Kürşat'ın hikayesi herkesi ağlattı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2023 01:10

Kanal D’nin merak ve heyecanla beklenen yeni dizisi “Bir Derdim Var” üçüncü  bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Birce Akalay ve Mert Fırat’ın paylaştığı dizi, geceye damga vurdu.

Haberin Devamı

Başrollerini Birce Akalay ve Mert Fırat üstlendiği dizinin oyuncu kadrosunda; Engin Hepileri, Erdem Şenocak, Başak Gümülcinelioğlu, Neslihan Arslan, İdil Sivritepe, Sennur Nogaylar, Sami Aksu, Uğur Karabulut, Ata Artman, Eylül Ersöz, Esila Umut, Ezgi Gör, Ava Yaman, Ataberk Mutlu ve Efe Poylu gibi birbirinden ünlü isimlerin yer aldığı, ergenlikteki gençlerin ve ailelerinin hassas dünyasını mercek altına alan AyNa Yapım imzalı ‘Bir Derdim Var’ ikinci bölümüyle Kanal D ekranlarında izleyici ile buluştu.

Dizinin büyük ilgi gören ikinci bölümünde; 

KÜRŞAT, OKULU AYAĞA KALDIRDI - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Kürşat okulundaki yangın için bulunan boruları kesip suyu açınca her yeri su bastı. Kürşat canlı yayın açıp '7-24 hizmetinizdeyiz' dedi. Öğrenci ve öğretmenler panikle çıkmaya çalışırken kapıların Kürşat tarafından kitlendiğini fark ettiler. Kürşat anahtarları yere atıp okuldan uzaklaştı.

Haberin Devamı

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

ÖMER, NİLÜFER'E KAPILDI MI? - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Nilüfer, Ömer'i öperek 'Bunun için geldin' dedi. Ömer de 'Tam da bunun için değil aslında' cevabını verdi. Nilüfer, Ömer'e saati göstererek bu saatte başka bir şey için gelemeyeceğini söyledi.

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

KUZEY'İN DRAMI ORTAYA ÇIKTI

Kuzey'in babaannesi Filiz tüm gerçekleri anlattı. Kuzey'in annesinin sürekli kafasının içinde sesler duyduğunu, henüz Kuzey 3 yaşındayken, annesi babasından gördüğü şiddete dayanamayarak intihar ettiğini söyledi.

NİLÜFER, KÜRŞAT'I ÇÖZEBİLECEK Mİ? - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Dedesi ve babaannesi tarafından kliniğe getirilen Kürşat kendisine testler yapılacağını öğrenince yangın tüpünü eline aldı ve herkesi tehdit etti. Kimsenin yanına yaklaşmasına izin vermeyen Kürşat'ın üzerine giden Nilüfer, yaptığını korkaklık olduğunu söyledi. Test yaptırmaktan korkmadığını söyleyen Kürşat, Nilüfer'in teklifini kabul etti.

Haberin Devamı

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

KÜRŞAT'IN ANNE DRAMI - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Nilüfer, Kürşat'ın neden böyle yaptığını anlamaya çalışırken dedesi ve babaannesi ile görüştü. Babaannesini Nilüfer ne zaman Kürşat'ın annesini sorsa sinirlendi. Nilüfer'in sorularına dayanamayan babaanne ve dede, Kürşat'ın annesinin daha önce çocuğunu öldürmek istediğini söyledi.

KÜRŞAT NEDEN OLAY ÇIKARDIĞINI ANLATTI

Kürşat okulda öğretmeninin herkese bir şey dağıtırken ellerini gördükten sonra ona vermek istemediğini, gidip ellerini yıkamasını istediğini söyledi. Öğretmeninin neredeyse kendisine iğrenerek bakmasından ötürü kızdığı için okulda olay çıkarttığını itiraf etti. Annesiyle ilgili Nilüfer'in yalanlar söylediğini anladığını fark edince de, gerçeği söyleyip 'bana annesizlik koymaz, nedir ne değildir bilmediğimden' dedi.

Haberin Devamı

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

Nilüfer, Kuzey'in odasına bakmaya gittiğinde Sibel onu aradı. Kürşat'ın annesinin cinayete teşebbüsten 3 yıl hapis yattığını, Kürşat'ı 13 aylıkken öldürmeye çalıştığını söyledi.

MENDERES, ZAHİDE İÇİN KAYIP BAŞVURUSU YAPMIŞ

Ömer, Sibel'e "Kürşat'ın annesi Zahide Akman, 3 yıl hapis yatıp çıktıktan sonra babası Menderes Akman tarafından 1 hafta sonra kayıp başvurusunda bulunuluyor. Sonrasında da daha başvuru yapılmaması üzerine dosyanın takipsizlik verilerek kapanıyor' dedi.

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

MENDERES KENDİNİ KAYBETTİ

Ömer, Nilüfer ve Sibel, gerçekleri öğrenmek için Kürşat'ın ailesini ziyaret etti. Menderes yaşananları anlatırken eski eşi için 'Melek gibi insandı' dedi. Geçmiş zaman eklerinden bahsetmesi Nilüfer'in dikkatini çekti. Sürekli eşinden bahsedilmesi üzerine kendini kaybeden Menderes'e babası müdahale etti, içeri yolladı.

Haberin Devamı

'HAPSE GİRMEK İSTİYOR GİBİ HALİM Mİ VAR' - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Akman ailesi Nilüfer'in onlara gerçekleştirdiği ziyaret sonrası tedirgin oldu. Evde annesinin Menderes'e sürekli bir şey anlatıp anlatmadığını sorması üzerine, Menderes, 'Hapse girmek istiyor gibi halim mi var? Bunca yıl bir şey olmadı, şimdi deli doktorunun biri gelecek patlatacak bizi öyle mi... Saçmalamayın' dedi.

ÖMER GÖRDÜKLERİNE DAYANAMADI

Ömer restorandan çıktığında doktor İpek ve sevgilisinin tartıştığını gördü. Ömer, Volkan'ın kız arkadaşına şiddet uyguladığını anlayınca onu takip etti ve tuvalette Volkan'ı sert bir şekildi uyardı.

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

Haberin Devamı

'DÜNYA SİZİN ETRAFINIZDA DÖNMÜYOR'

Nilüfer, Ömer'i görünce dayanamayıp yanına gitti. Ömer'e 'Gidememişsin gitmemişsin. Ben dün gece kendimi tam olarak ifade edemedim sanıyorum. Bunun içinde kafanda her defasında düşünüp seni dürtüsel olarak kapıma getiren şey bu aslında ama ben baştan net olarak sana dürüst davranmayı seçtim. Benden karşılık bulamayacağını sana anlatmaya çalıştım, tekrar seni burada görünce de altını çizme ihtiyacı hissettim' dedi. Ömer ise 'Doktor hanım içkiyi azaltın. Benim burada kalmamın sizinle hiçbir alakası yok. Dünya zaten kendi halinde bir gezegen. Sizin etrafınızda dönmüyor. Öyle kendi halinde sizden, benden bağımsız' cevabını verdi.

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

ÖMER KÜRŞAT'IN ANNESİNİ BULDU

Ömer yaptırdığı araştırma sonucunda Kürşat'ın annesini buldu. Sosyal Hizmetler uzmanı Sibel, Nilüfer'e bu gelişmeyi söyledi. O sırada onları duyan Kuzey, Kürşat'ın yanında istemeden ağzından kaçırdı. Kürşat ağlayarak Nilüfer'in yanına geldi. Nilüfer doğru zaman olmadığını düşündüğünü için gerçeği söylemedi. Kuzey, Nilüfer'i yalancılıkla suçladı. Nilüfer herkesin sınırını bilmesi gerektiğini anlattı.

ANNE ÖZLEMİ GÖZYAŞLARINA BOĞDU

Kuzey'in ona yalan söylediğini düşünen Kürşat klinikte diğer çocukların yanında 'Senin beninle derdin ne? Annemle ilgili iki şey anlattım diye ders veriyorsun şimdi bana. Hepiniz bir oldunuz 'şu çocuğa dersini verelim' dediniz değil mi? Sanki ben keyfimden sallıyorum. Annem beni istememiş. Kim evladını istemez ki. Kediler, köpekler bile istiyor. Benimki istemiyor işte. Soruyorsunuz nerede nerede, nasıl diyeceğim benim ki beni istemiyor diye' derken çocuklar gözyaşlarına engel olamadı.

Kürşatın hikayesi herkesi ağlattı

KUZEY YAŞADIKLARINI HATIRLADI

Kürşat'a doğruyu söylediğine inandırmaya çalışan Kuzey, klinikten çıkması için ona yardımcı etti. Kürşat klinikten çıkarken Leyla ile karşılaştı. Leyla'ya 'Kuzey abime iyi bakın, kimseye söyleme ama annesi intihar etmiş, ona dikkat edin' demesi üzerine Leyla'nın diğer kişiliğiyle konuştuğunu bilmiyordu. Bunu öğrenen Leyla, Kuzey'in canını acıtmak için kaldığı yere intihar anıyla ilgili çizimler yaptı. Bunları gören Kuzey yaşadıklarını hatırladı ve gözyaşlarına boğuldu.

ZAHİDE YAŞADIKLARINI ANLATTI - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Nilüfer ve Ömer, Zahide'nin yaşadığı yere gitti. Zahide, yıllar önce Menderes'in onu daha çocukken kaçırdığı ve tecavüz ettiğini anlattı. Bu yüzden oğlunu istemediğini söyledi. Kuzey'in yardımıyla klinikten kaçan Kürşat, konuşulanları duydu. Gözyaşları içinde kalan Kürşat'ın 'Anne, anne' sözleri yürekleri dağladı.

İşte dizinin karakterleri;

Nilüfer Toska (Birce Akalay)

Ergen psikiyatri kliniğinde psikiyatr olarak görev yapan Nilüfer mesleğinde başarılı, zeki ve ön sezileri kuvvetli sıra dışı bir doktordur. Anlaşılmayan, görmezden gelinen, kenara itilen gençler onun yumuşak karnıdır. Çünkü her birinde kendinden bir parça görür ve zamanında kendisine uzatılan el gibi o da elini uzatmak ister. Nilüfer’e göre her davranışın altında çözülmesi gereken önemli sorunlar vardır. Çözümü bulana kadar da durmaz asla. Yakaladığı en ufak bir ip ucunun peşinden gitmek uğruna çoğu zaman kuralları yıkar. Tüm bu davranışları, çalıştığı hastanede sorun yaşamasına neden olsa da o her zaman bildiğini okur.

Ancak herkes onun gibi düşünmez. İnandıklarının tam tersini savunan savcı Ömer’le tanışınca ilk defa dengesi şaşar.  Kimsenin bilmediği karanlık tarafı ve geçmişindeki sırlarıyla insanlardan ve özellikle aşktan kaçan Nilüfer için en zor ama bir o kadar da heyecanlı zamanlar başlar.

Ömer Atakan (Mert Fırat)

Mesleğinde başarılı, işini tutkuyla yapan ve kanunlara harfi harfine bağlı bir savcıdır. Savcı olmayı özellikle seçmiştir. Geçmişinden gelen travması onu katı biri haline getirmiştir. Bu sebeple kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Ömer için suç suçtur. İşine duygularını karıştırmayan Ömer’in yolu bir gün Nilüfer ile kesiştiğinde bildiklerini yeniden sorgulaması gerekecektir. Nilüfer bir taraftan onu geçmişiyle yüzleştirecek diğer taraftan içinden çıkılmaz bir aşkın eşiğine getirecektir.

İpek (İdil Sivritepe)

Şartlar okuması için yeterli olmasa da, o; hayalindeki mesleği yapabilmek için tüm zorlukların üstesinden gelmiş genç bir psikologdur. Pratik zekâsı ve farklı bakış açısına sahip olan hocası Nilüfer’e büyük hayranlık besleyen İpek, onu kendisine örnek alır. Sakin ve uyumlu yapısı, herkesi iyileştirebileceğine olan inancı ile birleşince hayatının kırılma noktasını yaşaması kaçınılmaz olacaktır.

Yusuf (Erdem Şenocak)

Cemiyetin önde gelen ailesi ve sahip olduğu muazzam zenginliğe rağmen her şeyi elinin tersiyle iter. Nesiller öncesine dayanan büyük aile travmalarının hala etkisinde olan Yusuf kökensel psikiyatriye inanır ve bu yüzden psikiyatrist olur. Nilüfer’in bu hayattaki sırrını bilen tek dostudur ve aynı zamanda kimse bilmese de onun doktorudur. Mesleki bilgisi, duruşu ve dürüstlüğü ile kliniğin sevilen isimlerinden olan Yusuf içten içe İpek’e aşıktır. Aşkını itiraf etmek için en doğru zamanı bekleyen Yusuf zamanın aleyhine işlediğini fark edecek ve İpek’i içine düştüğü tehlikeden korumak uğruna onu kaybetmeyi dahi göze alacaktır.

Savaş (Engin Hepileri)

Klinikte psikiyatrist olarak görev yapan Savaş, sahip olduğu şeytan tüyüyle kadınları kolaylıkla büyüler. Uzun ilişkilere ne kadar aç olsa da kısa ilişkileri tercih eder. Her ne kadar ‘Nerede akşam orada sabah’ hayatı yaşasa da mesleğine olan aşkı her şeyin önündedir. Nilüfer’i kendisine rakip olarak görür. Nilüfer ne kadar duyguları ve sezileri ile hareket ediyorsa Savaş tam tersine olaylara o kadar bilimsel yaklaşır. Onunla inatlaştığı hemen her konuda onun haklı çıkmasını kendisine yediremez ve gizliden gizliye ona kıskançlık duyguları besler. Çünkü Savaş için başarı her şeyden önce gelmektedir. Bunun sebebi başarılarıyla övünen narsist bir babayla büyümesidir. Onu her bulduğu fırsatta ezmeye çalışan babasına karşı bilinç altında kendini ispat etmek gibi bir gayesi vardır. Ve önündeki tek engel de kliniğin şefi Nilüfer’dir.

Damla (Neslihan Arslan)

Hastanenin başhekimi olan Damla adını sıkça duyurmaktan hoşlanan, hayattaki motivasyonu güç ve para olan bir kadındır. Güzelliğe olan zaafı onu her zaman bakımlı görünmeye iter ve bu uğurda yapamayacağı şey yoktur. Övülmekten ve ilgi görmekten haz alır. Son sözü söyleyenin kendisi olmasını istediği için başına buyruk, kural tanımaz halleri yüzünden çok sık Nilüfer’le karşı karşıya gelir.

Sibel (Başak Gümülcinelioğlu)

Mesleğine aşık, sıcak kanlı, arkadaş canlısı, herkes tarafından sevilen bir sosyal hizmetler uzmanıdır. İşi gereği gözetim altında tutulması gereken 18 yaş altı çocuklarla ilgilenmektedir. Kendisi de yetiştirme yurtlarında büyüdüğü için çocuklarla iletişimi kuvvetlidir. Sorun yaşayan bir genç ya da çocuk kırmızı çizgisidir.

Özge (Ava Yaman)

Güçlü bir karaktere sahip olan Özge’nin belki de tek kusuru sivri dilidir. Düşünceleri ile dili arasında mesafe yoktur. Onun bu özelliği etrafındakiler tarafından başta yadırgansa da sonradan hep kabul görmesini ve hatta çokça sevilmesini sağlamıştır.Uzaylıların varlığına ve bir gün kendisini alıp götüreceklerine inanan Özge uzun süredir klinikte tedavi görüyordur. Rutin geçen günleri ve tedavi süreci Kuzey’in kliniğe yatışıyla hem tepetaklak olur hem de renklenir. 

Kuzey (Ata Artman)

Fazla zeka bazen başa beladır. Tıpkı Kuzey’de olduğu gibi. Zekası ve kanındaki asiliğine bir de gençliğinin verdiği cesaret eklenince tam bir baş belasına dönüşür Kuzey. Başının sıkça polisle ve mahkemelerle derde girmesi de onu durdurmuyordur. Korkusuz ve kaybedecek bir şeyi olmadığına inanıyordur… Ta ki Nilüfer ile karşılaşıncaya kadar. Kafasında bastıramadığı seslerin, isyanın, acıların son bulmasını aslında ne çok istediğini anlayacaktır. Birisi sonunda içinde hapsolduğu dünyasının sesini kısmayı deneyecektir.

Leyla (Esila Umut)

İyi niyeti, sakin tavırları, sınırsız anlayışı ile kliniğin göz bebeğidir Leyla. Herkes tarafından sevilen ve hatta kollanan birisidir. Narindir çünkü Leyla. Herkese üzülür, herkesin derdini kendisine yük eder. Hayattaki en büyük korkusu bir insanı kırmak veya üzmektir… Ama tüm bunların arkasında çok karanlık bir tarafı daha vardır. Kendisinin bile henüz bilmediği tam zıttı… İyi ile kötünün, siyah ile beyazın vücut bulmuş halidir Leyla.

Ferda (Ezgi Gör)

Dünya koca bir pasta ve Ferda tıka basa tok oturmuştur bu sofraya. Aynada gördüğü kendisiyle barışık değildir asla. Barıştırmak isteyenlerle de arası iyi değildir. Sakin tavırları baskı altında öfkeye dönüşen, bu öfke sonrasında ise kendisine zarar verecek duruma gelen bir çizgide yürüyordur Ferda. Birkaç aydır klinikte tedavisini sürdürse de henüz pek ilerleme kaydedememiştir. Çünkü kendisinin yardıma ihtiyacı olduğuna inanmıyordur. Ama her şeye rağmen orada olmayı da seviyordur. En yakın arkadaşlarını burada edinmiştir ve belki de dışarıdaki hayatın korkutuculuğundan en iyi saklanabileceği yerdir klinik. 

Burak (Efe Poylu)

Eğlenceli, esprili, az cesur ama çok sevgi dolu bir gençtir. Dostluğun ne demek olduğunu klinikte yatan diğer gençlerle öğrenmiştir.  Özge ile sık sık tartışıyor gibi görünse de aslında bu onların normalidir. Herkesi anlamaya çalışan, iyi bir dosttur.

Ama en çok Ferda gibileri anlamakta zorlanıyordur Burak. Dünyada bu kadar çok lezzet varken hepsinin tadına bakma heyecanı bile onu yaşama bağlıyordur. Oysa asıl açlığının ruhundaki boşluklardan olduğunu henüz bilmiyordur.

Arif (Ataberk Mutlu)

Kendisini tek cümleyle anlatması istense ‘Ölümden ölümüne korkmak’ derdi kesin. Her gününü korku içinde geçirmek oldukça yorucudur Arif için. Zaten geçmişinde yaşadığı ağır travmalar ruhunu yeteri kadar zayıflatmışken bir de üzerine her an ölmekten korkmak onu savunmasız, güçsüz biri haline getirmiştir. En yakın dostu Burak sayesinde korunup kollandığını bilse de elinde değildir diğer korkuları. Her an bir şey olabilir. Bozuk bir priz yüzünden elektrik çarpabilir, şiddetli bir rüzgar odasının camını kırıp, cam kırıkları onun ciddi yaralanmasına sebep olabilir… Klinikte dört duvar içindeki tehlikelerle baş etmek yeterince zorken dış dünyadaki tehlikelerin hiçbirisiyle yüzleşemez hale gelmiştir. Bir süredir tedavi gördüğü hastaneden dışarı çıkmayı hiç istemiyordur ve henüz hazır da değildir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!