Güncelleme Tarihi:
Nasıl biri Einstein?
Geoffrey Rush: Herkesin kafasındaki o dağınık saçlı, iki boyutlu adamdan çok farklı. Ama Groucho Marx kadar komik, Rimbaud kadar bohem, en sevdiğim filmlerden birinin kahramanı olan Zelig gibi de ortama uyum sağlayan bir adam aslında kendisi. Çok meraklı, herkesi, her şeyi merak ediyor.
Ne kadar çok kadınla ilişkisi olmuş Einstein’ın...
Geoffrey Rush: Kadınlarla ilişkisi hakkında en ufak bir fikrim yoktu. İlk karısı, fizikçi Mileva’dan iki çocuğu varmış. Ben çapkın olduğunu düşünmüyorum. Sıradışı bir naifliği, çocuksuluğu var. Mantıksal olarak beyni, monogaminin doğal bir durum olmadığının farkındaymış. Mileva’yla ikisinin ilişkisi, iki muhteşem zekânın buluşması olmuş, aslında o evliliğin yürümemiş olması trajik. İkinci karısı Elsa tamamen farklı, kariyerinin menajerliğini yapmak istiyor. Emily (Watson) rolü yedi bitirdi resmen.
Johnny Flynn: Aslında izlerken göreceksiniz, Mileva’yla evliliği zehir haline gelene kadar aldatma filan da yok. Elsa ona Mileva’nın yoğunluğundan sonra huzur dolu, koruma dolu bir ilişki sunuyor. Elsa ile evlilikleri bir tür açık evlilik. O zamanlarda kimse böyle düşünmüyor...
DİZİDEN VE SETTEN NOTLAR:
- İlk eş Mileva Maric de (Samantha Colley), dönemin sayılı fizikçilerinden. Ancak kadın olduğu için yer aldığı projelerde adı geçmiyor, proje değersiz sayılmasın diye. Einstein’a katkısı çok. Bunu hiç yadsımayan Einstein, kazandığı Nobel ödülünden aldığı bütün parayı Mileva’ya veriyor.
- Dizinin yapım sorumlusu Ken Biller, “Nat Geo’nun seçkin bir izleyici kitlesi var ve bu ilk kurgusal dizisi, bilimsel açıdan herhangi bir yanlışın kesinlikle olmaması gerekiyordu” diyor: “Dramatik bir hikâye anlattık evet ama tarihi ve bilimsel unsurların en ufak bir kusuru olmaması için ekstra gayret gösterdik.”
- Walter Isaacson’ın yazdığı biyografiden uyarlanan ‘Deha’ National Geographic’in ilk senaryolu dizisi. Beş yıllık bir macerası var. Önce film yapmak istemişler, sonra hikâyenin bir filme sığamayacak kadar büyük olduğuna karar verip projeyi Ron Howard’a getirmişler, kanal Howard’a “Sen varsan biz de varız” demiş ve iş başlamış. Şimdi televizyonun yükselişte olduğu dönemde bu işi yapmaktan çok memnunlar.
27 Nisan tarihini not edin şimdiden, çünkü yılın sabırsızlıkla beklenen dizisi ‘The Handmaid’s Tale’, ABD’de ‘hulu’ platformunda gösterime girdikten bir gün sonra bizde de BluTv’de yayında olacak ve belli ki çok konuşulacak. Margaret Atwood’un geçenlerde yeni baskısı yapılan ‘Damızlık Kızın Öyküsü’ isimli kitabının uyarlamasında Elizabeth Moss, Joseph Fiennes, Alexis Bledel gibi isimler var. Doğum oranının giderek düştüğü bir dünyada, doğurabilen kadınların varlıklı ve güçlü aileler tarafından damızlık olarak kullanıldığı distopik bir dünyayı anlatan dizi, eleştirmenlerin başını döndürmüş durumda.