Hülya Avşar: Kaya'nın ilişkisinin uzun zamandır olduğunu duyunca ihanet gibi geldi!
Güncelleme Tarihi:
Ünlü sanatçı Hülya Avşar, konuk olduğu Empati programında bir dönem çok konuşulan aldatılma hikayesini anlattı...
ASLA YARGILAMIYORUM
- Eşim, Zehra'nın babası, seviyordu gezmeyi, çapkınlığı da seviyordu, olabilir o da onun hayatı bilerek kabul etmiştim, asla yargılamıyorum! Ama bilmek ve duymak istemezdim. Çocuğum olduğu için aileyi devam ettirmek çok isteyen kadındım. Benim ailemde, annemde babamda öyle şeyler yaşamadım, biz kalabalık bir aileyiz, aşiretiz; herkes evine sahiptir, herkes affedicidir. Ne zaman ki çok uzun zamandır olduğunu duydum, işte o bana ihanet gibi geldi, aldatmaktan çok. Ve onu affedemedim."
GÜZELLİĞİME ÇOK GÜVENDİM HALA DA GÜVENİYORUM
-Ben kendimi beğeniyorum. Her zaman beğenmişimdir. Gerçekten çok güzel olduğumu düşünüyorum. Yaşımı almama rağmen güzel olduğumu düşünüyorum.
-Sarkmayı hiç sevmiyorum. Bir gün boynum sarkarsa mesela, onu aldırabilirim. Büyük söylemiyorum ama, yaşımı ve yaşımın kadını olmayı seviyorum.
-Güzelliğime tabii ki çok güvendim; hala da güveniyorum. Güzelliğime güvendim ama sadece ona yüklenmedim. Bunun için kendimi geliştirdim, müzik eğitimi almak, spor eğitimi almak, göstermelik değil de hayatta ne kadar önemli olduğunu düşünerek yapmak, aileye sahip çıkmak, bu önemli güç... Onları da birlikte taşımak önemli bir şey; bu güç olduğu zaman, belli bir yaştan sonra güzelliğin de mutluluğun da o...
"POPOSU BÜYÜK" DEMİŞLER
Jüride Franco Nero (İtalyan aktör) var, Kainat güzeli de tacını bana verecek, ben Kainat Güzellik yarışmasında Türkiye'yi temsil edecektim; gerçekten bacak boyu benim boyum kadar olan kızlar vardı. Çok kargaşa çıkmış jüride, o olsun bu olsun diye. Franco Nero benim için çok bastırmış, "poposu büyük" demişler, "poposu büyük ama güzel" diye bastırmış.
HAYATIMI KADİR İNANIR KURTARDI
Hülya Avşar, yıllar önce film çekimindeki vurulma sahnesini de anlatırken, KADİR İNANIR'ın hayatını kurtardığını anlattı.
Avşar: "Fünyeden korkuyorum, dedim ki fünyeyi yerleştiren kişilere, çok fazla patlamasın, bir tane kalbime koyun, oradan yiyeyim öleyim kurşunu dedim. Onlar da beni dinledi, Kadir geldi, ucu görünüyor fünyenin, Olmaz dedi, çıkarın onu çabuk kalbinden dedi. Kadir fünyeyi benim kalbimden çıkartmasaydı, ben gitmiştim. Meğerse o fünye tahrip fünyesiymiş; set çalışanı alkol alıyor, sabaha karşı aklına geliyor ve nereden bulduysa bir fünye buluyor, o patlama oldu, ben vücudumdan çıkan her şeyi gördüm, seyirciye, yönetmene her yere sıçradı, kelime-i şehadet getirmeye başlamıştım..." dedi.