Eşref Rüya izleyici ile buluştu! Kardeşi için muhbir oldu

 "Eşref Tek... Belki ölümden korkmadığı için, belki de ölümden korkmadığını herkese göstermek için yada belki bile isteye ölmek için kendisine kurulan pusuyu haber almasına rağmen; kimseyi aramayıp 3 tane kurşunla akciğeri ve bütün iç organları parçalandığında ben onu tanıyalı henüz 4 yıl 7 ay olmuştu..."

"Beni görür görmez çok sevmişti. Yanına aldı, bir daha da o ölene kadar hiç ayrılmadık... Öldüğünde arkasında yaklaşık 1 milyar dolar, öldüğüne çok üzülen ve kardeşi kadar sevdiği birkaç adam, uzunca bir süre dillerden dillere anlatılacak bir aşk hikayesi bırakmıştı... Aklıma geldikçe beni en çok üzen şey, son nefesini verirken bile hala çok yakışıklıydı... Eşref'in hikayesi böyle bitti ama böyle başlamadı...Eşref Abi Rüya'yı ilk gördüğünde ölene kadar bu kızı seveceğini aklından hiç geçirmemişti..."

Gürdal, Müslüm, Faruk… Eşref'i hayatta tutan 3 kişiydi... Özellikle Gürdal, Eşref'in en yakın dostu. Sırdaşıydı...

Gürdal Abi.. Deli Gürdal da derdik. Eşref Abi'nin en yakınıydı. İyi silah kullanırdı. Hayatında hep birden fazla kadın olurdu ve hepsini tüm kalbiyle severdi. Gürdal Abi'nin tek bir kötü huyu yoktu. Bir sürü kötü huyu vardı... 

Müslüm Abi eski mücahitlerden. En yakın arkadaşı satmış. Küsmüş her şeye. 'Huzura çıkmaya yüzüm yok' derdi. Ardında sayısını unuttuğu kadar ceset 'bırakmalı bu işleri' derdi ama nasıl o da bulamazdı...

Bu da profesör Faruk... Ekipte üniversite okuyan tek adam... Çok sevdiği karısını başka bir adamla basınca karısına kıyamadığından adamın kafasına tek kurşun sıkıp öldürmüş. Eşraf Abi ile de içerde tanışıyor. Türkçe'ye de insanları sinir edecek kadar hakim.

Her şey 2001 yılında Burdur'da başladı... Hiç tanımadığı, adını bile bilmediği bir kıza aşık olan tamirci çırağı Eşref'in hayatı onu korumaya çalışmasıyla birlikte bambaşka bir yöne gitti...

Uzun yıllar hapishanede kaldı. Biraz içeride yaşadıkları biraz da kurduğu dostlukları onu bugünkü kimliğine kavuşturdu. Yeraltı dünyasının en güçlü isimlerinden biri oldu.

Nisan ise ideallerinin peşinden koşan, hayattaki tek tutkusu müzik, tek dayanağı ise anne-babasını kaybettiği enkazdan birlikte çıktığı kardeşi Afra olan genç bir kızdı...

Kardeşinin okul parasını ödemek için var gücüyle çalışan Nisan'ın hiç beklemediği bir anda işten çıkarıldı. İlk aklına gelen şey kardeşi olsa da Nisan'ı bekleyen başka bir sorun daha vardı: Ev sahibi...

Eve döndüğünde kapıda karşılaştığı ev sahibi Nisan'a evden çıkmasını söyledi. Kirayı en kısa sürede ödeyeceğini söyleyen Nisan, Afra'nın okulundan gelen telefonla şoke oldu.

Afra okul taksitini ödememiş, Nisan'ın dişinden tırnağından arttırarak denkleştirdiği para ile alışveriş yapmıştı.

Kara kara ne yapacağını düşünen Nisan, beklemediği anda gelen iş teklifi derin bir nefes aldı. 

Bir aşiret düğününde sahneye çıkacak, sonrasında ise aynı otelin kulübünde işe başlayacaktı.

Eşref ile karşılaşması da bu iş görüşmesinden çıkarken oldu. Eşref, bu beklenmedik karşılaşmanın hayatını alt üst edeceğinden habersizdi.

Düğünde istek şarkı nedeniyle çıkan tartışma, dışarı taştı. Eşref ve Gürdal duruma müdahale ederken, karşı tarafın ağzından çıkan söz işleri içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Eşref, evine kadar bıraktığı Nisan'a sıkıntılı bir durum olması halinde kendisini aramasını söyledi ve kartını verdi.

Tüm bunlar yaşanırken Afra'nın aklı zengin sevgilisindeydi. Ablasının evde olmamasını fırsat bilen Afra, onunla buluştu ve evlerine gitti.

Sevgilisinin kendisine saldırmasıyla panik olan Afra onu itti, merdivenlerden düşen genç adam kanlar içinde kaldı.

Panikle ablasını arayan Afra, ona olduğu yerin konumunu gönderdi.

Bulduğu ilk taksi ile olay yerine giden Nisan, komiser Çiğdem tarafından takip edildiğinden habersizdi.

Nisan, kardeşini alıp evden ayrıldı. Onların ardından eve giren komiser Çiğdem, yerde yatan çocuğa yardım etmedi.

Tek derdi Eşref ve çetesini çökertmek olan Çiğdem, sağ kolu Atıf'ı aradı ve iki kardeşin içinde bulunduğu taksiyi durdurmasını istedi.

Karakola götürülen Afra, yaşananları tek tek anlatırken; Nisan dışarıda onun başına geleceklerden endişeleniyordu.

Çiğdem, Nisan'a Eşref'i nereden tanıdığını sordu.

"Tanımıyorum, bir düğünde sahneye çıktık. Otelin içinde mekanları varmış orada sahneye çıkmamı teklif ettiler."

Bu cevap Çiğdem'in çok hoşuna gitti. Nisan sayesinde, yıllardır peşinde olduğu mafyanın içine bir muhbir sokabilecekti...

Kardeşinin özgürlüğü ile mahkumiyeti arasında kalan Nisan, Çiğdem'in teklifini kabul etti.

Dizinin final sahnesinde;

Otele görüşmeye giden Nisan, çıkışta bir kez daha Eşref ile karşılaştı. Saatin geç olduğunu söyleyen Eşref, Nisan'a onu eve bırakabileceğini söyledi.

İkili tam yola çıkmışlardı ki, İzzet'in adamları tarafından pusuya düşürüldüler.

Tüm gücüyle Nisan'ı korumaya çalışan Eşref, adamları etkisiz hale getirmeyi başardı ancak yaralandı...