Güncelleme Tarihi:
Diriliş Ertuğrul 87. yeni bölüm fragmanında oba beyinin öfkesi giderek artıyor. Ural'ı kendi elleriyle öldürdükten sonra ibret-i aleme sunan oba beyi, Diriliş Ertuğrul 87. yeni bölümünde Vasilius'un yapacakları konusunda hazırlıklıdır. Karşısında duranlara bir bir dersini veren oba beyi, intikam ateşini yakmak için harekete geçecektir. İşte, Ural'ın ölümü ile ekranlara geldiği Diriliş Ertuğrul 87. yeni bölüm fragmanı ve detaylı bilgiler
Diriliş Ertuğrul son bölümde; Ural ve Vasilius hain bir planla Konya yolu üzerinde Doğan’ı öldürmüş, Dündar’ı ise esir almışlardı. Buna karşı harekete geçen Ertuğrul, alpları ve Aliyar’la birlikte Karacahisar kalesine girmiş ve orayı darmadağın ederek kardeşi Dündar’ı kurtarmıştır. Diğer yandan Helena ise Nikea yolu üzerinde düğüne giderken Bamsı tarafından kurtarılarak Kayı Obasına getirilmiştir. Kaleye geldiğinde manzarayı gören Vasilius adeta yıkılmıştır. Üzerine Helena’nın da kendi rızası ile kaçtığı haberini alınca öfkeden kabına sığamaz olmuştur.
Şimdi büyük bir öfke içinde olan Vasilius’u ve Ural’ı durdurmak çok zor olacaktır. Büyük planlarını devreye sokacaklardır. Peki bu planları neler olacaktır? Ertuğrul ve Aliyar onlara karşı nasıl bir önlem alacaktır? Ve bu çetin mücadelede hangi taraf başarılı olacaktır? Öte yandan Dündar, yaptığı büyük hatanın altında ezilmiş, gururu incinerek mektup bırakıp obayı terketmiştir. Hayme ana, kötü şeyler olacağını sezmekte fakat oğlunun gidişini henüz bilmemektedir. Acaba onun gittiği haberini duyunca ne yapacaktır? Ertuğrul anasını nasıl teskin edecektir. Ve en önemlisi Dündar nereye gidecektir?
DİRİLİŞ ERTUĞRUL 87. BÖLÜM FRAGMANI
DİRİLİŞ ERTUĞRUL 85. BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
Moğollarla zorlu bir mücadele veren Ertuğrul Bey, kutlu davasının peşinden gidebilmek için kardeşlerinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ertuğrul Bey’e inanan Kayılar, bu ayrılığın ardından yollara düştüler. Çetin geçen koşullarda Karacadağ sınırlarına kadar ilerleyen Kayıları burada bambaşka bir dünya bekliyordu. Yeni yurtları onlara farklı bir iklim, farklı topraklar ve farklı insanlar sunacaktı. Ertuğrul Bey, kutlu davasına giden yolda daha güçlü ve daha acımasız düşmanları olacağının farkındaydı. Peki, yeni düşmanlarını alt edebilmek için kılıcının keskinliği yetecek miydi
Ertuğrul Bey artık başka bir dünyadaydı. Ve bu dünya da at koşturmak daha çok akıl, cesaret ve sabır istiyordu. Karşısına daha güçlü ve daha acımasız olarak çıkan Tapınakçılar, Ertuğrul Bey’i zafer için yeni yöntemler bulmaya zorlayacaktı. Zira Tapınakçıların gizli eli olan Simon bir kılıç darbesiyle öldürülemeyecek kadar zeki ve güçlüydü. Üstelik Simon yalnız da olmayacaktı.
Karacadağ etekleri birçok Türkmen Obasına yurt olmuştu. Fakat aslen Tatar olan Çavdaroğlu Obası, aralarında en güçlü olanlarıydı. Bu güçlerini ise başarısızlığa tahammülü olmayan ve obayı demir yumrukla yöneten Candar Bey’den alıyorlardı. İktidarını yıllarca koruyan Candar Bey, en büyük imtihanını evlatlarıyla verecekti. Candar Bey’in büyük oğlu Ural’ın ihtirası obanın kaderini belirleyecekti. Çavdaroğlu ve Kayı Obası arasında yaşanacak gerilimi Candar Bey’in hamleleri durdurabilecek miydi? Ertuğrul Bey, Çavdaroğlu Obasından hiç beklemediği teklifler ve tehditler alacaktı.
Ertuğrul artık obanın beyi olmuştu. Obada yeni sorunlar baş göstermişti. Göç yolunda yorgun düşen Kayılar ülküleri ve nefisleri arasında sıkışıp kalmıştı. Onlar için bu imtihan hiç kolay olmayacaktı. Dışarıda düşmanlarıyla mücadele veren Ertuğrul Bey’i içerde ise yeni sorunlar bekliyordu. İhanet, ihtiras ve akıl oyunlarıyla yüz yüze gelen Ertuğrul için tek hedef vardı. Bir milletin dirilişine vesile olmak…