Güncelleme Tarihi:
Ebru Cündübeyoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Yurttan Sesler” söyleşisiyle Bursa Halime Hatun Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrencilerle buluştu.
Bursa Uludağ Üniversitesi’nin içerisinde bulunan yurdun konferans salonunda gerçekleşen söyleşi, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın konuşmasıyla başladı. Aktaş açılış konuşmasında ‘Ebru Cündübeyoğlu ile üniversitede aynı dönemde okudum. Bu buluşmaların amacı, aynı sıralardan geçmiş, aynı yurtlarda kalmış, 20-30 yıl önce burada yaşamış konuklarımızı sizlerle buluşturabilmek. Üniversite yıllarında çok stresli bir öğrenciydim. Dersleri, sınavları çok kafama takıyordum. Bitsin bu okul bir an önce diyordum. İnanın ki çabuk bitiyor. O zamanlar kıymetini bilemiyoruz ama bir anda bitiyor. Derslerin yanı sıra bu faaliyetlerin, katıldığınız etkinliklerin ve yine sizlerin sosyal anlamda kendinizi geliştirmek adına öğrenci toplulukları çatısı altındaki çalışmalarınızın çok kıymetli olduğunu burada ifade etmek istiyorum. Bilgi küfesi bu yıllarda doluyor. Yabancı dili de mutlaka diplomanızın yanına ekleyin lütfen’’ dedi.
Moderatörlüğünü Çağatay Yetik’in üstlendiği etkinlikte, Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu olan Ebru Cündübeyoğlu, öğrenciliği döneminde Bursa Görükle ve Nilüfer’de kaldığı yurt günlerinden ve öğrenci anılarından söz etti.
Kendisini dinlemeye gelen öğrencileri anılarıyla güldüren Cündübeyoğlu, ‘’Öğrenci yemeğimiz menemendi. Görükle Köyü’nde köy kahvehanesinde menemenimizi yerdik. Seneler sonra geldiğimde beni Görükle’de ağırladılar. Ama öğrencilik yıllarımdaki Görükle gitmiş çok değişmiş bir Görükle gelmiş. Ama hala tadı damağımda o günlerin, o günün menemeninin’’ dedi.
Büyük ilgi gören oyuncu ‘’ Otuz sene içinde gerçekten kendimi çok şanslı hissediyorum. Beni o dönemden tanıyanlar, dizilerden, güzellik yarışmasından tanıyanlar, bugün de tanıyanlarla yaş yelpazem çok geniş. Çok yaş grubuna hitap ediyorum ne mutlu’’ dedi. Çok keyifli yurt hayatı olduğunu belirten oyuncu ‘’Üniversiteyi kazandığım sene hemen devlet yurduna yerleştim. Tek çocuktum, kalabalık bir ailede büyümedim. Bursa’ya gelince ailemden uzak kalınca kendimi boşlukta hissettim. Tek büyüdüm çünkü. Yurtta herkesin cıvıl cıvıl olduğunu gördüm ve bir anda başka bir dünyada hissettim kendimi. Hiç kardeşim yokken bir anda, bir sürü arkadaşımın oldu, onlarla farklı bir dünyaya girdim. Yurtta kalmak bana çok şey öğretti’’ dedi.
“TÜRKİYE’Yİ YURTTA TANIMAYA BAŞLADIM”
Yurtta kalmanın kendisine çok şey kattığını söyleyen oyuncu ‘’Yurda ilk geldiğimde banyoya gireceğim sıra bekliyorum, sıra bana geliyor -su bitti-, diyorlar. Alışkın değildim. Telefonla konuşacağım telefon sırası var. Elimde jetonlarımla kalıyordum. Sonraki hafta “Arkadaşlar çabuk olabilir miyiz lütfen” dedim ve alıştım. Kalabalık içinde yaşamayı, alanları korumayı, haklarını savunabilmeyi öğrendim. Tek çocuk için çok büyük bir hayat dersi. Türkiye’nin her yerinden arkadaşlarım oldu yurtta. Türkiye’yi yurtta tanımaya başladım. Tiyatro oyunlarıyla ülkemizi iki kez baştan sona dolaştım ama ön hazırlığını yurtta yaşadım’’ dedi.
Üniversite ikinci sınıfta okurken Güzellik Yarışması’na katılan ve yarışmadan derece alan Cündübeyoğlu ‘’Güzelilk yarışmasına katılacak tipte biri değildim. Daha sosyal bir ortam için katıldım. Yarışmaya gidince çok eğlendim, kameralar, çekimler, müzikler, danslar… Benim katıldığım sene yarışma ilk kez televizyonda yayınlandı. Yarışma bitti ve yurda döndüm. Yurda geldim, çok meşhurum haberim yok. Ben gittim, eğlendim, geldim. Çömezlik dönemimde, yarışmaya katılmam ve tanınmam bana bayağı hava katmıştı’’ dedi.
Hem okulu hem işi bir arada yürüttüm. Meslek hayatına girmem, şöhret olmam, para kazanmam; beni öğrenim hayatımdan geri düşürmedi. İnat ettim. Yoğun programlardan dolayı okulu biraz uzattım. Okulu hep bitirmek istedim, zor da olsa okula geldim ve bitirdim. Okumak illa ki bir iş yapmak değil, okul başka bir vizyon kazandırıyor insana. Bir sınava hazırlanmak, hocalardan ders almak, yükseköğrenim görmek vizyonunu geliştiriyor İktisatçı olmadım belki ama böyle bir eğitim görmek vizyonumu genişletti. Eğitime çok önem veriyorum’’ dedi.
Kitap yazarak yazarlıkta da başarısını gösteren Ebru Cündübeyoğlu, yazarlığa nasıl başladığını da anlattı. Cündübeyoğlu, ‘’Yazarlık hep vardı, ortaya çıkacak zamanı bekledi. Küçükken deneyimlerim de oldu. Hep biliyordum yazabildiğimi, denememiştim ama içimde hep ‘Ben yazsam mı?’’ diyordum. Zamanı geldi, yazmaya başladım. Kafada olması önemli, kafamda hep yazıyordum. O yüzden yeni bir şey gibi gelmiyor. Görmek; yazmak zaten. Gördüğünü içinde hissedince, içselleştirdiğinde bir yerden sonra çıkıyor. Yazmak benim için başka bir şey. Direkt benden çıkıyor. Oyunculukta araya yönetmen, kanal, senarist giriyor ve seyirciye ulaşana kadar arada bir sürü insan var. Ama yazınca direkt ulaşıyorsun karşındakine’’ dedi.