Kaan Yıldırım: Mehmet Ali bana göre çok ciddi

◊ Oyunculuğun en büyülü yanı nedir sizce?

- Kendi hayatınızda başınıza gelmeyecek birçok hikayeyi, oyun alanınız sayesinde tecrübe ediyorsunuz. Yaptığınız işler insanlara dokunuyor ki bence bu çok önemli. Asla bir rutini yok, her seferinde yeni hikayeler, yeni insanlarla tanışma, çalışma fırsatı buluyorsunuz. Bence bu çok değerli. Özellikle benim gibi rutin düşmanı insanlar için.

◊ Kanal D’nin sevilen dizisi “Hekimoğlu” ile izleyici karşısına çıkıyorsunuz. Çekimler nasıl gidiyor?

- Çok keyifli gidiyor, çok öğretici bir süreç hepimiz için. Kendimi şanslı hissediyorum. “Hekimoğlu” çok farklı bir dile sahip, alıştığımız dizi kalıplarının çok dışında bir iş. Sektörün mevcut durumunda böyle bir işin içinde olduğum için son derece mutluyum. Seyirci artık aynı şeylere o kadar alıştı ki, bir sonraki sahneyi, söylenecek replikleri önceden tahmin edebiliyor hale geldi. “Hekimoğlu”nun farklı ve özel kılan nokta benim için burada başlıyor. Seyirci de bizimle beraber yeni şeyler öğrenip, yeni tecrübeler ediniyor.

◊ Mehmet Ali karakteri ile benzer yönleriniz var mı?

- Gözlerimiz benziyor. (gülüyor) Açıkçası Mehmet Ali bana göre çok ciddi. Ben genel olarak daha rahat, esprili ve neşeli bir insanımdır. Mehmet Ali’nin ciddiyeti beni bile daraltıyor bazen. Ancak dik başlı olması ve ne düşünüyorsa söyleyebilmesini kendime benzetiyorum. Kurallara aşırı bağlı biri, ben kuralları esnetmeyi severim.

İYİ OYUNCULARLA ÇALIŞMAK BÜYÜK KONFOR

◊ Nasıl hazırlandınız bu role?

- Set başlamadan önce Çapa Tıp Fakültesi ve Okan Üniversitesi’nde Nöroloji bölümünde doktorlar ile bir araya geldik. Muayene sırasında gözlem yapabilme şansım oldu. Enteresan bir tecrübeydi benim için. Onun dışında kitap karıştırdım ve “Dr. House” dizisinin 3 sezonunu izledim. Bunların hepsi, o dünyayı anlayabilmem ve karakteri oluşturmam için bana çok yardımcı oldu.  

◊ Eskiden çalıştığınız isimler var mı bu kadroda?

- Hayır, herkesle ilk kez çalışıyorum. İyi oyuncularla çalışmak büyük konfor, bende çok mutluyum bu durumdan. Çok tecrübeli isimler var. İyi isimlerle, tecrübeli oyuncularla çalışmak insana çok şey katıyor her anlamda.

DOKTOR OLMAK İSTEMEZDİM

◊ İlk kez doktor rolüyle karşımızdasınız. Peki oyuncu olmasaydınız doktor olmak ister miydiniz?

- Açıkçası istemezdim, çok zor bir meslek, hem okul sürecinde hem de sonrasında büyük özveri isteyen bir meslek. Sürekli insanla uğraşıyorsunuz ki bence bu muazzam zorlu bir görev. Onun dışında büyük sorumluluk taşıyorsunuz. İnsanların canı size emanet. Bana göre ötesi yok. Bu süreçte daha iyi anladım, gerçekten kutsal meslekler arasında...

◊ Türkiye’de tıp ile ilgili konusu olan dizilerde daha fazla başarı sağlanıyor. Bunu neye bağlıyorsun?

- Dünyada da böyle. İnsanlar izlerken bir şeyler öğrenmeyi seviyor. Kendisinde mevcut olan hastalıkları görüyorlar. Bu da ilgi çekici kılıyor diye düşünüyorum.

Özelimi gözden uzakta yaşıyorum

◊ Uzun süredir yanınızda birini görmüyoruz. Kendinizi aşka mı kapattınız?
- Ben özelimi gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyorum. İnsan kendini aşka kapamaz, aşk öyle bir şey değil bence. Hiç beklemediğiniz bir anda kendinizi içinde bulabilirsiniz. Bu işler biraz şans, kısmet ya da adına ne derseniz.

◊ Karşı cinste sizi etkileyen üç şeyi sorsak...
- Güven duygusu, iyi bir kalp ve güzel bir kahkaha.

◊ “Hayatta yapamam” dediğiniz bir şey var mı?
- Dalış sporunu yapamam sanırım. Suyun altına 40-50 metre dalmak cesaret edemeyeceğim bir şey.

◊ Hayattaki mottonuz ne?
- Adaletli olmaya çalışmak, iyi olmaya ve kalmaya özen göstermek...