Dizilerin rönesans devri: Vatanım Sensin ile Cesur ve Güzel fark yarattı

Sağlam kamera arkası

Taylan Biraderler ‘Vatanım Sensin’in yönetmen koltuğunda, ödüllü Özcan Alper, Fikret Kuşkan ve Meltem Cumbul’un rol alacağı ‘Kırlangıç Fırtınası’nı yönetmeye hazırlanıyor. ‘Ezel’ ve ‘Suskunlar’ın senaristi Pınar Bulut ‘Yıldızların Altında’ ile dönüyor. Türkiye’nin en iyi senaristlerinden Ece Yörenç, iki dizide birden (Cesur ve Güzel, Bu Şehir Arkandan Gelecek) kalemini konuşturuyor. Uzun zamandır yerlerde sürünen sanat yönetmenliği alanında harika örnekler izliyoruz. ‘Cesur ve Güzel’, ‘Vatanım Sensin’, ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’, ‘Bodrum Masalı’ müthiş titizlikle tasarlanmış mizansenlerle, kostümlerle dantel gibi işleniyor.

Gümbür gümbür kamera önü

Bu sezon ekranda yıldız patlaması yaşanıyor. Neredeyse sadece Kenan İmirzalıoğlu eksik. ‘İçerde’de Çağatay Ulusoy harika ama yanında bir de Mustafa Uğurlu ve Çetin Tekindor’u izliyoruz. Perşembe geceleri Bergüzar Korel-Halit Ergenç ya da Kıvanç Tatlıtuğ-Tuba Büyüküstün arası orta yerimizden yarılıyoruz. ‘Anne’de Vahide Perçin inanılmaz oynuyor, Gonca Vuslateri kariyerinin en iyi performansını sergiliyor. Daha Fikret Kuşkan, Kerem Bürsin, Erdal Beşikçioğlu sırada. Yakında Haluk Bilginer’in de bir diziyle ekrana döneceği konuşuluyor. Gerçekten bir Kenan eksik.

Yeni şeyler anlatılıyor

Çok uzun süre sadece zengin kız fakir oğlan dizisi izledik. Karakterler bir dönem sadece intikam peşinde koştu. Melodram konusunda onlarca senedir idmanlı olmamıza rağmen, hep vıcık vıcık hikâyelere maruz kaldık. Fakat bu sene yavaş yavaş küçük nüanslarla, inceltilmiş klişelerle melodram konusunda ustalık sergileyen işler görüyoruz. Aşk olacaksa ‘Poyraz Karayel’, üçgeni olacaksa ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, intikam olacaksa ‘Kara Sevda’. Hâlâ ‘Aşk ve Mavi’ gibi kaba hikâyeler iş görüyor ama detaylı, üzerine kafa yorulmuş kurgular çoğunlukta. ‘Cesur ve Güzel’ sosyal statüyle yasak ilişki anlatılacaksa böyle anlatılır diyor.

Yurtdışından ilgi büyük

‘Kara Sevda’, ‘Muhteşem Yüzyıl’, ‘Paramparça’, ‘Kurtlar Vadisi’ gibi dizilerin yurtdışı başarısı malum. Türkiye’nin dizi ihracatı 300 milyon doları buluyor ve giderek de artıyor. Öte yandan yabancı yapım firmaları Türkiye’de şube açıyor. Endemol’dan sonra Red Arrow’un da geleceğini duyduk. Netflix’in ilgisi de heyecan verici potansiyelin kanıtı. Senaristler ve yapımcılar güvenli alanlarının dışına çıkmaya başladı. Kanallar da yeni temalara sıcak bakıyor. Üzerlerindeki tüm reyting ve RTÜK baskısına rağmen sektör taze bir nefeslik alan bulmuşa benziyor.