Bir yaz efsanesi

◊ “Adı Efsane”de ikinci devre başlıyor. Karakterlerin hikayeleri nasıl değişecek? Heyecanlı mısınız?
- Cem Yiğit Üzümoğlu: Karakterlerin hikayeleri farklı eksenlerde ama yine bir arada, onları daha yakından tanımamızı sağlayacak şekilde değişecek.
Bu diziyi başından beri izleyenlere farklı tat ve heyecanlar vaat ediyoruz.
Diziyi izlemeye yeni başlayacak olanlara ise yepyeni bir hikaye var... Bu bizler için de heyecan verici.
- Baran Bölükbaşı: Karakterin nereye gideceğine dair pek bir şey bilmiyorum açıkçası...
Fakat yazılanı en iyi şekilde yansıtmak için elimden gelenin en iyisini yapacağımı biliyorum. İzleyip hep beraber göreceğiz.
- Kaan Sevi: Açıkçası karakterlerin hikayelerinin nasıl değişeceği hakkında oyuncular olarak pek bir fikrimiz yok. Biz de sizlerle beraber gidişatı takip edeceğiz... Fakat tahminime göre herkes hayata tutunmak için artık bir parça daha sert olacak. Her karakterin farklı bir gizemi olabileceğini düşündükçe de heyecanım kat kat artıyor.
- Hakan Ummak: Karakterimin hikayesinin nereye gideceğini bilmiyorum açıkçası, heyecanla bekliyorum ben de...

TAYFANIN ARASINDA SAF VE GERÇEK BİR BAĞ VAR

◊ Gerçek hayattaki arkadaşlıklarınız, canlandırdığınız karakterlerin kurduğu arkadaşlık ilişkilerine benziyor mu?
- Cem Yiğit Üzümoğlu: Arkadaşlığın evrensel tanımları içinde yer alan sevgi, saygı, vefa, güven tanımları tabii ki benziyor.
Ama ben arkadaşlığın tanımını her bir arkadaşım için farklı yapabilirim. Bunlar da benim için üç cümleyle özetlenebilecek tanımlar değil.
- Baran Bölükbaşı: Genel olarak dizide canlandırdığımız karakterlerden biraz daha farklıyız.
Söylemeden edemeyeceğim, tayfanın arasındaki dostluk bağı, saf ve gerçek bir bağ.
Enerjimizin uyuşmasının sebebi gerçek hayatlarımızda da dizideki kadar yakın ve birbirimize bağlı olmamız.
- Kaan Sevi: Aslında evet... Herkesin birbiriyle olan ilişkisi tam da televizyondan seyirciye geçtiği gibi doğal ve fazlasıyla gerçek.
Kimse birbiriyle sahte konuşmuyor, çok saf ve temiz duygularla birbirimize yaklaşıyoruz.
Bu açıdan bakarsak, karakterlerin de birbirine yaklaşımı benzerlik gösteriyor. Fakat sonuç olarak herkes kendisinden çok farklı karakterler ortaya koyuyor. Bu söylediğim hisler dışında benzerlik olduğunu düşünmüyorum.
- Hakan Ummak: Sadık’ın günlük hayattaki arkadaşlık ilişkileriyle benim arkadaşlık ilişkilerimin pek ortak noktası yok.
Aslında hiç benzemiyoruz. Sadece niyetlerinin olumlu olmasını kendime benzetebilirim, ikimiz de iyi niyetliyiz.
Ben aktif, sosyal, kararlarını kendi veren, bu kararların peşinden giden biriyim.

BU HİKAYE İYİSİYLE KÖTÜSÜYLE BİR BÜTÜN

◊ Kendi karakterinizin dışında dizide en sevdiğiniz karakter hangisi? Neden?
- Cem Yiğit Üzümoğlu: Hepsini seviyorum çünkü bu hikaye iyi-kötü hepsi ile bir bütünü oluşturuyor.
- Baran Bölükbaşı: Hikayedeki her karakteri seviyorum. Bir ayrım yapmam söz konusu olamaz.
Gerçek hayatlarımızda herkes kendi başına birer birey fakat dizide biz 4 kişi olarak bir bütünü temsil ediyoruz. Herkesin birbirinden eksiği ve fazlası var, birlik olunca da birbirimizi tamamlıyoruz. Ali, Sadık, Hakan; hepsini çok seviyorum.
- Kaan Sevi: Kendi karakterim dışında dizide en sevdiğim karakter Seyfi...
Muhtemelen bunun en büyük sebebi Bülent abidir. Çünkü her şeyden ve herkesten önce kendisi karakterine inanılmaz derecede bağlı ve bu karakteri çok severek oynadığını düşünüyorum. Kötü bir karakter olmasına rağmen bir yanında tatlı bir cambazlık olduğunu düşünüyorum. Kötü bir karakteri bana sevdirmeyi başardı kendisi.
- Hakan Ummak: Ben de her karakteri seviyorum aslında. Bizim tayfa çok keyifli ama tek bir karakter söyleyemem.
Hepsinin zaman zaman sevdiğim yönleri oluyor.