Turnike başlıyor... Mehmet Ali Erbil: Bu program beni hayata bağlayacak

◊ “Turnike” ile yıllar sonra ekrana dönüyorsunuz. Yarışma programı yapmayalı ne kadar oldu?

- Herhalde 5 yıl oldu.

◊ Format bilinen “Turnike” olacak değil mi?

- İlk yerli format diyebiliriz “Turnike” için. İlk TRT’de başlamış, sonra özel kanallar açılınca orada ekrana gelmiş. Zamanında haftanın 5 günü yayınlanıp her gün birinci olan, çok izlenen bir yarışmaydı. Uzun bir süre benim gibi “Turnike” de ara verdi. Ara vermiş bir programla buluşmuş olmam çok önemli. Çok eğlenceli de bir yarışma. Toplardan çıkacak büyük ödülleri yarışmacılara vereceğiz.

◊ Yarışmacılar halktan mı yoksa ünlüler de olacak mı?

- Halktan da olacak ünlülerden de. Ayrım yok. Renkli kişilerden de mesleki gruplardan da oluşacak. Zaten çok eğlenceli ve bilindik bir yarışma ama Z kuşağı bilmiyor olabilir. Z kuşağı da beni YouTube’dan iyi tanıyor gerçi.

◊ Döneme ayak uyduruyorsunuz…

- Evet, 7’den 77’ye biliniyorum. Yeniden ekranlarla buluşacak olmamdan kanal da biz de çok umutluyuz.

◊ Size nasıl teklif geldi?

- Formatı Polat Yağcı buldu, Kanal D ile paylaştılar ve birlikte karar verdiler. Yine Kanal D olması benim için çok değerli. “Çarkıfelek”e de Kanal D’de başlamıştım. O da benim hayatımda büyük bir çizgidir, yön değişimidir. Faruk Bayhan’ın bir buluşudur. Yıllar sonra Tarık Tarcan ve Halit Kıvanç gibi ustaların sunduğu bir yarışmayı bana sundurmuş olması, böyle bir fikirle gelmiş olmaları çok önemliydi. Ben de inandım o dönem Kanal D yöneticilerine. Ve Kanal D de Çarkıfelek’e başladı. Reytinglerde bir numara oldu.

◊ Haftada kaç gün olacak “Turnike”?

- Henüz belli değil. Yaz boyu devam edecek. Çünkü büyük olasılıkla diziler olmayacak. Kanallar böyle bir karar almış. Dünyanın paralarını veriyorlar dizilere.

FARAH’IN İFADESİ ÇOK AĞIRDI

◊ Bir grup ekrana dönmenize çok sevindi, bir grup da linçledi. Mesela Farah Zeynep Abdullah’ın da yaptığı yorum sosyal medyada çok konuşuldu. Neden sizce böyle bir yorum yaptı?

- Ben kendisini sadece kariyeri ve yaptığı işlerden tanıyorum. Onun dışında bir tanışıklığım yok. Yüz yüze gelmişliğim de yok, karşılıklı atışmamız da... Herhangi bir işte bir araya geliriz, birbirimize kötü davranırız desem öyle bir geçmişimiz de yok. Çok ağır bir söylem. Hele ki böyle bir majör kanala bunu söylüyor. Bu ifadeyi kullanmak çok ağır.

Hangi ruh halinde böyle bir eleştiride bulundu onu da bilmiyorum. Bir de yememiş içmemiş hemen tanıtımı seyretmiş, akşamına yazmış. Demek ki Kanal D’yi 24 saat izliyor o arkadaş. Ama kuyruk acısı benden mi Kanal D’den mi bilinmiyor. Instagram’dan bile takip etmiyorum. Oyuncu olarak kendisini beğeniyorum da demedim. Yıllarca bana eleştiriler de geldi. 40-50 yıldır televizyonlardayım. Belki de şu an hayattayken en uzun soluklu televizyonda olan benim.

◊ Sağlığınız da iyi görünüyor.

- Hamdolsun iyiyim.

◊ Rahatsızlığınız süreci boyunca sizi en çok üzen ve şaşırtan ne oldu?

- Ben öyle şeyleri takan biri değilim. O geldi bu neden gelmedi filan demem. Sadece beni üzen ekranlardan uzak olmam oldu.

TELEVİZYON LİTERATÜRÜNE ÇOK ŞEY KATTIM

◊ Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?

- Daha dingindim ama şimdi bu program beni hayata hem bağlayacak hem motive edecek hem de yeni yeni işler yapmama kaynak olacak. Ayrıca televizyon literatürüne birçok şey katmış bir insanım. “Dobroski, amanın amanın, parmaktan sonra” gibi. Bunlar dillere pelesenk oldu.

◊ Mehmet Ali Erbil bir marka. Sizden sonra kim bu işi yapabilir?

- Herkesin yeteneği farklı. Benim artım konservatuvar, müzik, opera, oyunculuk eğitimi almış olmam. Tüm bunların birleşimiydi televizyonda yaptığım olay. Tek başına şovmen olmak da artı getirmiyor.

ÇAPKINLIK GÖRMEK İSTEYEN SABAH PROGRAMLARINI İZLESİN

◊ Sizin çapkınlığınız da çok konuşuluyor. Rahatsız oluyor musunuz?

- Sabah programlarını izlemiyor musunuz? Bir sabah programlarını izleyin bakayım. Ben 4 evlilik geçirdim. 4 evliliğim boyunca benim ikinci bir evim olmadı. Bir de üstelik star sayılırım, ikinci bir telefonum bile olmadı benim.

◊ Neden öyle diyorlar?

- Benim işadamı arkadaşlarım var, ikinci telefonu var. Sırf başka kadınlar için. Tam yemeğe gideceğiz hanımıyla diyorum ki “Benim vicdanım bunu kabul etmiyor. Ne olur beni mazur gör. Ben bunu yengeye söyleyeceğim.” Bu sefer adam korkuyor! Millet TikTok kullanıyor, iki üç telefonları var. Benim öyle bir şeye ihtiyacım olmadı.

◊ TikTok’ta çok aktiftiniz. Şu an ikinci planda mı?

- Şu ara girmiyorum programıma zarar vermesin diye. Oraya eğlenmek için giriyorum.

Fotoğraflar: Muhsin AKGÜN

İLİŞKİDE KISKANÇ TARAF GÜLSEREN

◊ Gülseren Ceylan ile 10 aydır birliktesiniz. Nasıl gidiyor?

- Rekor gibi bir şey benim için. Evliliğim dışında 10 aylık ilişkim oldu mu hatırlamıyorum.

◊ Genç kadınlar sizin hangi yönünüzden etkileniyor?

- Ruhum genç. Gençle genç oluyorum demek ki. Karşımdaki de çok pozitif. Benim gibi mizah anlayışı var, komik. Eğleniyoruz birlikte, birlikte seyahat etmeyi seviyoruz. Zevklerimiz de aynı.

◊ İlişkide en sinirli ve en kıskanç kimdir?

- En kıskanç karşı taraf.

◊ En çok neden kavga edersiniz?

- Instagram’dan birilerini takip ediyorsam bozuluyor. Arada tebrik mesajlarına cevap veriyorum, “Neye cevap veriyorsun” diyor. “Beyin cimnastiği yapayım, Alzheimer olmayayım diye” diyorum!

◊ Yaş farkını sizce nasıl kapatıyorsunuz?

- O doğaçlamayla gelen bir şey. Aşırı bir güç sarf etmiyoruz karşılıklı.

◊ En romantik hanginiz?

- Ben romantik değilim, hiçbir zaman olmadım.

HAYATIMDA TİYATRO EKSİK KALDI

◊ Kariyer hayatınız boyunca “keşke bunu da yapsaydım” dediğiniz ne var?

- Tiyatro biraz eksik kaldı hayatımda. Başlangıç noktam tiyatroydu. Onun eğitimini aldım. 3-5 yıl yaptım ama özel sektöre geçince ayrılmak zorunda kaldım. 23 yaşında Devlet Tiyatrosu’ndan istifa ettim. Daha doğrusu devlet memurluğundan. Ama emekli sandığından emekliyim şu an. Hiç olmazsa emekliliğim var.

◊ Belki yine yaparsınız tiyatro.

- Evet düşünüyoruz. Şu anda iki kişilik bir oyun yazılıyor. Onu hayata geçirmeyi istiyoruz.

◊ O ikinci kişi kim?

- Çok sürpriz bir isim. Yeni sezonda başlamak istiyoruz.

◊ Komedi mi?

- Aşağı yukarı. Çok değişik bir şey olacak. Şu anda tiyatrolara çok büyük ilgi var. Sinemaya öyle değil. Geçenlerde sinemaya gittik, bizim dışımızda 2 kişi vardı sadece.