Dünyanın en güzel kokusu evlat kokusu

◊ Bu sezon “Kızlarım İçin”le seyirci karşısına çıktınız. Nasıl gelişti projeye dahil olma süreciniz?
- Aslında neredeyse başka bir projeyle anlaşmak üzereydim. O sırada Süreç Film’den bir davet aldım. Uzun ve güzel bir toplantı yaptık. Anlatılan hikaye daha fazla ilgimi çekti, bu projede yer almaya karar verdim.

◊ Yağız karakterini canlandırıyorsunuz. Nasıl biri Yağız?
- Ağırbaşlı, dürüstlüğe çok önem veren, ailesinin geçirdiği trafik kazasından sonra bütün sorumluluğu üzerine almış, mesleğinde çok başarılı olan bir avukat. Geçmişte babasının annesini aldattığı ortaya çıkmış. Annesiyle babası arabada kavga ederken bir kaza meydana gelmiş. Babası ölmüş, annesi de sakat kalmış... Aşk, Yağız için çok önemli. Aşkı hissetmediği bir ilişkiye sıcak bakmıyor. Âşık olduğu zaman da sonuna kadar gidiyor.

◊ Serdar ve Yağız’ın ortak noktaları var mı?
- Aileye bakış açıları ve sadakat noktasındaki samimiyetleri olabilir.

◊ Karakteri canlandırırken hikayeye ve role kendinizi kaptırıp duygulandığınız sahneler oluyor mu?
- Hikayemizin henüz çok başındayız. Açıkçası bizler de karakterlerimizi yeni yeni tanımaya başladık. Bölümler ilerledikçe bunu göreceğiz.

ÖNEMLİ OLAN AYAKTA DURMAK
◊ “Kızlarım İçin” bir babanın evlatları için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Siz de bir babasınız. İnsan evladı için her şeyi göze alır mı sizce?
- Evlat sahibi olmak gerçekten inanılmaz bir duygu. Onun kokusu dünyanın en güzel kokusu, onun sesi dünyanın en güzel sesi. Hasta olur, “ben olsaydım keşke” dersin. İyi bir babanın da evladı için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Her anne ve baba ister ki evladının tırnağı taşa değmesin.

◊ Bu projenin anlatmak istedikleri neler sizce?
- Aslında biz burada bir ailenin dramına şahitlik ediyoruz. Bununla birlikte kardeşlerin ayakta durma çabası ve bir babanın mücadelesini izliyoruz. Hayat bize ne getirirse getirsin, bireysel olarak çabamız ayakta durmak olmalı. Aile olarak bir olmak olmalı.

◊ “Kızlarım İçin” seyirciden büyük ilgi gördü, çünkü ortaya çıkan iş çok başarılı. Peki bu işin perde arkası, set ortamı nasıl?
- Teşekkürler... Kendi adıma ben sette çok huzurlu ve keyifli çalışıyorum. Ve bize bu huzurlu çalışma ortamını sağlayan Süreç Film ve değerli yönetmenimiz Mesude Erarslan Tekin’e gerçekten teşekkür ediyorum. Çünkü bizim gibi yoğun çalışılan işlerdeki en önemli unsur huzur.
ATIN BENİ KARLARA!
◊ Yoğun tempodan arta kalan vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
- Gerçekten çok yoğun çalışıyoruz. Çalışma saatlerim oğlumun ayakta olduğu saatlere denk geldiği için boş olduğum zamanları kesinlikle ailemle birlikte geçiriyorum.

◊ Bu sene kış gecikti, halen bahardan kalma günler yaşıyoruz. Siz kış mevsimini sevenlerden misiniz, yoksa sıcak havaları mı tercih edersiniz?
- Ben kesinlikle kış, kar severim. “Atın beni karlara” durumu var yani. (Gülüyor)

◊ İstanbul’dan uzaklaşmak, biraz nefes almak istediğiniz zaman gittiğiniz bir yer var mı?
- Evet, özellikle kış aylarında eşimle tercihimiz Ilgaz Dağı. İnanılmaz huzurlu bir yer.

“ŞUNU ÇOK İYİ YAPARIM” DEMEM
◊ Oyunculuk dışında “şunu çok iyi yaparım” dediğiniz bir uğraşınız var mı?
- Aslında işim de dahil hayatım boyunca “şunu çok iyi yaparım” cümlesini hiç kullanmadım. Ama hep iyisini yapabilmek için çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Oyunculuk dışında yapmayı sevdiğim şeylerin hepsi hobilerim, bunlar da çok özel şeyler değil zaten...

 

 

Sarışın mı, Esmer mi? | Sarı Mikrofon