Kara Yazı’yı kimler izlesin

- Haluk Bilginer’e sempati duymayı bekleyenler izlemesin. Bilginer’in Oğuz karakteri bu zamana kadar oynadıkları arasında en acımasızlarından biri. İlk bölümde küçücük insani, sıcak bir yanını görmemize bile izin vermedi senaristler. Şimdilik karşımızda henüz bilmediğimiz sebeplerle hayata karşı kaskatı kesilmiş, çocuklarını sevgisizliğiyle kurutmuş bir adam var. Yine de Bilginer’in elinde Oğuz bile saygı duyulacak, tuhaf karizmasına istemeden mahkûm edecek bir kahramana dönüşüyor.

- Bilginer için göz atmaya karar veren, önce Emre Kınay’a, sonra Zeynep Çamcı’ya takılıp kalanlar bırakmadan izlesin. Çamcı’nın beyazperdedeki başarısından sonra televizyona nasıl sarsıcı bir başrolle girdiğine, şahane, gümbür gümbür oyunculuğuna hayranlık duymamamak imkansız. ‘Neden paraya ihtiyacın var?’ sorusuna ‘Fakiriz çünkü, fakirim’ cevabı verdiği sahne, dizinin en sahici anlarından biri.

- Kadınların bekâretinin adi bir mevzu olmasına, babaların, komiserlerin, kocaların ve tüm erkeklerin elinde basit bir namus kontrol mekanizmasına dönüşmesine ve bunun hep çok normalmişçesine dizilerin hayali dünyasında karşımıza çıkıp durmasına dayanamayanlar izlemesin. Zira ilkokul çağındaki Songül’ün sıkıştırıla sıkıştırıla bantlanan memelerinden, kesilen saçlarından, zart diye pür mü pak mı kız mı kaltak mı diye hesap sorulan kadınlara namus zulmü sınır tanımıyor dizide.

- Bambaşka bir üvey anne/kötü kadın tiplemesi görmek isteyenler izlesin. Leyla Kader İlhan’ın canlandırdığı Esma, koyu muhafazakâr, aklı bin türlü taşra oyunuyla, küçük hesapla meşgul ama bir yandan gönlü ‘yüksek sanat’ta bir ikinci eş. Asla ilki kadar sevilmeyen, kimseyi sevmeye de mecali kalmadığından kolayca çamurlaşabilen bir tip. Karikatürize değil, tokat gibi gerçek bir karakter.