Güncelleme Tarihi:
ARTISI
ALTIN ÜÇLÜ
Bergüzar Korel, Halit Ergenç ve Onur Saylak; 10-0 yenilen takımı art arda hat trick’lerle kurtaran yıldız oyuncular gibiler. Her sahneleri kusursuz. Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’in ekran kimyası elbette göz kamaştırıcı; hatta bu yüzden ayrı kaldıkları sahneler epey yeknesak. Onur Saylak’ın hin, kin, aşk, şefkat, sadizm, kıskançlık dolu, insanlığın tüm sefil yönleriyle bezeli Tevfik’ini izlemek inanılmaz zevkli. İlerleyen bölümlerde bu üçlünün hikâyesine daha çok odaklanırlarsa tüm eksikleri kapatacak güçteler.
ALİ KEMAL’İN HİKÂYESİ
Kız kardeşe âşık olma durumu dışında, Ali Kemal’in evlatlık öyküsü ana hikâyeyi çok güzel besleyebilecek bir damar. Hem siyasi, hem duygusal baba-oğul çatışmasına, anneyle doğurma-yetiştirme ikilemine bağlanacak ve izleyiciyi sürekli dinamik tutacak potansiyele sahip. Üstelik ilk bölümde azıcık tanışabildiğimiz Eftelya’nın Ali Kemal’le ilişkisi de bir süre sonra konuyu daha da ateşli hale getirecek gibi görünüyor.
DOĞRU DÖNEM, İYİ ZAMANLAMA
1912’de başlayıp 1919’a atlayarak devam eden dizi, Cumhuriyet dönemi nostaljisi yaşayan büyük bir kitlenin susuzluğuna iyi gelecek. Hem bugün çok gönderme yapılan bir dönemi hem de yüksek tartışma potansiyeli yaratacak kahramanları (ya da hainleri) anlatıyor. Son zamanların rutin gündeme en cuk oturan tarihi dizisi.
EKSİSİ
DİDAKTİK ISRARLAR
Bazı senaristler ve yönetmenler dizinin büyük önermesini anlamayacağız diye çok korkuyorlar. Ya hikâyedeki büyük çatışma yeterince idrak edilmezse? ‘Vatanım Sensin’in de elbette çok iddialı bir tartışma başlığı var: Vatan mı aşk/aile mi? İlk dakikadan Cevdet ve Tevfik’in diyaloğuyla burnumuza sokuldu. “Vatanın mı ailen mi Cevdet” diye sorguya çeken Tevfik, seyirciyi de despot öğretmen gibi sorgulamaya zorladı.
NÜMAYİŞ TAKINTISI
Sene 2016, televizyona harcanan para oluk oluk ama 1919 İzmir dekoru bir ilkokulun tiyatro deposundan ödünç gibi görünüyor. Öte yandan Taylan Biraderler, ellerindeki muhteşem oyuncuların nefis malzemesiyle değil, şenlikle, karnavalla daha ilgili görünüyor her zaman. Dakikalar boyu izlediğimiz Yunan askerlerini karşılama merasimi, Cevdet ve Azize’nin üç saniyelik bakışması etmez.
KAYIP ÇOCUKLAR
Dizinin pek yetenekli genç oyuncuları var. Onlar için belli ki özenle yazılmış bir hikâye de var fakat geçen yedi senede bu üç çocuk nasıl böylesine dağıldı? Biri (Ali Kemal) kız kardeşine âşık bir şekilde meyhane masalarına, biri fingir fingir Yunan balolarına, diğeri yeraltı gazetelerinde aktivistliğe nasıl savruldu? Anneleriyle ilişkileri konusunda en ufak bir hissiyatımız olamadığı gibi, hiçbirine
hak verecek kadar sıcak bakamıyoruz.