Bu müzikalde Burak'tan Eser yok delinin teki var!

◊ “Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası” müzikaline nasıl dahil oldunuz?

- Burak Sevinç: Pandemi zamanı “İzmir’in Kızları” müzikalinde yer almıştım. Bu proje prova aşamasındayken de bana ulaştılar. “Çok onluk bir rol var elimizde” demişler ki aslında benlik bir rol değildi. Benden 1.5 ay önce çalışmalara başlamışlar. Bu da kısmetim, “İzmir’in Kızları”na da son anda dahil olmuştum. Hep bir yerlere son anda dahil oluyorum. Müzik geçmişim olduğunu biliyorlardı. Yönetmenimiz Volkan Ateş Gündüz, kendisi zaten Sivas Devlet Tiyatroları Genel Müdürü. Orada 4-5 sezon boyunca bu oyunu koymuş. Bu sefer müzikal, daha kabare mantığında sahnede.

◊ Kült bir ismin eserinin sahnelenmesi aslında riskli ve eleştiriye açık değil mi?

- Burak Sevinç: Kesinlikle, eleştiriye açığız, onlar olmazsa olmaz. Tabii ki klasik tiyatrocular yaptığımız işi beğenmeyebilir, normal. Ama biz dönüştürmeyi seviyoruz. Yüzyıllar öncesinde yazılan bu eser zaten zamanının ötesinde bir komediye sahip.

Bizim yaptığımız tek şey kostümleri değiştirmek, içine daha farklı müzik ve danslar eklemek oldu...

Biraz daha kabare mantığıyla komediye yaklaştırdık. Hocamızın rejisi bu yöndeydi, biz de ona katkı sağlamaya çalıştık. Klasikleri biliyorum ama konservatuvar okumadım.

OYUNCULUĞA ÂŞIK OLDUM

◊ Eğitim almadınız ama müzikal, tiyatro gibi her dalda başrolde yer alıyorsunuz. Nasıl bu noktaya gelebildiniz?

- Burak Sevinç: Olması gerekeni yapmaya çalışıyorum. Zorlandığım yerler oluyor tabii oyunculukta, bunun için de destek alıyorum. Müzikal çok ayrı bir şey. Normal hayatımda dans etmem ama koreografiye ayak uydurabilme becerim var çünkü spor geçmişim var. Voleybol, basketbol, hentbolu lisanslı oynadım. Dansla alakam olmasa da vücudum harekete yatkın. Koreografiye ayak uyduruyoruz.

Vücudumuzu ona yatkın hale getirmeye çalışıyoruz. Müziğe zaten yeteneğim vardı, bunu geliştirdim. Oyunculuk çok sonradan oldu. Oyunculuğa âşık oldum ve devam ettim. Üstüne de tiyatro şansı yakaladım. Ama şöyle bir avantajım var, oyuncu olmadan önce 7-8 yıl devlet tiyatrolarında müzisyen olarak çalıştım. Müzikli oyunlarda yer aldım. Sahnenin, oyuncuların, yönetmenin, işleyişin tozunu çok yuttum. Sonra böyle bir şans yakaladım.

◊ Oyunculuğa başlamanız tesadüf eseri mi oldu?

- Burak Sevinç: Çevrem zaten oyuncu ve yönetmenlerden oluşuyordu. Bir gün çok sevdiğim arkadaşım, yönetmen Ahmet Katıksız’la balkonda çay içerken “bir karaktere ihtiyacım var.

Bir türlü tam aradığımı bulamıyorum. Senin gibi doğal bir adam lazım bana” dedi. Beni deneme çekimine çağırdı. Gittim, karşımda arkadaşım Emre Erkan vardı. Şu cümleyi de kurdu, “Arkadaşım olman, oyuncu olacağın anlamına gelmiyor. Senden bir şey çıkarabilecek miyim, onu merak ediyorum.” Sonra ilk dizime başladım.

Setin ilk günü heyecandan titriyordum. Ama sonrasında oyunculuğa âşık oldum. Oyuncu koçuyla çalışıp kendimi geliştirdim. Sonrasında da nazar değmesin hiç durmadık. Her sene bir projemiz oldu mutlaka.

◊ Çocukluktan beri müzikle ilgilisiniz ama oyunculuk olarak tanınıyorsunuz...

- Burak Sevinç: Profesyonel anlamda müziği geri planda bıraktım. Bundan dolayı mutluyum. 13 yaşından beri sahne-deyim, babam müzisyen. Müziği para için yapmak bana dokunmaya başladı. Kanun çalıyordum, işim sanat musikisiydi. Kültür de değişti bunu para için yapma duru-mundan sıyrılmak işime geldi. Müzik hayatımda her daim olacak çünkü ilk aşkım. En son eylül ayında Haldun Dormen’le beraber “Senfonik Broadway’den İstanbul’a” projesini yaptık.

Onun öncesinde Müslüm Gürses Senfonik Konseri yapıldı. Ayrıca Pelin Akil’le “Grease Müzikali”ni yapıyoruz. Bu tarz projelerde yer almaya çalışıyorum. Ayrıca Tema Vakfı gönüllüsüyüm, vakfın düzenlediği özel gecelerde sahneye çıkıp şarkı söylüyorum.

ÖMRÜMDE İLK DEFA SAÇMALIYORUM

◊ Müzikalde canlandırdığınız Nick Bottom karakteriyle zıt olduğunuzu söylediniz. Nasıl bir karakter Nick Bottom?

- Burak Sevinç: Çok farklı, manyağın teki! Dük ve düşesin düğün günü için hazırlanan birtakım etkinlikler var. Yetenek sizsiniz sahnesi de var. Herkes orada yeteneğini gösteriyor. Biz de oraya 6 kişi çıkıp oyun oynuyoruz. Fakat tüm ekip esnaf. Nick Bottom da bunlardan biraz ayrılıyor.

Gerçekten oyunculuk yapabiliyor. Ama delinin önde gideni. Kendini göstermek uğruna yüksek egolu tavırlar sergiliyor. Benimle hiç alakası olmayan bir duruş.

Dolayısıyla kendimi böyle rahat bırakabileceğimi hiç düşünmüyordum. Ömrümde ilk defa saçmalıyorum ve çok hoşuma gidiyor. Burak’ı tamamıyla dışarıda bıraktığım ilk proje oldu bu müzikal.

◊ Kontrolcü biri misiniz...

- Burak Sevinç: Evet, istemsizce öyleyim. Buna engel olamıyorum, karakterim böyle. Ama bu müzikalde Burak’tan eser yok, delinin teki var. Çok keyif alıyorum.

GENÇLERE SEVDİRMEK İSTEDİM

◊ Bu müzikalin ortaya çıkışını bir de sizden dinleyelim...

- Volkan Ateş Gündüz: Daha önce bu müzikali Sivas Devlet Tiyatrosu’nda 5 yıl kapalı gişe oynadık. Daha çok 13-17 yaş gençlere hitap eden bir oyundu. Shakespeare’i gençlere tanıtmak istiyordum. Onların anlayacağı müziklerle komedi unsurlarını uyguladım, karşılığını buldu. Sonra İstanbul’da Cevahir Besa Sahne’de müzikalimizi başlattık.

◊ Dört oyunun gelirini depremzedelere aktardınız. Başka çalışmalarınız da olacak mı?

- Volkan Ateş Gündüz: Evet, bir de depremde etkilenen canlarımızdan buraya taşınanları tiyatroya getirmek istiyoruz. Ben Sivas’ta bu uygulamayı yapıyorum. Oradaki valilik ve belediyeyle ilerleyerek KYK’da kalan çocukları oyunlarımızla buluşturuyoruz. Burada da özel bir çalışma yapacağız. İstanbul’a taşınmış olan özellikle depremzede gençleri, çocukları aileleriyle birlikte davet edeceğiz. Onlara özel bir seans yapacağız.

‘BEYAZ EŞYA’ KOMEDİSİ GELİYOR

◊ “Beyaz Eşya” adlı filminizin çekimleri devam ediyor.

- Burak Sevinç: Çok güzel bir komedi. Yarıladık filmi de... Bir yandan ona koşturuyoruz. Absürt bir komedi. Tatlı bir iş gelecek. Yönetmenimiz Hakan Esen çok güzel bir kadro kurdu. Partnerim Özge Yağız. İlk defa tanıştık ama çok güzel bir uyum yakaladık. Karı kocayı oynuyoruz filmde. Gülmekten çekemediğimiz çok fazla sahnemiz var.

◊ Hayatınızın yoğun bir dönemindesiniz sanırım...

- Burak Sevinç: Evet, en çok çalıştığım dönem olabilir. Hiç durmuyorum. Ama durmamam da gerekiyor. Gençken devam edeyim istiyorum. Üst üste çok güzel projeler denk geldi.

SENA İLE 1 YILI AŞKIN SÜREDİR BİRLİKTEYİZ

◊ Bir röportajınızda “Para, aşktan daha değerli” demişsiniz. Şu anda Sena Çakır’la bir ilişkiniz var. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz?

- Burak Sevinç: Fikrim değişmedi, ben düz mantık bir insanım. Samanlık seyran olur demeyeceğim kimse kusura bakmasın. Aşk karın doyurmuyor.

Çalışmadığınız sürece, geçinemediğiniz sürece nasıl aşkınızı yaşamayı düşünebilirsiniz ki? Karşınızdaki insan da mutsuz olacak bu sefer. Ben hayat standartlarını sağlayamadığım sürece karşımdaki kadının da bana ne kadar âşık olabileceğini de çok merak ediyorum. Sert tepkiler gelebilir böyle deyince ama bakış açım böyle. Ben daha çok sevgi, saygıya önem veriyorum.

◊ Sena Çakır’la ne zamandır birliktesiniz?

- Burak Sevinç: Sena ile “Hacı Bayram-ı Veli” dizisinde birlikte 8.5 ay çalıştık. Sonrasında oradaki oyuncu arkadaşlarım ve Sena ile hep birlikte toplanıp görüşürdük, güzel bir ekip olduk. İşi bitirdikten sonra görüşmeye devam ettik. İş esnasında olan bir ilişki değildi. Bittikten sonra gelişti. Dünya tatlısı bir kız arkadaşım var şu anda.

◊ En çok hangi yönü etkiledi sizi?

- Burak Sevinç: İnsanlığı. Benim en önem verdiğim şey. O iyiliği, sevgisini, saygısını karşında baktığın zaman görüyorsun. Saygısını sevgisini görüyorsun. 1 yılı aşkın süredir birlikteyiz, gayet de güzel gidiyor.