Güncelleme Tarihi:
◊ Oyunculuğa nasıl başladınız?
- Bugüne kadar içimde olan bir şeydi sanırım. Bir diğer mesleğim çizgi roman çizerliği. Çizimlerim için senaryo yazdığımda karakterleri yaratırken kareler içinde daha doğal durması için önce canlandırıyordum. Oyunculuğa karşı ilgimin burada başladığını söyleyebilirim. Benden farklı olan kişileri tanıyıp, yaşamak ve bunu kurulu bir hikaye üstünde oyun olarak ortaya koymak beni çocuk ve mutlu hissettiriyor. Bununla beraber oyunculuk eğitimime başladım ve zamanla devamı geldi.
◊ “Üç Kız Kardeş” dizisine katılma süreciniz nasıl oldu?
- Yapıma giderken kitabı okumamıştım. Annem, İclal Abla’nın kitaplarını çok sever. Görüşmeye gittiğimde tek bildiğim birkaç karakterin ismiydi. ‘Mesut’u öğrendiğimde hiç düşünmeden “talibim” dedim. Ertesi gün doğaçlama bir deneme çekimi yaptık. Sonrasında bu güzel ekibe katılma şansını elde ettim.
◊ Rolü kabul etmenizdeki en önemli kriter ne oldu?
- Senaryo sıcacık bir aile işi olduğunu çok belli ediyordu. 1999 doğumlu olduğum için o yılları tatma fırsatım olmadı, fakat ister istemez yıllar geçmişi günümüze taşıyor. Hayatımızdan çok parça buldum. Rolü kabul etmemdeki en önemli kriter, kariyerim boyunca birbirinden çok farklı karakterlere hayat vermek istemem. Jön oynayacaksam bile, altı dolu olması benim için önemli. Aslında sınıflandırmak istemesem de karakter oyuncusu olmak ilgimi çekiyor. Mesut çok farklı biri. Saflığı ve vicdanı beni çok etkiledi. Adım atarken bunlar benim için önemli kriterlerdi.
AİLE OLMAK İÇİN KAN BAĞI GEREKMİYOR
◊ Siz kardeşlik ve aile bağını nasıl tanımlarsınız?
- Ben aile kavramını kan bağı olarak tanımlamıyorum. Tek çocuğum ve kardeşim dediğim birkaç insan var hayatımda. Kuzenimle de kardeş gibi beraber büyüdük. “Ailemle”, dostlarımla ne olursa olsun birbirimizi yargılamadan yaklaşıyoruz birbirimize. Aramızdaki sürtüşmeleri bile çok hızlı örten bir şey bu. İnsanın yargı kavramı karşı tarafa olmadığı zaman hiçbir şeyi kişisel algılamıyor. Saygı, sevgi, güven ve yargısız yaklaşmak benim için bağ kurmanın en özel tanımı.
◊ Karakterinizden biraz bahsedebilir misiniz?
- İçimdeki çocuksu ve saf kısmı tekrar hatırlatan biri oldu benim için Mesut. Tam bir karakter olarak da sıfat koyamıyorum aslında. Hepimizin içindeki o vicdan olduğunu düşünüyorum. Mesut’a kendim kıyamazken çevreden de sevgi dolu cümleler duyuyorum onun için. Kitaplar ve filmlerle insan ayna tutuyor bence kendine. Ne düşünüyor ve ne hissediyorsa kendinden bir parça olduğunu düşünüyorum.
◊ Ortak yanlarınız var mı?
- Ortak yönümüz en başta hayvan sevgimiz. Daha doğrusu savunmasız ve saf varlıkları sahiplenme iç güdüsü. Bir noktada da vicdanımız. Ama o saf ve özgür düşünceye hiçbir zaman ulaşabileceğimi sanmıyorum.
◊ Oynamayı çok istediğiniz bir karakter var mı?
- Tüm karakterlerin uç noktalarını tatmak istiyorum. Bir psikopatın en deli ya da en sakin hali. Bu sadece örnek daha böyle birçok karakteri tatmak istiyorum.
SETİM OLMADIĞINDA ÇİZİMLERİMİ BİTİRİYORUM
◊ Dizi Ayvalık’ta çekiliyor, set ortamından biraz bahseder misiniz? Set dışında neler yapıyorsunuz?
- Gerçekten çok güzel geçiyor. Ekibimiz inanılmaz tatlı ve samimi. Sette kamera önünde işimizi yapıp sonrasında eğleniyoruz. Set dışında kahvemizi içip sohbetimizi ederek Ayvalık’ın tadını çıkartıyoruz. Gerçi set olmadığı zamanlarda çizim yapıp işlerimi bitiriyorum. Senaryo yazıyorsam ona yoğunlaşıyorum ya da biraz müzik yapıyorum. Geri kalan vakitlerimde bazen arkadaşlarımla, bazen yalnız vakit geçiriyorum.
TİYATROYA DA KAMERA ÖNÜNE DE AŞIĞIM
· Tiyatroyla da ilgileniyorsunuz. Sizi en çok hangisi mutlu ediyor? Tiyatro mu yoksa dizilerde yer almak mı?
- İkisinin tadı çok ayrı benim için. Tiyatroya ayrı, kamera önüne ayrı aşığım.