Güncelleme Tarihi:
BİR ERKEK FANTEZİSİ
‘Diriliş’in ‘Muhteşem Yüzyıl’dan en büyük farkı, bir ‘ata’ öyküsü olması. ‘Muhteşem Yüzyıl’da imparatorluğu kadınların gözlerinden izlerken, şimdi aynı tarihin (daha çok mitolojinin) yazılışına tamamen erkeklerin bakışından tanıklık ediyoruz. Her yönüyle gücün koşulsuz sahibi, kavimleri ‘dirilten’, eril tanrılar gibi insanüstü özelliklerle donatılmış, dünyadaki her ‘öteki türü’ ayaklarının altına kuzu postu gibi serme yetisinde adamların fantastik hikâyesinde dolaşıyoruz. Ertuğrul’un dünyası, iktidarın arzu nesnesine, o iktidarın getirdiği hayali ayrıcalıkların fetişe dönüştüğü bir ortamda ayna gibi karşılık buluyor.
BİLİNÇALTINDAKİ KÖTÜLER
Yalnızca Ertuğrul Gazi’nin mitolojik kökenleri değil, dizinin kötüleri de bilinçaltımıza kazılı kâbuslardan can buluyor. Dede Korkut Hikâyeleri’nden, yabancıların tekinsizliğinden, kara büyüden, mistisizmden sağılan yan roller/temalar ortak kültürel bilinçaltımızda temsiliyet buluyor. Üstelik bu ortaklığı kurarken Cüneyt Arkın sinemasına göz kırparak, yakın sinema tarihimizden de faydalanıyor.
‘KURTLAR VADİSİ’NE KARDEŞ
Aralarında neredeyse 1000 yıl olsa da, Vadi ile ‘Diriliş’in aynı ortamın çocuğu olduğunu söylemek mümkün. Tarihsel bir dizi olma iddiasında olsa da, ‘Diriliş’in dünyası da ‘Kurtlar Vadisi’ kadar yakından gündemi takip ediyor. Ertuğrul’ıun düşmanları bugün iktidarın düşmanlarına eş, Bizans kılığındaki ‘dış mihraklar’, ‘bozulan oyunlar’, ‘devlet içinde devlet’ler hep tanıdık jargonun parçası. Zaman zaman Ertuğrul Bizans’a mı, AB’ye mi, Merkel’e mi ayar veriyor karıştırabilmeniz bile mümkün. Engin Altan Düzyatan’ın, gerçek hayatta aynı Necati Şaşmaz’ın Polat Alemdar’ı benimsemesi gibi rolünü içselleştirmesi de kurulan güçlü fantezi dünyasının yan etkisi.
OYUN ESTETİĞİ
Genç jenerasyonun, internet kafede sabahlayan ergen oğlanların zihnindeki görkemli, maskülen, kanlı, her daim coşkuya iştahlı bilgisayar/konsol oyunu estetiği ‘Diriliş’in en ustalıkla kotardığı işlerden biri. Assasin’s Creed, Witcher vs. gibi oyunların savaş ve dövüş sahnelerinden ekrana süzülmüş gibi duran canlı, zamanın ruhuna uygun bir koreografisi var. İyi müzikler de mütemadiyen gaza gelen ortamın
destekçisi.