Güncelleme Tarihi:
“İsimsizler” ile yeniden ekrandasınız. Hayatınızla başlayalım, hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
- Kendimi hiç bu kadar enerjik hissetmemiştim. Bir şeyler yaratmaya hazır, kendine bir o kadar güvendiğim ve olgun hissettiğim bir dönemdeyim. Sanıyorum bunun biraz da yaşımla da ilgisi var. İnsan yaş aldıkça hayata dair daha tecrübeli ve anlayışlı oluyor.
Siz diziye bu sezon dahil oldunuz, öncelerinde diziyi izliyor muydunuz?
- Aslında kötü bir dizi izleyicisi olmama rağmen “İsimsizler”i geçtiğimiz sezonda izleme fırsatı bulmuştum.
Devam eden bir projeye sonradan kadroya dahil olmak sizi tereddütte bıraktı mı?
- Diziye sonradan dahil oldum ancak bu sezon konseptinde ve kadrosunda büyük bir değişiklikler oldu. Yepyeni olayların içinde daha dinamik bir hikaye izleyeceğiz. Bu yüzden kadroya sonradan dahil olmak beni olumsuz yönde etkilemedi.
Dizide Kudret karakterini canlandırıyorsunuz. Bu rolü oynarken neler hissediyorsunuz?
- Kudret Yıldırım, güçlü, acımasız ve kurnaz... Beni çok heyecanlandıran bir karakter. Yaşamda bu tür insanları çok görüyoruz. Bu insanlar hayatın belli yerlerin de söz sahibiler ve hayatlarımıza biz farkında olmadan yön veriyorlar. Bu anlamda böylesi bıçaksırtı bir karaktere can vermek oldukça zor.
ROLÜMÜ EVE TAŞIMAM
Canlandırdığınız karakterlerin derinine inmek ve geliştirmek için nasıl yöntemler izliyorsunuz?
- Çalıştığım bütün karakterlerin yaptıkları edimlerde kendi açılarından haklı oldukları tarafları bulmaya çalışırım. İlk önce benim karakteri tanımam gerekir ki izleyiciye yansıtabileyim. Karakterin rengi kokusu önemlidir benim için. Bir de giydiği takım elbisenin kumaşından, içtiği kahvenin markasına kadar anlamaya çalışırım, bunun için çok kafa yorarım.
Set bittiğinde oynadığınız karakter sizinle birlikte yaşar mı, yoksa sette mi bırakırsınız her şeyi?
- Asla eve taşımam. Setten çıktığım da kostümümle beraber o karakteri de orada bırakırım.
Bugüne kadar canlandırdığınız karakterlerden yola çıkarsak “bende yeri ayrı” diyebileceğiniz bir karakter oldu mu?
- Benim için çalıştığım her karakter değerlidir, hepsine aynı özeni göstererek hayat vermeye çalışırım. Bir anlamda benim çocuklarımdır onlar.
Bu yaşlarınızda en çok neleri keşfettiniz kendinizle ve hayatla ilgili?
- 55 yaşındayım hâlâ öğrenmeye çalışıyorum. Çocuklarıma örnek olmaya çalışmak, onlarla vakit geçirmek, onlara faydalı olabilmek beni mutlu ediyor. En büyük zenginliğim çocuklarım ve eşim. Ailemin her daim yanımda olduğunu bilmek bana büyük bir güç veriyor.
Yemek yapmak
terapi gibi
Kendinizi nasıl şarj edersiniz, nerelerde huzur bulursunuz?
- Yemek yapmayı çok seviyorum. Bu yoğunluk içinde terapi gibi benim için. Sevdiklerime,dostlarıma yemek yapmak onlara lezzetli bir sofra hazırlamak beni mutlu ediyor.
Son olarak “İsimsizler” izleyicilerine burada neler söylemek istersiniz?
Umuyorum ki seyircilerimiz lezzetli, keyifli bir sezon geçirecekler. Bizler onları mutlu edebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR