Güncelleme Tarihi:
SÜMEYYE AYDOĞAN: BİRBİRİMİZE GÖRÜNMEZ İPLE BAĞLIYIZ
◊ Bu yaz herkes “Dönence” dizisinden bahsetti. Bu size nasıl yansıdı?
Sümeyye Aydoğan: Öncelikle bu kadar insana hitap edebilmek inanılmaz mutluluk verici bir şey. İnsan böyle zamanlarda “evet bir şeyleri doğru yapıyoruz demek ki” diyor. Emeklerimizin karşılığını görüyoruz ve çok mutluyuz.
◊ Dizi otizm konusunu daha da görünür hale getirdi. Bu farkındalık durumu da izleyiciden tam not aldı ve reytinglerde başarıyı yakaladı...
Sümeyye Aydoğan: Hikayemizde yer verdiğimiz otizm farkındalığı birçok aileye ve birçok anneye dokundu en önemlisi. Seyircimize, yaşanılan zorlukları, en doğru ve en anlaşılabilir şekilde göstermeye gayret ettik her zaman. Bu yüzden de görünür olduk. Kendi adıma böyle bir hikayenin içinde olduğum için çok şanslı hissediyorum.
◊ Bu akşam yayınlanacak yeni bölüm oldukça heyecanlı ve duygu yüklü... Siz çekerken ne hissettiniz?
Sümeyye Aydoğan: Bizim her bölümümüzde birden çok karakterin hayat akışı işleniyor aslında ama sonucunda hepsi de görünmez bir ip ile birbirlerine bağlılar. Spoiler vermeden şöyle söyleyebilirim herkes kaçmak istedikleri şeyler üzerinden yine bir yolculukta olacak.
CANER TOPÇU: İNSANLARIN OTİZME BAKIŞINI DEĞİŞTİRDİK
◊ “Dönence”nin bir parçası olmak sizin için ne ifade ediyor?
Caner Topçu: Dönence’nin bir parçası olduğum için çok mutluyum. İzleyicimizden birçok güzel mesajlar alıyorum ve çalışırken motive oluyorum. Yaptığımız işle birçok insanın otizme olan bakış açısını değiştiğini böyle değerli ve anlamlı işlerin nadir olduğunu düşünüyorum. Bu iş sayesinde birçok kalbe dokunduğumuzu hissediyorum.
◊ Dizinin hikayesinde sizi vuran kısım hep ne oldu?
Caner Topçu: İnsanların bilmediği ve yaşamadığı duyguları izleyicimizle buluşturmamız. Otizm izleyicimiz içinde bizim içinde çok değerli... Bu duyguları bilmeyen, yaşamayan izleyicimiz toplumda böyle özel çocuklarımızın olduğunu farkına varıp bizimle sıcak bir bağ kurabiliyor. Ailelerinde otizmli insanlar olup onların sorunlarını yaşamlarını daha yakından takip edip bilen aileler bizimle daha sıcak ve onların ailesindenmişiz gibi davranıyorlar ve bu çok mutlu ediyor.
◊ Bu akşam ekrana gelecek bölümü izleyici heyecanla bekliyor...
Caner Topçu: Senaryomuz gün geçtikçe genişliyor ve güzel konularla izleyicimizin karşısına çıkıyoruz. Bugünkü bölüm en güzel ve duygu yoğunluğu olan bölümlerimizden bir tanesi. Bu bölümde izleyicimizi çok şaşırtan ve çok üzen zamanlar olacak.
ATAKAN HOŞGÖREN: HER GÜN DAHA İYİ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ
◊ “Dönence” sizin için ne anlam ifade ediyor?
Atakan Hoşgören: Elbette çok güzel bir duygu. Geri dönüşleri almak ve insanların bizden bahsetmelerini gözlemlemek, yorumlarını okumak, bizi daha iyi bir noktaya taşıdığından şüphem yok. Her gün daha iyi olmaya çalışıyoruz. Böylesine bilinçli bir işte olmak kendimizi işimize daha odaklı hale getiriyor.
◊ Otizme dair görünürlük de kazandırdınız. Siz neler düşünüyorsunuz?
Atakan Hoşgören: Bizim en çok istediğimiz şey otizm farkındalığı olan bir toplum yaratmaktı. Çünkü insanların bunu anlama ve bilme ihtiyacının olmadığı bir dünyayı kişisel olarak kabul etmek istemediğim bir gerçek. İnsanların hem bunu anlayıp hem de işimizin tam not alması, bizim için dünyanın en gurur verici şeyi diyebilirim. Beraberinde başarıyı getirmesi paha biçilemez.
◊ Bu akşam yayınlanacak bölüm oldukça heyecanlı ve duygu yüklü...
Atakan Hoşgören: Biz de çekerken oldukça yoğun hissettik. Spoiler vermeden konuşmak gerekirse, Cem’in sağlık durumu ile ilgili yaşadığı durum beni derinden etkileyen bir kısım. Rüzgar ve Gülce’nin yaşadıkları ise farkında olmamız gerektiği ve duyarlı olmamız gereken bir çok noktaya parmak basıyor.