Güncelleme Tarihi:
YANAN SADECE FİLİYA DEĞİL, SİNAN VE PELİN’İN AŞKA OLAN İNANCI!
Filiya’nın Ceyda tarafından anlamsızca yakılmasının ardından yeni bölüme Sinan’ın çaresiz çırpınışları ve Pelin’in olanlardan kendini suçlu hissetmesiyle adım attık. Ceyda bu kadar körü körüne, güvenlik kameraları olan, işlek bir caddenin üzerinde bulunan Filiya’yı yakacak kadar –biz bunun adına kundaklama diyoruz ve cezası öyle azımsanacak bir süre değil- kafayı yediyse biz bunu niye göremedik? Daha geçen bölüme kadar Sinan ve Pelin’in ilişkisini umursamıyormuş gibi hayatına devam eden Ceyda’da bir “olmamışlık” var, içinden biz bile çıkamıyoruz. Neyse Filiya’nın aldığı hasarı görmezden gelirsek sıra Pelin ve Sinan’ın bu durumdan aldığı hasarı konuşmaya geldi… Meliha’nın artık çizgiyi çoktan aşan söylemleri karşısında olanlardan ilişkilerini ve dolaylı olarak kendini suçlayan Pelin, Sinan’ın eline yüzüğü tutuşturdu. Onu haksız bulduğumuzu söyleyemeyeceğiz, hatta bu aşamada karşı çıktıkları ilişkinin kızlarına ne kadar büyük bir zarar verdiğini gören Süheyla ve Rıza’nın Meliha yüzünden iyice Sinan’a tavır almasını bekledik ama Süheyla gidip Meliha ile işbirliği yaptı. Kızını her fırsatta aşağılayan bir kadından medet umacak anne miydin sen Süheyla?
N’APSAM BABASININ ORTAĞININ PIÇAHIYLA MI ÖLDÜRSEM SİNAN’I?
Biz “Acaba Sinan ve Pelin’in arasındaki sorunlar düzelecek mi, Pelin mutluluğa inanacak mı?” diye düşünürken olabilecek en alakasız şekilde yanan Filiya’nın eskisi gibi olabilmesi için ‘tek şart’ haline gelen bir bıçak sorunuyla karşılaştık. Gerçekten bölümün yarısını beynimi aldırmışız gibi izlememize sebep olacak kadar saçma bir sorunu bu kadar büyütmelerinin mantığını oturtamıyoruz. Sinan’ın babasından kalan bir yadigarın yanması, onun yerini alabilecek bir bıçağın yıllardır görüşmedikleri bir adamda –adam o kadar Rüzgar’ın dedesine benziyordu ki bir an kalktı geldi İsviçre’lerden sandık!- olması ve bunun elde edilip her şeyin hallolacak olması gibi saçma bir fikir atıldı ortaya, biz de izledik. Ha, bize sorarsanız o bıçak en yararlı şekilde Pelin’i nikah masasında bırakıp arkasına bile bakmadan kaçan Sinan’ın sakal tıraşında kullanılabilir. Bunu bir düşünsün sevgili senaristler!
AŞKIM O KADAR MUTLUYUM Kİ SMS'LERİMİ KONTROL EDİYORUM DÜĞÜNÜMÜZDE!
Süheyla-Meliha şer ortaklığı, pıçah meselesi falan derken artık gülsek mi ağlasak mı bilemediğimiz bir başka sorunla karşılaştık; Sinan tarafından organize edilen sürpriz düğün gecesi Rüzgar’ın tımarhaneden kaçması… Daha o beyaz önlük arayışına girdiği an anlamıştık aslında işlerin sarpa saracağını! Her şeyi anlarız, Rüzgar’ın kaçar kaçmaz Filiya’ya koşmasını da düğünü engellemek için Sinan’a ajitasyon yapmasını da –bu aşamada anlayamadığımız tek şey Necip’in kayınvalideleri kazıklamak için mi yan yollara saptığı- anlayabiliyoruz ama hayatının en mutlu anında cep telefonuna gelen sms’leri kontrol edebilecek large’lıktaki Sinan’ı düşündükçe tepemiz alev alıyor! Rüzgar zaten o tepeden atlayacak olsa atlardı, onun ölmeyeceği cepte. Fakat Rıza Bey’in haklı kalp krizi sonucunda ölüp ölmeyeceğini kestiremiyoruz. Bu kadar olayın sonucunda ise bildiğimiz tek şey; taptaze bir kara sevdamız oldu, artık zor görürüz eski eğlenceli/aşk dolu sahneleri…
noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.