Güncelleme Tarihi:
80’li yılların İstanbul’unda geçen ve dönemin buhranlı zamanlarını izleyiciye tüm gerçekçiliğiyle yaşatacak olan “Dilek Taşı”, izleyenleri geçmişe götürecek ve o dönemde yaşanan siyasi olayları, savrulan hayatları ekrana getirecek.
Dizinin yapım ekibi, hapishane ve fabrika sahnelerinin çekimleri için aylarca gerçek mekân araştırması yaptı. Mekânların özellikle gerçek olmasını tercih eden başarılı yönetmen Altan Dönmez, konuyla ilgili şunları söyledi:
BU PROJENİN HAKKI GERÇEK MEKÂNLARDI
Sahnelerde özellikle gerçek mekânlar tercih ettim. Fabrika, hapishane ya da sokakların o günleri yaşatması gerekiyordu. O dönemlerin izi olan ya da 80’leri hatırlatan gerçek yerler olmalıydı. Mesela Edirne’de çekim yaptığımız hapishane yakın tarihte boşalmıştı. Oradaki mahkûmların duvar yazıları ve bıraktığı tüm izler yansıtmaya çalıştığımız hissi daha da güçlendirdi. Bu projenin hakkı gerçek mekânlardı.”
OYUNCULAR GÖZYAŞLARINA HÂKİM OLAMADI
ltan Dönmez ayrıca, bazı sahneleri çekerken oldukça zorlandıklarından da bahsetti: “Bazı sahneleri durdura durdura çektik. Özellikle hapishane ve işkence sahnelerinde duygulanmamak elde değildi. 80’lerde yaşananlara hâkim olan ve rollerine iyi hazırlanan oyuncularımız zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. Başta Salih olmak üzere, hepimizin aklına o dönemde yaşananlar geldi.”
PERŞEMBE BAŞLIYOR
Yapımını Pastel Film’in, yapımcılığını Yaşar İrvül ve Efe İrvül’ün üstlendiği “Dilek Taşı”nın ilk bölümü 7 Eylül Perşembe akşamı
Kanal D’de ekrana gelecek. Senaryosunu
Can Sinan’ın yazdığı dizinin başrollerini Salih Bademci, Hazal Subaşı ve Ozan Dolunay paylaşıyor. Dizide ayrıca Perihan Savaş, Özge Özberk, Teoman Kumbaracıbaşı, Elif Doğan, Çiçek Dilligil, Engin Yüksel, Afra Karagöz gibi birbirinden başarılı isimler de rol alıyor.
Figen haksızlığa savaş açıyor
“Dilek Taşı”nın Figen’i Hazal Subaşı, karakterini anlattı.
lk defa bir dönem dizisiyle izleyici karşısına çıkacak olan Hazal Subaşı, heyecanını şu sözlerle paylaştı: “Çok heyecanlıyız. Yoğun geçiyor ama çok güzel bir dizi oldu. 1980’de geçen bir hikâye bu. Türkiye’nin o zamanki durumunu yansıtan bir dizi. Figen, adalet duygusu yüksek, çok duyarlı bir kız. Haksızlığa gelemeyip birçok şeyle savaşıyor. Ben 1980’lerde yoktum. Ve daha önce hiç dönem dizisinde bulunmamıştım. Salih’le de (Salih Bademci) partner olduğum için çok mutluyum. Çok beğendiğim bir oyuncu.”
MONİTÖRDE 80’LERİ GÖRMEK ÇOK HOŞUMA GİDİYOR
Güzel oyuncu, “Dilek Taşı”nın prodüksiyonun da çok güçlü olduğuna değindi: “Dizide saç, makyaj, kostüm ve mekânlar çok güzel. Pazar sahneleri olsun, sahil ya da halktan insanların olduğu sahnelerde çok büyük ve çok fazla bir hazırlık süreci var. Bunları çektikten sonra da monitörde 80’leri görmek çok hoşuma gidiyor. Benim kendimi de farklı görmem ayrıca hoşuma gitti diyebilirim. Hazırlık sırasında aynaya bakıp mutlu oluyoruz. Kendimizi değişik görüyoruz. Bu durum aslında hepimizin hoşuna gitti.”