Güncelleme Tarihi:
Canlandırdığı karakteri anlatan oyuncu, mesleğine olan aşkından ve iş dışında yaptıklarından da bahsetti. En sevdiği hobisinin dikiş dikmek olduğunu belirten Fettahoğlu, “Domestik bir yapım var” dedi.
◊ “Çocuklar Duymasın”a katılan yeni yüzlerle farklı bir soluk geldi. Onlardan biri de sizsiniz. Nasıl gidiyor dizi?
- Çok ama çok keyifli. Aldığımız eleştiriler ve gelen tepkiler çok güzel. İlk bölümlerde yaşadığım o panik hissi yerini tatlı bir heyecana bıraktı. Sultan karakterinin bu denli sevilmesinden dolayı çok mutluyum.
◊ Daha önce “Yalan Dünya” dizisinde de rol almıştınız. Bu iki projede de hareketli ve renkli karakterlere hayat verdiniz. Bu karakterlerin ne kadarı sizsiniz?
- Bu karakterler ben ve memleketim demek aslında. İkisi de Karadeniz kadınıydı. İlki daha yerel,halktandı; Sultan ise daha gelir seviyesi yüksek, şehirli olarak adlandıracağımız bir karakter. Ama ikisinin de özleri, beni şekillendiren, var eden bu kültürün kadınları... Bu anlamda benim her zaman bir parçam olarak taşıdığım karakterler.
◊ Sizi tarif eden anahtar kelimeler neler?
- İnsanın kendini anlatması çok zor ancak hayatımda en büyük çabayı iyi ve dürüst biri olmak için gösterdim. Bu yüzden sanırım naif ve iyi niyetli bir insan olduğumu söyleyebiliriz.
◊ Karanlık taraflarınız var mı?
- Karanlık taraf diyemeyiz ama herkesin olduğu gibi benim de kendimde hoşnut olmadığım ve törpülemem gerektiğini düşündüğüm taraflar var. Bu açıdan hâlâ öğreniyorum ve olgunlaşıyorum.
BU İŞ İÇİN ÇOK EMEK VERDİM
◊ Liseye kadar Trabzon, sonrası Ankara ve İstanbul... Nasıl bir hikaye sizinki?
- Trabzon’da doğdum, büyüdüm. En başarılı bölge tiyatrolarından biri olan Trabzon Devlet Tiyatrosu ve o dönemdeki oyuncuları benim kurtarıcılarım oldular. Onlar sayesinde tiyatroyu tanıdım, aşık oldum ve sınavlara hazırlandım. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden 2002 yılında mezun oldum. 2003 senesinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oyuncu olarak görev almaya başladım. Bu sene 17’nci sezonum. Herkesi oyunlarımıza bekliyorum.
◊ Oyuncu olmaya karar verdiğinizde ailenizin tepkisi ne oldu?
- Pek çok aile gibi benim ailem de ilk öğrendiğinde çok tepki gösterdi. Bunun benim için gelip geçici bir heves olduğunu düşünmüşler. Bakmışlar ki ben inatçıyım “Sesimizi çıkarmadık, gitsin girsin sınava, nasıl olsa kazanamaz diye düşünmüştük” demişti annem. Sonrasında ise her zaman en büyük destekçim onlar oldu.
◊ Oyunculuk sizin hikayenizin hayatınızın neresinde?
- Tamamında... Normal hayatımızda taktığımız maskeler oyunu bir şekilde sürdüren etmenler. Şahsen oyunculuk mesleğinin bırakıp, başlanacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Enteresan ve çok keyifli bir şey oyuncu olmak.
◊ Sultan rolünden sonra hayatınızda neler değişti?
- Hâlâ aynı Seda’yım ancak hayatıma keyifli bir hareketlilik geldiğini söyleyebilirim.
◊ Kariyer yolculuğunuzun ne kadarı mücadele, ne kadarı şanstı?
- Şans bu yolculukta önemli bir faktör ancak her zaman mesleğim için çok emek gösterdiğimi düşünüyorum. Sultan karakteri için Mint Prodüksiyon’a beni bir arkadaşım önermiş. Bu çok büyük bir şanstı benim için ama tam dört kere oyuncu seçmelerine çağrıldım ve ondan sonra seçildim. Bu anlamda da gereken mücadeleyi verdiğimi düşünüyorum.
OYNADIĞIM ROLLER HUYUMU DEĞİŞTİRMİYOR
◊ Oyuncular için canlandırdıkları karakterin etkisinde kalabildikleri söylenir. Siz buna katılıyor musunuz?
-Oynadığım karakterleri gündelik hayatıma taşımamaya çalışıyorum. Çünkü aynı oyunu sürdürmenin oyuncuya manevi olarak zarar vereceği kanaatindeyim. Bazı meslektaşlarımızın aksine oynadığımız roller yaşam şeklimizi, huyumuzu, suyumuzu değiştirmiyor sizin anlayacağınız. Ama bu demek değildir ki oynadığınız karakterler size bir şeyler öğretmez ya da geliştirmez. Rollerimiz bize olumlu olarak bir şeyler katıyorsa ne âlâ ama katmıyorsa onları sahnede bırakmayı bilmek lazım. Bunun da tabii deneyim kazandıkça geliştirilen bir beceri olduğunu düşünüyorum.
◊ Geleceğe dair hayalleriniz nedir? “Çocuklar Duymasın”dan sonra nasıl bir projede yer almak istersiniz?
- Hayalim, mesleğimde daha da başarılı olmak ve bunu sürdürebilmek. Sonrasında ise mutlu ve huzurlu hissettiğim yapımlarda yer almak isterim.
◊ Bu diziyle birlikte yepyeni bir oyuncu kadrosu ile bir araya geldiniz. Ekiple aranız nasıl?
- Bu anlamda çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Söylemesi biraz klasik gelecek belki ama “Çocuklar Duymasın” ekibi gerçekten birbirini çok seven, kocaman bir aile gibi. Biraz önce bahsettiğim huzur ve mutluluğu sonuna kadar yaşıyorum burada.
◊ Set dışında kalan zamanı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Tiyatro ve diziden artan zamanımı sevdiğim insanlara ve hobilerime ayırıyorum. Oldukça domestik bir yapım var; en büyük hobim dikiş dikmek mesela...
◊ Gelecekten en büyük beklentiniz nedir?
- Hayata olan itimadım sarsılmadan, ailemle ve sevdiklerimle, mutlu ve huzurlu bir ömür geçirebilmek.
KOMEDİDEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNEMİYORUM
Hayalinizde var mıdır oynamak istediğiniz bir karakter?
- Eskiden mafya mensubu ya da tetikçi gibi daha kötü ve sivri karakterler beni çok heyecanlandırırdı. Duygusal olarak da biraz karamsar olduğum zamanlardı sanırım. Şimdi ise komedi oynamaktan başka hiçbir şey düşünemez oldum. Bir de oynarkenki o eğlenceli hava, tekniğinden oyuncusuna herkese sirayet ediyor. Tadından yenmez desem yeridir.
Bianca Somer'le fit kalma tüyoları!