Güncelleme Tarihi:
◊ “O Kız” dizisine dahil olma süreciniz nasıl oldu?
- Oyunculuğa reklamlarda rol alarak başladım. Bir yandan da dizi ve filmlerin seçmelerine katılıyordum. Rol aldığım bir filmin görüntü yönetmeni, “O Kız” dizisi için beni önermiş. Yapımcımız ve yönetmenimiz de benimle tanışmak istemiş. Menajerim aracılığıyla bana ulaştılar. Tanıştık, “O Kız” için birkaç deneme çekimine katıldım. Sonrasında İpek oldum.
◊ Oyunculuk çocukluk hayaliniz miydi?
- Hayır, çocukluk hayalim bambaşkaydı. Küçüklüğümde uzun süre dansöz olmanın hayalini kurmuştum. Erken ergenliğimde de felsefe ile ilgilenmeye başladım ve o yönde bir kariyer yapmak istedim. Üniversiteden de felsefe grubu öğretmeni olarak mezun olduktan sonra bir şekilde kendimi setlerde buldum. İlk set deneyimimden sonra bu işe devam etmek istediğime karar verdim.
Senaryoyu okuduğumda çok heyecanlandım
◊ “O Kız”ın senaryosunu okuduğunuzda ilk ne hissettiniz?
- Senaryoyu okuduğumda çok heyecanlandım. Kadir gibi televizyonda görmeye alışık olmadığımız bir karakterin etrafında hikayenin şekillenmesi, bu diziyi okuduğum diğer senaryolardan ayırıyordu. Büyük bir hevesle kabul ettim.
◊ İpek’in size benzeyen yönleri var mı?
- İpek, üniversiteye giden aklı bir karış havada, hayatı hep tozpembe gören, süslü olmayı seven ve hayat şartlarının yettiği kadar kendine özen gösteren bir genç kız. İpek için evin neşesi diyebiliriz. Etrafında olan biten her şeyin farkında olmasına rağmen kendisine dert edinmiyor. Hatta bunu bir bölümde Zeynep’e “Ben dert babası değilim” diyerek anlatıyor.
Günlük hayatımda ben de neşeli biri sayılırım, elimden geldiğince etrafıma neşe saçmaya çalışırım. Bu bakımdan İpek’le benzeşiyoruz fakat ben etrafımda olan kötü şeylerden İpek’ten daha fazla etkileniyorum. Bence bunun temel sebebi de İpek’le aramızdaki yaş farkı olabilir.
◊ Sizin için bu dizi ne anlam ifade ediyor?
- Bu dizi benim için bir kırılma noktası oldu. Dizi için de canla başla çalışıyorum.
Set ortamımız nadir bulunacak samimiyette
◊ Erkan Petekkaya, Macit Koper, Ayten Uncuoğlu gibi usta oyuncuların olduğu bir settesiniz. Bu bir şans mı?
- İlk dizi deneyimimin böyle usta isimlerle dolu bir kadroyla olması benim için çok büyük bir şans. Ayten Uncuoğlu ve Asiye Dinçsoy gibi isimlerden gerek oyunculuk gerek hayat hakkında tüyolar almak herkesin nail olacağı bir şans değil diye düşünüyorum.
◊ Nasıl bir set ortamınız var?
- Bu benim ilk dizi deneyimim olduğu için aynı insanlarla ve aynı ekiple bu kadar uzun süre vakit geçirmenin nasıl bir şey olduğunu ilk defa deneyimliyorum.
O kadar samimi bir ortam oluştu ki genelde oyuncuların “sette bir aile gibi olduk” demelerinin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum.
Bir yandan da benden çok daha deneyimli rol arkadaşlarım, bizim setteki ortamın nadir bulunacak sıcaklıkta ve samimiyette olduğunu söylüyor. Biz, galiba özel bir şey yakaladık.
Hakkımdaki yorumları titizlikle okuyorum
◊ Sosyal medyada oyunculuğunuzla ilgili olarak gelen yorumları okuyor musunuz?
- Hakkımda yazılan yorumları büyük bir titizlikle okuyorum. Olumlu yorumlarda mutlu oluyorum, eleştirileri de dikkate alıyorum.
◊ Oyunculuğunuzu geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
- Bu benim ilk dizi deneyimim ve ben, böyle yüksek bir tempoda çalışmaya alışık olmadığımdan şu an için zaman yönetimi konusunda başarılı değilim. Bu sebeple eğitimime ayıracak vakit yaratamıyorum henüz.
Ev arkadaşlarım 4 kedi, 3 köpek
· Hayattaki en büyük motivasyon kaynağınız nedir?
- 4 kedi ve 3 köpek ile ev arkadaşıyım. Öncelikle onlara, imkanım olduğu ölçüde de yaşayan tüm hayvanlara daha iyi bir hayat sunmak benim en büyük motivasyonum.