sevgililik anlamında değil; arkadaşlarım tarafından da üzüldüm. İlkokuldan itibaren gelen bir şey bu. Ben arkadaşlıklara aşırı derecede değer veren bir insanım.
En son en çok istediğin şey neydi?
Kafeye gitmek.
En son hüzünlendiğin anı paylaşabilir misin?
Kendimle ilgili şeylere çok üzülmüyorum. İzlediğim şeylere daha çok üzülüyorum. İnstagram’da sokak hayvanlarıyla ilgili bir sayfa vardı. Orada bir köpeğe yapılan işkenceyle alakalı gönderiyi izlerken ağladım. Ama hayatımda yaşadığım hüzünlü bir olay yok.
En son en çok neye şaşırdın?
Birinin yaşına şaşırmıştım. O kadar büyük olduğunu tahmin etmiyordum.
En son en çok neyi yanlış anladın?
Bir sahne çekmiştik ve havuza atlıyorduk. Sahneyi çekerken ayağımda panduflar vardı. Ama havuza atlayınca ayağımdan çıktı. Sahnenin devamlılığı için o pandufların ayağımda olması lazım. Ama su çok soğuk ve tek planda sahneyi çekmemiz lazım. Ben çıktım, mizanseni bozup terlikleri almaya yeltendim. Yönetmenimizde bağırdı devamlılıktan sana ne diye. Ben de orada üzüldüm; benim yüzümden çocuklar bir daha havuza girecek diye. Yönetmenimiz boşver devamlılığı sen oyununu oyna demek istiyor ama ben çok üzüldüm. Benim yüzümden olmadı sahne dedim ama durum öyle değilmiş.
Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Aslında sakladığım bir şey yoktu sadece inadına göstermedim.
Bundan dolayı sana kırıldı mı?
Tabii ki.
Pişman mısın?
Hayır.
Neden?
Güvenseydi.
Değer miydi göstermemeye?
Bence değdi. Ama ben asla böyle şeyler yapmam. Karşındaki insana, dostuna güvenmen lazım. Bu durum son radde idi bende. Uzun bir süre vazgeçemedim. Karşındaki insan sürekli kuruntu yapıyor ve olmayan şeyleri oluyormuş gibi düşünüyordu. Kendini açıklıyorsun, gerçeği anlatıyorsun, kanıtlıyorsun ama bir yerden sonra ne olursa olsun diyorsun.
Kendini affettirebileceğin bir andasın. Seni dinliyor. Anlatır mısın?
Bunun kim olduğunu söyleyebilirim, kardeşim. Arkadaşlarımla buluştum, 3 aydır görüşmüyorduk ve özel bir şeyler anlatıyordu. Onun okuluna yakın bir yerdeydim yanıma uğradı. Kızlar özel bir şey anlatıyor, sen arkadaşlarının yanına gitsene dedim. Tamam dedi ama üzüldü. Çünkü o da beni 3 aydı görmüyordu.
Sürpriz yapar mısın?
Ben sürpriz yapmayı çok beceremem.
Sana yapılıyor mu?
Bu yıl doğum günü sürprizi yaptılar. Çok beceremediler ama yine de sürpriz oldu.
O sürprizi gerçekten anlamamıştı. Sence neden?
Aslında çok düşünülmüş bir hediye aldım. Çok beğendi hediyeyi ama gözümün önünde notu çöpe attı. Farkında olmadan yaptı. Sonra unuttum o meseleyi. İstemsiz olarak yaptığının farkındaydım.
Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?
Ben çok güzel severim. Genelde anlamazlar nasıl sevdiğimi.
Mesafeli mi seversin?
Ben içimden konuşurum sevdiğim kişi ile.
Hissettirir misin?
Ben pek konuşmam bu konuda. Ama eylemlerimle, bakışımla fark ettiririm. Ona karşı davranışım herkesten farklı olur. Bunu alırsa aslında hisseder nasıl sevdiğimi.
Severken daha açık olmayı denedin mi?
Ben yine de çok dile getirmekten hoşlanmıyorum. Bu güçlü gözükme meselesinden kaynaklı. Yine bu travmatik geçmişe dayalı bir şey. Birini çok sevmişsindir ve o seni üzmüştür. O yüzden şimdi böyle sevdiğim insanlara sevgimi sözle gösteremiyorum. Ama davranışlarımla gösteriyorum.
Onu yaşatan kişi ne yapıyor biliyor musun?
Evet, biliyorum.
Takip ediyor musun?
Hayır, aynı yerde oturuyoruz. Çevremiz ortak. Ama ben onu affettim. Kızgın veya öfkeli değilim. Sadece bana yaşattığı şey bende kaldı. Onun kendisi ile alakalı bir şey yok şu an. Sadece durumla alakalı sıkıntım var. Onu, ona yüklemiyorum. Çünkü yaşımız çok küçüktü.
Yeniden kendinden geçmen, değişim göstermen, kendini açman, savnuma mekanizmanın düşmesi, çok uzun zamandır yaptığın mantığını eyleme koymayı devre dışı bırakman gibi şeyleri yaşama arzun var mı? Bir gün karşılaşacağını düşünüyor musun?
Evet, var ama şu an değil bence. Şimdi daha iş odaklıyım. Çok mutluyum, eğleniyorum ve keyifliyim.
Dilediğin kişiye dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorma imkanı verildi sana. Bu kim olurdu ve ne sorardın?
En yakın arkadaşım Elif’e sorardım. Biz hiç kavga etmedik, hiç de birbirimizden bir şey saklamayız. Gerçekten bu zamana kadar benden hiçbir şey saklamadın mı? Hiç mi yalan söylemedin? Bunu sorardım.