Çaycı Hüseyin( Alparslan Özmol): İzleyici bizi ailesinden biri gibi benimsedi

YAKUP UYSAL: KENDİMİ OYNUYORUM DİYEBİLİRİM

◊ Sizi “Çocuklar Duymasın”daki Yakup karakteri ile tanıdık. Gerçekte kimdir Yakup Uysal?

- 1961 Sivas doğumluyum. İstanbul’a 6 yaşındayken ailemle geldik. Şu anda hem “Çocuklar Duymasın” dizisinde oynuyorum hem de Kıpçak Köyü (Sivas) Yardımlaşma ve Güzelleştirme Derneği’nin başkanlığını yapıyorum. 1991 yılında kapıcılığını yaptığım binada oturan Birol Güven’le tanıştım. Birol Bey’in teşvikiyle Hamdi Alkan’la tanıştım ve “Reyting Hamdi” programında set görevlisi olarak çalışmaya başladım. Devamında yine “Ayrılsak da Beraberiz” dizisinde de sette çalıştıktan sonra “Mozart Yakup” olarak kamera önüne geçtim. Şimdi de buradayım.

◊ “Çocuklar Duymasın” ve Yakup karakteri hayatınızda neleri değiştirdi?

- Kahveci Yakup’un, Yakup Uysal’dan çok bir farkı yok aslında. Kendimi oynuyorum diyebilirim.

◊ Siz bu karakterin bu kadar sevileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

- Oyunculuk eğitimim olmamasına rağmen, Kahveci Yakup’un toplumda sevilmesine çok şaşırdım. Ve bu başarının verdiği mutluluğun tadını çıkarıyorum. Tanımadığım insanların “Yakup çay ver” diye bana seslenmeleri mutlu ediyor.

ALPARSLAN ÖZMOL: “ÇAYCI HÜSEYİN ÖLDÜ”  HABERLERİNDEN RAHATSIZIM

◊ Çaycı Hüseyin o kadar benimsendi ki, sizi gerçekten Hüseyin sananlar mutlaka olmuştur. Bu karakterin bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

- Çaycı Hüseyin’in insanlar tarafından bu kadar çok sevilmesinden ve benimsenmesinden çok mutluyum.

Bu başarıyı “Çocuklar Duymasın” dizisinin 16 yıllık başarısına bağlıyorum. İzleyici diziyi o kadar çok sevdi ve karakterleri kendi ailesinden, çevresinden biriymiş gibi benimsedi ki, Çaycı Hüseyin karakteri de bundan payını aldı. Kuşkusuz bu senaristimiz Birol Güven’in başarısıdır.

◊ Unutamadığınız bir olay yaşadınız mı?

- Hakkımda sosyal medyada sürekli “Çaycı Hüseyin öldü” diye haberler çıkıyor. Sokakta karşılaştığım insanlar da ben de bu durumdan çok rahatsız. Bana sürekli “Sizi yine öldürmüşler abi” diyorlar. Bu haberleri çıkaranları uyarıyorum. “Adamı hasta etmesinler!” (Gülüyor) Bu haberleri okuyan ailem ve yakın arkadaşlarım çok üzülüyor ama yapacak bir şey yok.

 ŞÜKRÜ KORUYUCU: ŞOFÖRLÜĞE DE DİZİYE DE DEVAM

 ◊ “Çocuklar Duymasın”dan sonra hayatınızda neler değişti?

- “Çocuklar Duymasın”dan önce normal bir şekilde yaşam süren, Darıca Belediyesi’nde şoförlük yapan birisiydim. Diziyle birlikte oyuncu oldum. Bu kadar yıl devam etmesiyle de sanatçı gözüyle bakılan biri haline geldim. Çok tanındım. Bu durumdan çok memnunum. Benim sade bir yaşantım var. Evcimenimdir. Ailem her şeyden önce gelir. Yani çevredekilerin ilgisinden başka bir şey değişmedi. Şoförlüğe de, diziye de devam... Geçinip gidiyorum.

◊ Siz Şükrü karakterini yaratırken böyle birini mi tanıyor muydunuz yoksa hayal ürünü bir karakter mi oldu?

- Şükrü karakteri saf, temiz, dürüst, yardımsever ama bir türlü düzenli bir işte dikiş tutturamayan Hüseyin’in en yakın arkadaşıdır. Şükrü için, iş ve çalışma konusu hariç yüzde 70 benim diyebilirim. Bir nevi kendimden bir şeyler katarak oynuyorum. Bana bu doğal geliyor. Seyirci de bunu daha çok benimsiyor. Yani Şükrü yüzde 70 ben, yüzde 30hayal ürünü...

◊ Oyunculuk kendinizle ilgili neleri keşfetmenizi sağladı?

- Açıkçası oyunculuktan sonra “yapamam, beceremem” gibi kavramlar kafamdan çıktı. Aslında ne kadar da kendime güvenmiyormuşum. Diziden sonra özgüvenim arttı. Ne iş olsa kendime güveniyorum artık. Yüzlerce bölüm senaryosu okudum, çoğu da hâlâ aklımda. O senaryolar sayesinde ufkum açıldı, çok şey öğrendim. Verilen sosyal mesajlar benim şahsi karakterimi de belli bir seviyeye taşıdı. Ben bu proje sayesinde olgunlaştım, hayatı daha dikkate almaya başladım.