Güncelleme Tarihi:
Bülent Çolak: Beni zorlayacak rolleri oynamayı seviyorum
◊ “Mitat” filminde Komiser Celal olarak izleyiciyle buluştunuz. Nasıl bir karakter bu?
- Biraz sert mizaçlı, ayrıntılara düşkün asabi bir adam Komiser Celal. Mitat’tan hiç hazzetmiyor. Film boyunca derdi gücü Mitat’ı içeri tıkmak.
◊ Bu rolü kabul etmenizdeki en önemli etken neydi?
- Filmin uyarlandığı romanı ve işin senaryosunu sevdim. Ayrıca birbirine benzemez ve beni zorlayacak rolleri de seviyorum galiba. Maalesef hep aynı rolleri oynayıp yerini sağlama almak oyuncuyu körelten kariyer tuzaklarından biri.
Bir de filmin yönetmeni Süleyman Arda, beni oyuncu değil polis sanıyor olabilir. Çünkü ikinci kez bana polisi oynattı.
◊ Seyirci bu filme neden gelmeli?
- 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin atmosferinde geçen cinai bir kara film “Mitat”. Filmin uyarlandığı romanı okumamış olanlar daha fazla detay için onu merak edebilir. Filmin de kitabın da kendine özgü fantastik bir mizahı olduğu kesin.
DRAMATİK SENARYOLAR YAZMAYI AMAÇLIYORUM
◊ Tiyatro, sinema ya da dizi olarak yeni projeleriniz var mı?
- Semaver Kumpanya’da “Herkül” adlı oyunumuz devam ediyor. Derd Ali’nin “Adam” adlı harika bir şarkısı var. Geçenlerde o şarkının klibinde rol aldım. Onun için ayrı bir heyecanım var. Mayıs ortası bütün dijital müzik mecralarda yayınlanacak.
◊ Kariyer planınız açısından yapmak istediğiniz özel bir hikaye var mı?
- Bu gidişle zaten anlatmayı dilediğim hikayeleri kendim yazmak zorunda kalacağım. Tembellik etmeyip hayata geçirebilirsem dramatik senaryolar yazmayı amaçlıyorum.
◊ Hayatta vazgeçemedikleriniz nelerdir?
- Yollarda canlı olan her şeyi seyretme heyecanımdan, gündüz ağaçlara gece de yıldızlara uzun uzun bakma huyumdan ve sevdiğimin gözlerine derin derin bakmaktan hiç vazgeçmem.
Sinan Albayrak: Kitabı okumam filmi kabul etmemi sağladı
◊ “Mitat” filminde seyircinin karşısına bir arzuhalci olarak çıkıyorsunuz...
- Karısını şüpheli bir şekilde kaybeden; aynı zamanda da bu ölümün arayışında olan apartmanın yaşlı arzuhalci dedesini canlandırıyorum. Karısının ölümüne kimin sebep olduğunu, gecenin bir saati dış kapıyı çalan ve içeriden kapıyı açan kişinin kim olduğunu da arayan bir adam.
◊ Senaryoda sizi zorlayan sahneler oldu mu?
- Absürt bir komedi ve değişik bir senaryo... Aynı zamanda da bir apartman polisiyesi. Kara mizah öğeleri taşıyan senaryo, bugüne kadar okuduklarım arasında en keyifli ve en farklı işti. O yüzden de filmde olmayı kabul ettim. Bana “evet” dedirten de önceden okumuş olduğum ‘Mitat’ romanının içeriğiydi.
80 küsur yaşlarında bir adamı canlandıracağım için de zorlanacağımı zannettim. Ama bunun üstesinden gelebileceğimi düşündüm. Yıllarca kendini olduğundan yaşlı göstermiş bir adam. Yani karısına bile oynamak zorunda kalmış. Bu da filmin sonunda anlaşılıyor. Umarım seyircinin kafasında soru işaretleri bırakmayız.
Ayrıca 80 yaşındaki bir adama göre çok büyük aksiyon sahnesi çektik. Bu projede beni zorlayan şeylerden biri o oldu. Aksiyon sahnesindeki koreografiyi oluşturmak hem keyifli hem de zorlayıcıydı.
DEPREM BÖLGESİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM
◊ Deprem afeti sonrası zor bir dönemden geçiyoruz. Siz neler yaptınız?
- Ben şu an deprem bölgesindeyim ve buradaki çalışmalarımız bir aydan fazladır sürüyor. İnsan hikayelerine ulaşıp sonradan depremi yaşamayan insanlara anlatmaya çalışacağız. Çünkü buradaki insanları asıl öldürecek olan şey unutulmaktır.
◊ Sizi en çok bu hayatta ne üzer, ne mutlu eder?
- Beni en çok bu hayatta sevdiğimi kaybetmek üzer. En çok mutlu edecek şey ise sevdiğimin tebessümüdür.
◊ Yakın dönemde planlarınız nedir?
- Şu anda hiçbir planım yok. Çünkü kaderde ne var bilemem.