Cezmi Baskın: Merdan toplumdaki insanlardan biri

Güncelleme Tarihi:

Cezmi Baskın: Merdan toplumdaki insanlardan biri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2021 10:14

Usta oyuncu Cezmi Baskın, Kanal D’nin ilgiyle izlenen dizisi “Yargı”nın kadrosunda yer alan isimlerden. Dizide Merdan karakterini canlandıran oyuncu, sanat hayatı ve rolüyle ilgili konuştu: “Merdan toplumdaki insanlardan biri ve çok değişik bir kişiliği var.”

Haberin Devamı

Tiyatrodan ekrana uzanan güzel bir oyunculuk serüveniniz var. Bize Cezmi Baskın’ı anlatır mısınız? Sanat hayatınıza ilk olarak nasıl başladınız?

- Tiyatroya hayatıma çok genç, 15-16 yaşında Bakırköy Halkevi’nde çırak oyuncu olarak başladım. Eski halkevleri genç oyuncular için büyük bir basamaktı. O yüzden bütün gençler tiyatro, folklor, sanat, spor yapmak için halkevlerine toplanırdı. Ben de onlardan biriydim. Bu iyi bir başlangıç oldu.

Sonra, Beklan Algan ve Ayla Algan’la birlikte tiyatro eğitimime başladım. Bu eğitimin sonunda da Ankara Sanat Tiyatrosu’na girdim. 1971’di sanırım. Halkevinde öğrendiklerimi, Beklan Algan ve Ayla Algan’dan öğrendiklerimi seyirci önünde politik tiyatro mecrası olan Ankara Sanat Tiyatrosu’nda uygulamaya koydum. Bu benim çok değişik roller oynamama, seyirciyle karşı karşıya gelmeme sebep olurken hayata bakışımda büyük değişiklikler yarattı. Tabii ki sanat hayatıma ve oyunculuğuma da büyük katkılarda bulundu. Kısa aralıklarla 25 yıla yakın Ankara Sanat Tiyatrosu’nda çalıştım. Sonra da sinema ve dizi hayatına geçtim. Ama hâlâ tiyatro benim hayatımın en önemli noktalarından biridir.

Haberin Devamı

Başarılı oyunculuğunuz ile aldığınız birçok ödülünüz var. Sizin için ödüller ne ifade ediyor?

- Ödüller sanatçıya büyük moral veren çok önemli faktörlerdir. Bir oyuncu sadece alkışla yetinmez, aldığı ödüllerle de kendi hayatını, meslek hayatını belgelemek isteyebilir. Bu da oyuncular için çok önemlidir. Ödüller insana büyük bir motivasyon veriyor. Hele yurtdışında alınan ödüller daha da değer kazanıyor. Bunların maddi değerleri olmamakla birlikte manevi değerleri çok yüksek.

Oyunculuk geçmişinize baktığımızda sanatı gerçekten sanat için yaptığınızı görebiliyoruz. Tiyatrolarda, filmlerde, dizilerde roller almışsınız. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?

- “Sanat sanat için mi sanat toplum için mi?” meselesi çok uzun süredir tartışılan bir mevzu. Fakat bunların birbirinden ayrılmadığı ve aksine birbirlerine yardımcı olduğu çok kez görülmüştür. Toplum meselelerinden kopuk sanatın pek fazla öğretici ve eğitici olduğunu sanmıyorum. Toplum için sanat da yapılabilir, sanat için sanat da yapılabilir ama ikisi bir arada olursa çok daha kıymetli oluyor. Sanat sadece eğlenme ve insanların iyi vakit geçirmesi için olan bir üst yapı kurumu değil. Sanatın insanları öğretici, eğitici; fikirsel, duygusal ve toplumsal olarak değiştirici faktörleri vardır. O yüzden de sanatı bir araç olarak görmek, insanları eğitmek için bir araç olarak görmek benim her zaman düşündüğüm, takdir ettiğim ve peşinden gittiğim bir yöntem.

Haberin Devamı

Cezmi Baskın: Merdan toplumdaki insanlardan biri

“YARGI”DAKİ ÇELİŞKİLER MERAK UYANDIRIYOR

“Yargı” dizisine dahil oluşunuz hayranlarınızı sevindirdi. Senaryonun size gelişi nasıl oldu? Diziyi önceden takip ediyor muydunuz?

- “Yargı” çok iyi bir dizi. Senaryosu fevkalade güzel. Alışılmışın dışında bir senaryo yapısı var. Zaten seyircinin ilgisinden, reytinglerinden bunu çok iyi anlıyoruz. Seyirci artık sadece eğlenmek, gülmek, ağlamak için değil dünyayı yorumlamak ve değiştirmek için de bir çaba gösteriyor. O yüzden “Yargı” dizisi insan ilişkilerindeki çelişkileriyle çok önde bugünlerde. Daha da iyiye gidecek. İnsanlarda merak uyandırıyor; bu merak da seyirciyi ekran karşısına topluyor. Diziyi kadrosuna katıldıktan sonra takip etmeye başladım. Eski bölümlerini de izledim ve bende de merak uyandırdı. Çok fazla dizi seyreden biri olmamama rağmen artık pazar günlerini merakla ve sabırsızca bekliyorum.

Haberin Devamı

Yargı”nın size cazip gelen yanı neydi?

- Teklif edilen Merdan karakteri çok ilgimi çekti ve cazip geldi bana. Ayrıca başarılı ve kaliteli işler yaptıklarını bildiğim bir yapım firması ve yönetmenin olması, iyi bir oyuncu kadrosuna sahip olması yine cazip gelen taraflardı.

Canlandırdığınız Merdan karakterini anlatabilir misiniz?

- Merdan, toplumdaki insanlardan biri ve çok değişik bir kişiliği var. Nasıl bir adam olduğunu üç aşağı beş yukarı anladık ama bağlantılarını, becerikliliğini neye borçlu olduğunu henüz bilmiyoruz.

Toplumdaki meslek sahibi olmayan ama iş bitiren insanlardan biri olduğunu şimdiye kadar çalıştığımız bölümlerde gördük. Bundan sonra ne olacağını gerçekten ben de bilmiyorum ve çok da merak ediyorum. Ama bu merak, seyircide de bende de büyük bir etki yaratıyor.

Haberin Devamı

Oyuncu olmak isteyen gençlere neler önerirsiniz? Kendilerini geliştirmek için nasıl bir yol izlesinler?- Gençler bana devamlı soruyorlar: “Cezmi Ağabey, biz oyuncu olmak istiyoruz. Ne yapalım?” diye. Ben de onlara ilk önce bol bol okumalarını, mutlaka ciddi bir oyunculuk okulu bitirmelerini, bol bol oyun ve film seyretmelerini, kaliteli müzik dinlemelerini ve dünyaya bakmalarını öneriyorum.

"GENÇLERE TAVSİYELERİM"

DİJİTAL MECRALAR REKABETİ ARTIRACAK

◊ Unutamadığınız, sizin için yeri çok ayrı olan bir rolünüz var mı?
- 55-60 yıla yakındır sanatla uğraştığım için bir sürü çalışmada yer aldım. İyisiyle kötüsüyle bir sürü hatıram var. Beğendiğim, hayatıma etki eden roller, filmler, oyunlar var. Bir de tabii ki hatırlamak istemediğim bazı filmler ve diziler de var. Bunları birbirinden ayırt etmek mümkün değil.
Yaşam akıyor. Profesyonel yaşamda olan insanlar için böyle şeyler çok normal. Beğendiğim filmlerimi ve dizilerimi kategorize etmek istemiyorum. Bir sıraya sokmak, bir öncelik içinde görmek istemiyorum. Onlar bana mutluluk verdi, meslek hayatımda ilerlememi sağladı. Bu beni bir sanatçı olarak çok tatmin ediyor.

Haberin Devamı

◊ Kendinizi komedi oyuncusu olarak mı görüyorsunuz yoksa dram oyuncusu olarak mı?
- Bu maalesef Türkiye’de yapılan bir isimlendirme. Fransızlar aktör yerine komedyen derler. Yani Fransızlar için komedyen demek her türlü rolü oynayan insan demektir. Türkiye’ye gelirsek; aktör diyoruz biz bu kişilere.
Aktörler her türlü rolü oynar ve oynamalıdır. Bir yere kısıtlı kalmak, bir taraftan yana olmak; yani drama oyuncusu olmak ya da komedi oyuncusu olmak gibi bir şey benim mantığımda yok.
Her oyuncu, her aktör her rolü layıkıyla, gerçekçi bir şekilde oynamalıdır. Hayat çünkü sadece komediden ya da sadece dramdan ibaret değildir. Bir filmde, bir dizide komik anlar da var, dramatik anlar da...
Bu anları da bir oyun içinde oynamak, kullanmak bence bir ustalık işi. Eğer ikisini birden yapıyorsanız Fransızların dediği gibi komedyen olursunuz ya da bizlerin dediği gibi aktör olursunuz. En güzel tarafı da bu bizim mesleğimizin.

◊ Sizi “Atiye” dizisiyle dijital mecralarda da gördük. Dijital platformlarda yapılan işler hakkında ne düşünüyorsunuz?
- “Atiye” dizisi dijital mecrada oynadığım ilk iş. Orada biraz demin anlattığım aktörlük meselesini uygulamaya çalıştım. Sıradan bir profesörü oynadım; sıradan insanın komik, ciddi ya da acımasız durumları ortaya çıkabiliyor.
Bunları aktarabildiysem ne mutlu bana. Bu platformlar Türk dizi hayatına yeni renk kattı. Daha doğrusu bir ivme, bir hız kazandırdı.
Ve bu platformlar, pandemiden sonraki işsizlikler döneminde meslektaşlarımıza bir kan verdi.
Ekonomik ve psikolojik yardım sağladı. Bu tür çalışmaların artması, hem kanallar arasındaki rekabeti artıracağı hem de iş ortamı oluşturacağı için ben önemli buluyorum.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!