Güncelleme Tarihi:
◊ “İki Yalancı” dizisiyle ekrandasınız. Projenin size gelişi ve teklifi kabul etme sürecinizle başlayalım...
- Yaz başında “Seni Gidi Seni” filmini çekiyorduk. Filmi bitirip bir süreliğine Avustralya’ya, ailemin yanına gitme planları yapıyordum. Menajerlerim aracılığıyla “İki Yalancı” için benden görüşme talep edildi. Gani Müjde, Tükenmezkalem ve Kanal D’yle çalışacak olma fikri beni heyecanlandırdı. Görüşme ve anlaşma süreci bu sebepten çok uzun sürmedi.
◊ “İki Yalancı”nın bu kadar sevileceğini tahmin ediyor muydunuz?
- Projeyi okuduğumda bu kadar sevileceğini hissettim, evet. Çünkü alışılagelmişin dışında bir komedisi ve aşk hikayesi olduğunu düşündüm. Bu ikisi güzel harmanlandığında neler çıkabileceğini kestirebiliyordum. Nitekim düşündüğüm gibi harika ilerliyor dizi.
◊ Ekranda gördüğümüz gibi eğlenceli bir ortamınız mı var sette?
- Sette her şey pozitif. Ekip ve oyuncu grubu arasındaki iletişim gerçekten mükemmel. Ben diziye ikinci bölümde dahil oldum, ilk bölüm Bodrum’da çekildi. Herkes kaynaşmıştı, ben sete start verdiğim ilk gün anladım bunu. Ego ve artniyetten uzak, yardımlaşma ve dayanışması yüksek bir ekip, oyuncusundan çaycısına kadar. Maşallah diyelim.
◊ Genç bir oyuncu olarak bundan sonraki hedefleriniz neler?
- Dizi kariyerime “Kocamın Ailesi”yle başladım. Öncesinde sayısız reklam ve birkaç sinema filmim vardı. Fakat dizi başka bir şeymiş, bunu da “Kocamın Ailesi”nde çalışırken anladım. İlk zamanlar biraz zorlandım adapte olma konusunda. Şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. Oyunculuğun üzerine gitmeyi seviyorum, daha yapacak çok şey var. Farklı karakterler canlandırmak beni daha da iştahlandırıyor. Her proje bitişinde “Daha iyisini yapabilirsin Ahmet” diyorum kendime. İleride bir filmle ödüllendirilmek, gece yastığa başımı koyduğumda aklıma gelen şeyler arasında.
◊ Tiyatroda yer almayı hiç düşündünüz mü?
- Tiyatro gelecek hedeflerim arasında. Bu konuda çalışmalarım var. Alternatif sahnelerde oynanan oyunlar beni çok etkiliyor. Tiyatronun iyileştirici ve besleyici gücü çok fazla. Bir gün elbette o sahnede olacağım, fakat daha zamanı var sanırım. İleride bir oyun yazma hayalim var, en az sahnede olmak kadar gerçekleştirmek istediğim. Kısmet...
◊ Hep komedi dizilerinde yer almışsınız. Bu bilinçli bir tercih mi?
- Oynadığım işler çoğunlukla komedi oldu evet ama ben bu dizilerin aslında yüzde yüz komedi kısmında olmadım. Oynadığım karakterlerin alt metninde bir dram vardı hep. Komediyi seviyorum ama dramın beni besleyen taraf olduğunu düşünüyorum.
O FiLMLER
OYUNCULUĞUMA
NEFES VERiYOR
◊ İzlemekten bıkmadığınız bir film veya bir oyuncu var mı?
- Dünya sinemasına damga vuran kült filmleri tekrar tekrar izliyorum, her izlediğimde başka bir tat alıyorum. Bu filmler oyunculuğuma nefes veriyor. Son yıllarda Türkiye’deki sinema festivallerinde gösterilen filmleri de kaçırmıyorum. İstanbul Film Festivali, Antalya, Altın Koza gibi çok önemli festivallerimiz var. Yerli ve yabancı çok kaliteli yapımlar yer alıyor bu etkinliklerde. Vakit buldukça takip ediyor ve kendimi tazeliyorum. Yakın zamanda “Tereddüt” filmini seyrettim ve gerçek anlamda etkilendim. Bir 10 yıl sonra izlediğimde de başka tat alacağımdan eminim.
FAZLASIYLA TUTKULU
◊ Dizide Alp, Duygu’ya çok âşık ve onun kalbini kazanmak için her şeyi yapıyor. Siz Alp’in yerinde olsaydınız ne yapardınız?
- Evet, Alp fazlasıyla tutkulu. Ben olsam ne yapardım konusunda bir fikir sahibi değilim. Onun ilişkileri yaşama şekli daha hırsa dayalı duygularla ilerliyor. Ben duygusal bir insanım ve gelişigüzel yaşarım hayatımı. Aynı bakış açısına sahip değiliz kesinlikle.
◊ Son olarak “İki Yalancı” izleyicilerine neler söylemek istersiniz?
- Bizi izlemeye devam etsinler, ilerleyen bölümlerde ilginç değişim ve gelişmeler olacak. Umarım severler.