Güncelleme Tarihi:
◊ Yedi yıldır aynı rolü canlandırıyorsunuz? Bu durum size nasıl hissettiriyor?
- Bir yandan çok uzun zaman önceymiş gibi geliyor ama diğer yandan filmleri sanki dün çekmişiz gibi hissediyorum. İlk film çok eğlenceliydi çünkü büyük işlerimden biriydi. Her şey benim için çok yeniydi. Yönetmen Ken Branagh’ın ellerindeydim ve bu da muhteşemdi. O Shakespeare çalışmalarına benzer bir yaklaşımı, tarihi ve çizgi romanı, bence başka kimsenin altından kalkamayacağı biçimde bir araya getirdi. Özellikle bu filmin en büyük karakter değişimlerini ve eksen değişimlerini içermesi, filme yaklaşımımı etkiledi. Tüm bunlar yönetmen Taika Waititi’nin mizah anlayışından ve keşif tutkusundan doğdu. Benim başarmak istediklerimle stüdyonun istekleri arasında oldukça farklı biçimde bir paralellik kurdu. Kevin Feige ve Marvel ekibi bunu nereye taşıyabileceğimizi görmek istedi. Böylece benim yer aldığım en heyecan verici ve eğlenceli film seti oldu.
◊ Bu hikâyede Thor’u nerede buluyoruz?
- Thor’u en son beyazperdede “Yenilmezler: Ultron Çağı” filmiyle gördük. Bu filmin sonunda Thor, Marvel Sinematik Evreni’ndeki tüm Marvel karakterlerini etkileyen sorunları yarattığı anlaşılan kötüyü bulmak için daha derin bir araştırmaya girişmek üzere yola koyuluyor. Fakat bunun içinde, geriye dönük hikâyelerle çıkmaza girmiyoruz. Bunu kendi başına eşsiz bir hikâyeye dönüştürdük.
Başlangıçta Thor’u kendini tanımak üzere bir keşif yolculuğunda buluyoruz. O Asgard’dan geliyor ancak bir kral olarak alaşağı edildikten sonra dünyada yaşıyor. Fakat bir dünyalı değil ve buraya uyum sağlayamıyor. Bu yüzden yanıt aramaya karar veriyor.
Yolculuk sırasında, tüm krallıkların içine düştüğü karmaşayı ve serbest kalmış olan kötüleri keşfediyor. Onları durduran kimse olmadığı için evine dönüp babasına neler olduğunu, neden kimsenin buna bir son vermediğini soruyor. Son filmden bildiğimiz gibi, babası gerçek babası olmayabilir. Bu Loki’nin bir hilesi olabilir. Burada biraz eğleniyor ve daha sonra hikâyenin geri kalanına dâhil oluyoruz. İşte buradan hikâyeyi devralıyoruz ve Thor’un başlangıcı da bu oluyor.
◊ Thor’un fiziksel değişimleri neler?
- Bu filmde, karakterde bazı fiziksel değişiklikler söz konusu. İlk olarak saçlarını kaybediyor. Gladyatörler dünyasında olduğu için sürecin bir bölümü saçlarının kesilmesi, bu olay ekranda gerçekleşmiyor. Saçları kesilmiş olarak ekrana çıkıyor. Bu da bana farklı bir davranış biçimi kazandırdı. Farklı kostümler, farklı silahlar, birlikte çalışacağınız karakterler size farklı bir enerji verir. Ayrıca saçınızın kesilmesi gibi sıradan bir şey davranış biçiminizi etkileyebilir. Çekicini de kaybediyor. Çekiç, bu filmdeki kötü karakter Hela tarafından yok ediliyor. Bu da onu var olan her şeyi, kendi gücünü, kendi tarihini ve geçmişini sorgulamaya yöneltiyor; böylece onu yeniden farklı bir yolculuğa itiyor. ◊ Çekicini ve saçlarını yitirmesi, gücünü etkiliyor mu?
- Başta Thor bunun gücünü etkileyeceğini düşünüyor, gücünün kaynağının çekici olduğunu sanıyor. Bu, gücün aslında içinizde olduğuna ilişkin klasik bir fikir. Çekiç yalnızca onu düzenleyen bir şey.
AVUSTRALYA ÇEKiMLERi ÇILGINCAYDI
◊ Çekimlerin bir kısmı Avustralya’nın Brisbane şehrinde geçti. Film orada nasıl bir ilgi gördü?
- Orada olmak çok hoştu. Hava da harikaydı. Sanırım hiç yağmura yakalanmadık. Bir parçası olduğum çekimler arasında en iyilerinden biri buydu.
◊ Brisbane çekimlerinden aklınızda kalanlar neler?
- Çılgıncaydı! Bir film ekibi için heyecan duyan bunca insanı hiç görmedim. Katıldığım tüm prömiyerlerden daha fazla insan vardı. Brisbane halkı çok heyecanlıydı ve bir göz atabilmek için sokakları doldurmuştu.
O birkaç gün için kent durakladı. Çok olumlu bir etkiydi ve hepimiz molalarda dışarı çıkıp olabildiğince çok imza vermeye çalışıyorduk.
◊ Yönetmen Taika Waititi’yle sette bir gününüzü tarif eder misiniz?
- Çok fazla müzik ve genellikle biraz dans olur. Söylemeliyim ki bu kesinlikle katıldığım en neşeli ve eğlenceli setti. Filmin yaklaşımını, Taika’nın yarattığı ortam ortaya çıkarıyor. Bu da size geniş düşünmenin sorun olmayacağını hissettiriyor.