Hayallerimin sınırı yok

◊ Yeni şarkınız “Kayboldum” hayırlı olsun. Şimdiye kadar nasıl tepkiler aldınız?

- “Kayboldum” benim için çok özel bir yere sahip, en çok sevdiğim bestelerden biri. Güzel tepkiler aldım. Daha güzel yerlere geleceğine inanıyorum.

◊ Çalışmalarınızı dinlediğimizde hem rap, hem pop, hem de trap etkilerini görüyoruz. Siz, müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

- Müzik, dünyanın ortak dilidir; tarzı hiç fark etmez. Ben de eserlerimi farklı tarzlarda yaptım ve yapmaya devam edeceğim.

◊ Ebru Yaşar’la seslendirdiğiniz “Yoksun” şarkısıyla globalde de büyük başarılara imza attınız. Neler hissettiniz?

- Sevgili Ebru Yaşar’la yaptığımız iki proje de çok başarılı oldu ve global listelere girdi. Bu bizim için çok gurur verici. Bu kadarını tahmin etmiyorduk ama şükürler olsun çok başarılı oldu.

SEZEN AKSU HAYRANIYIM

◊ Biraz geçmişe gitmek istiyorum. Müzik yaşantınız nasıl başladı?

- Ben de diğer sanatçılar gibi çocukluktan müzik aşkını tanıdım ve çok küçük yaşlarda da şarkılar söylerdim. Biliyorsunuz ben İran kökenliyim ve Türk’üm. Çocukluktan beri sadece Türkçe müzikler dinledim ve kendimi bu müziklere çok yakın hissettim ama bir türlü başlangıç noktasını bulamıyordum, çünkü söz ve beste yazarı bulamıyordum. Sonra söz yazmaya da başladım ve 2017’den beri besteler çıkarmaya başladım.

◊ Şimdiye kadar kimleri örnek aldınız; birlikte çalışma hayali kurduğunuz kimse var mı?

- Birbirinden kıymetli sanatçılar var ama ben Sezen Aksu hayranıyım. Umarım bir gün görüşme fırsatım da olur.

◊ Birçok şarkınızın söz ve müziğinde yine sizin isminizi görüyoruz. Bir şarkıyı üretirken nelerden ilham alırsınız?

- Evet, besteleri ekip olarak yazıyoruz. Üç tane fikir, üç tane duygu oluyor ve bu yüzden daha başarılı oluyor. İlham kaynaklarımız da bazen duyduğumuz hikâyeler, gördüğümüz filmler veya hayattaki tecrübelerimiz olabilir.

◊ Rap şarkılarda zaman zaman yer alan argo sözler, son dönemde eleştiri ve tartışma konusu oluyor. Bu durumu nasıl yorumlarsınız?

- Bu soruya yorum yapmak istemem. Sevilen her tarz güzeldir.

◊ Genç yaşınızda başarılı bir kariyer elde ettiniz. Şarkılarınız milyonlarca kez dinleniyor. Çok medyatik biri olmamanıza rağmen gayet iyi tanınıyorsunuz. Bunun sırrı nedir?

- Evet, çok medyatik değilim. Medyada sadece müziklerimi paylaşırım ancak 7 yıldır gece gündüz çalışıyorum; stüdyodan haftalarca çıkmadığım oldu. Tabii ki başarımın sırrı, doğru ekiple, doğru zamanda çalışmaktır.

◊ Müziğe dair nasıl hayalleriniz var? Bunların ne kadarını gerçekleştirdiniz?

- Hayallerimin sınırı yok ama kurduğum hayallerin birçoğu gerçekleşti.

Düetler tanınmam için önemli

◊ Şimdiye kadar birçok isimle düet yaptınız. Sadece siz değil, her müzik tarzından ve her jenerasyondan isimler düet projeleri yapıyor. Bu bir strateji mi, yoksa sadece müzikal bir tercih mi? Siz nasıl yorumlarsınız?

- Düetler, aslında benim için tanınmak adına çok önemli bir şey ama yine de doğru şarkıyı, doğru isimle yapmak gerekiyor. İki farklı sanatçı düet yapınca insanların kulağına daha hoş ve farklı geliyor; o yüzden çok güzel dinleniyor bence.

◊ Tanınırlığınızın son yıllardaki hızlı artışından sonra, sosyal çevrenizde değişiklikler oldu mu, aile ve arkadaşlarınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

- Öncelikle aileme çok teşekkür ederim. Onlar da çok gurur duyuyor; arkadaşlarım, akrabalarım ve dostlarım da öyle. Ben de onların gurur duymasından dolayı mutlu oluyorum. Gerçekten çok güzel bir his.

◊ Son dönem şarkılarının yeteri kadar kaliteli olmadığı, 90’lı yıllardaki müziğin daha nitelikli olduğu yönündeki söylemleri siz de duymuşsunuzdur. Sizin görüşünüz nedir, yeni jenerasyonun temsilcilerinden biri olarak ne söylersiniz?

- Bence hiç öyle bir şey yok çünkü yeni nesilden sorsanız bu soruyu, yeni müzikleri seviyorlar. Bunlar da yaşlandığı zaman, şimdi dinlediğimiz müziklere daha kaliteli diyecekler ancak, parantez içinde belirtmek gerekirse, ben de eski müzikleri çok dinleyen ve sahnelerde çok söyleyen bir sanatçıyım. Yine de dünya çapında her şey değişiyor.