Güncelleme Tarihi:
Ergenlikteki gençlerin ve ailelerinin hassas dünyasını mercek altına alacak AyNa Yapım imzalı ‘Bir Derdim Var’ Kanal D ekranlarında izleyici ile buluştu.
Başrollerini Birce Akalay ve Mert Fırat üstlendiği dizinin oyuncu kadrosunda; Engin Hepileri, Erdem Şenocak, Başak Gümülcinelioğlu, Neslihan Arslan, İdil Sivritepe, Sennur Nogaylar, Sami Aksu, Uğur Karabulut, Ata Artman, Eylül Ersöz, Esila Umut, Ezgi Gör, Ava Yaman, Ataberk Mutlu ve Efe Poylu gibi birbirinden ünlü isimler yer alıyor.
Dizinin büyük ilgi gören ilk bölümünde;
Nilüfer yangının ortasında kalan Senem’i kurtarmaya gitti. İntihar etmek isteyen Senem’e yardım eli uzatan Nilüfer başarılı oldu.
Senem’im annesiyle görüşen Nilüferi Özlem'den kızı hakkında bilgi aldı.
SENEM'İN HASTALIĞI NE?
Kızının akran zorbalığı yaşadığını anlatan Özlem, Senem’in çıplak fotoğraflarının sosyal medyaya düştüğünü söyledi. O görüntülerin ardından zor günler geçirdiğinden bahsetti.
Nilüfer daha sonra Senem ile bir araya geldi. Fotoğraflarının ifşa edilmesinin ardından ne hissettiğini sordu. Senem’in cevabı ise ‘utandım’ oldu.
Nilüfer’in sorularının ardından iyice gerilen Senem, doktoruna tepki gösterdi.
Senem’in fotoğrafları kendisinin yaydığını anlayan Nilüfer hastalığına çözüm aramaya başladı.
Sese karşı çok duyarlı olan Kuzey panikleyince etrafa zarar verdi. Polis ekiplerinin yakalayıp hastaneye getirdiği Kuzey, Nilüfer ile tanıştı.
SAVCI ÖMER VE NİLÜFER KARŞI KARŞIYA
Kuzey’i tutuklamak için hastaneye giden Savcı Ömer, Nilüfer ile karşılaştı. Kuzey’i götürmeye çalışan polislere müdahale eden Psikiyatr Nilüfer, Savcı Ömer ile tartıştı. Kuzey’in muayenesinin bitmediğini söyleyen Nilüfer, Kuzey’in kendisine zarar verirse ne yapacağını sordu.
Savcı Ömer de Kuzey’i tutuklamaktan vazgeçti. ‘24 Saat içinde tek bir suç işlerse, sorumlusu sizsiniz’ sözleriyle doktor Nilüfer’i uyardı.
Savcı ile tartıştığı için Nilüfer’e gözdağı veren Başhekim Damla arkadaşından hareketlerine çekidüzen vermesini istedi.
ANNE - KIZ BAŞBAŞA
Özlem, kızı Senem ile eve gidince doktorun ne sorduğu merak etti.
Yangında evi büyük zarar gören Özlem kızına tepki gösterdi. Senem ise annesine sarılıp destek olmak istedi.
Özlem kızının bu yaklaşımını görmezden geldi.
Kuzey ile yeniden görüşen doktor Nilüfer, beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Kuzey, Nilüfer’den istekleri olduğunu belirtti. Bunun karşılığında da Nilüfer’in hayali arkadaşını saklayacağını söyledi. Nilüfer ise Kuzey’e gerçek hastalığını bulacağı sözünü verdi.
ÖMER, NİLÜFER’DEN ÖZÜR DİLEDİ
Akşam yemeğine giden Nilüfer restoranda Savcı Ömer ile karşılaştı.
Nilüfer yemek yerken hayali arkadaşı ile Ömer hakkında konuşmaya başladı.
Nilüfer’in masasına giden Ömer, hastanede yaşananlar için özür diledi. Güzel başlayan sohbet tatsız bitti.
SENEM OKULA DÖNDÜ
Yangının ardından okula dönen Senem, çevredekilerin meraklı bakışlarına maruz kaldı.
Senem daha sonra okuldan kaçıp arkadaşıyla buluşmaya gitti.
Senem’in okula gittiğini öğrenen Nilüfer, müdürü ile görüştü. Okul müdürü Senem’in ifşa görüntülerinin yayınladığı gün de okula geldiğini söyledi.
Senem’in yakın arkadaşıyla da görüşen Nilüfer, olan biteni anlamaya çalıştı.
‘Fotoğrafı haftalar önce bana gönderdi, baktıktan sonra sildim. Bunu duyunca bozuldu’
Nilüfer, Senem’in yalan söylediğini anladı.
NİLÜFER’E YUSUF’TAN UYARI!
Doktor Yusuf ile karşılaşan Nilüfer ilaç yazmasını istedi. Arkadaşına çok fazla ilaç kullandığını söyleyen Yusuf tepki gösterdi:
‘Bu durum ortaya çıkarsa olacakları biliyorsun’
KUZEY GÖZALTINA ALINDI
Savcı Ömer, Kuzey’i tutuklamak için hastaneye gitti. Tutuklanacağını öğrenen Kuzey kriz geçirdi. Polis ekipleri Kuzey’i zorla karakola götürdü.
ÖZLEM’DEN KIZINA UYARI: O DOKTORU BURADAN GÖNDER
Evi yakanın kızı olduğunu öğrenen Özlem, Senem'den hesap sordu.
Kızına uyarıda bulunan Özlem, ‘o doktoru buradan gönder’ dedi. Senem de annesinin söylediklerini yapmaya karar verdi.
Nilüfer ve Senem baş başa kaldı. Okula gitmediğini bildiğini söyleyen Nilüfer, Senem’e nerede olduğunu sordu. ‘Biraz dolaştım’ cevabını aldı.
Okula gitmeyi sevdiğini söyleyen Senem, ‘Yaz tatilinden sonra okulun ilk günü beni kimse tanımadı. Kilo verince beni başka biri zannetmişler. Hepsi beni görünce şok oldu. Başardıklarımı insanlara gösterip anlatıyorum. Belki fenomen olurum. Herkes beni tanır, ünlü olurum. Para bile kazanırım’ sözleriyle duygularını anlattı.
Nilüfer ise ‘çıplak fotoğraflarını sen mi paylaştın’ diye sordu. Senem ise bu suçlamayı kabul etmedi.
Nilüfer, Senem’in ne yaptığını bildiğini söyledi: ‘Sen görülmek istedin. Herkes seni görsün istedin. Evi kendin yaktın. O gün ambulansa giderken kameralara bakıp gülümsüyordun. Herkes sana bakıyordu. Herkes seni çekiyordu’
O ÇOCUK SUÇLU DEĞİL
Kuzey’in gözaltına alındığını öğrenen doktor Nilüfer, Savcı Ömer’i görmeye gitti. Yeniden karşı karşıya gelen ikili kavga etti. Nilüfer, Savcı Ömer’e tepki gösterdi.
‘Ben gözlerine baktım o çocuğun, o çocuk suçlu değil. Liseyi derece ile bitirdiğini görmediniz. Onun öfkesinin altında bir sebep var bulacağım, siz de bana yardım edeceksiniz’
Sorgu odasında Kuzey ile konuşmaya çalışan Nilüfer, bir terslik olduğunu anladı. Yarı baygın halde Kuzey’i karşısında gören Nilüfer, ona yardım etmek istedi.
Gardiyanlar olaya müdahale edince, arbede yaşandı. Kaşı kanayan Nilüfer’e Savcı Ömer yardım etti. İkili dönüş yolunda yine tartıştı. Otomobilden inen Nilüfer ilacını Savcı Ömer’in aracında düşürdü.
SENEM’İN ARKADAŞI KİM?
Gizlice kızının mesajlarını okuyan Özlem, Senem’in sevgilisi olduğunu öğrendi. Anne - kız birbirine girdi. Senem evi terk etti.
Gerçek karakolda ortaya çıktı. Senem’in sevgilisi ile değil babasıyla konuştuğu anlaşıldı. Özlem ile konuşan Nilüfer, kızının hastalığını anlattı:
‘Kızınız görünmek istiyor. Sizin onu görmenizi istiyor. Bütün bu yaptıkları dikkatinizi çekmek için.’
Doktor Nilüfer’in uyarılarının ardından kızına koşan Özlem ondan özür diledi. Anne kızın kavuşması duygusal anlara sahne oldu.
KUZEY ÖLECEK Mİ?
Savcı Ömer, hastaneye gidip Nilüfer ile görüştü. Ömer, Nilüfer’e ilacını verip uyardı.
Tutuklanıp ıslahevine gönderilen Kuzey, ambulansla hastaneye getirildi.
Kuzey’e kalp masajının yapıldığını gören Ömer ve Nilüfer büyük şok yaşadı.
SOSYAL MEDYADA DA ZİRVEDE
Kanal D'nin merakla beklenen dizisi 'Bir Derdim Var' sosyal medyada da ses getirdi. Dizinin ilk bölümü büyük ilgi gördü. Çok sayıda kullanıcı duygularını paylaştıkları mesajlarla dile getirdi.
Demet Ağır
Bu kadın bir harika. Karakteri o kadar iyi oynuyor ki bayıldım. Diğer genç tanınmayan oyunculara fırsat verilmesi çok iyi olmuş. İlk bölümden oyunculuklarla ve senaryoyla çok iyi iş çıkmış ortaya umarım çok iyi reytingler alır.
Gönül
Dizinin derdini işleyiş şekli ilk bölüm olmasına rağmen çok iyiydi, vurucu bir başlangıç yapılmış.. Birce Akalay‘ı izlemeyi çok özlemişim. Bu role çok yakışmış bayıldım. Reytingi bol olsun.
Mete
Tek kelimeyle harika resmen insanı içine çekiyor. İnşallah bol reytingli bir dizi olur.
Melek
“Siz de bana yardım edeceksiniz…” Ömer ve Nilüfer ikilisinin birlikte çocuklar için vereceği mücadeleyi izlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum
İşte dizinin karakterleri;
Nilüfer Toska (Birce Akalay)
Ergen psikiyatri kliniğinde psikiyatr olarak görev yapan Nilüfer mesleğinde başarılı, zeki ve ön sezileri kuvvetli sıra dışı bir doktordur. Anlaşılmayan, görmezden gelinen, kenara itilen gençler onun yumuşak karnıdır. Çünkü her birinde kendinden bir parça görür ve zamanında kendisine uzatılan el gibi o da elini uzatmak ister. Nilüfer’e göre her davranışın altında çözülmesi gereken önemli sorunlar vardır. Çözümü bulana kadar da durmaz asla. Yakaladığı en ufak bir ip ucunun peşinden gitmek uğruna çoğu zaman kuralları yıkar. Tüm bu davranışları, çalıştığı hastanede sorun yaşamasına neden olsa da o her zaman bildiğini okur.
Ancak herkes onun gibi düşünmez. İnandıklarının tam tersini savunan savcı Ömer’le tanışınca ilk defa dengesi şaşar. Kimsenin bilmediği karanlık tarafı ve geçmişindeki sırlarıyla insanlardan ve özellikle aşktan kaçan Nilüfer için en zor ama bir o kadar da heyecanlı zamanlar başlar.
Ömer Atakan (Mert Fırat)
Mesleğinde başarılı, işini tutkuyla yapan ve kanunlara harfi harfine bağlı bir savcıdır. Savcı olmayı özellikle seçmiştir. Geçmişinden gelen travması onu katı biri haline getirmiştir. Bu sebeple kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Ömer için suç suçtur. İşine duygularını karıştırmayan Ömer’in yolu bir gün Nilüfer ile kesiştiğinde bildiklerini yeniden sorgulaması gerekecektir. Nilüfer bir taraftan onu geçmişiyle yüzleştirecek diğer taraftan içinden çıkılmaz bir aşkın eşiğine getirecektir.
İpek (İdil Sivritepe)
Şartlar okuması için yeterli olmasa da, o; hayalindeki mesleği yapabilmek için tüm zorlukların üstesinden gelmiş genç bir psikologdur. Pratik zekâsı ve farklı bakış açısına sahip olan hocası Nilüfer’e büyük hayranlık besleyen İpek, onu kendisine örnek alır. Sakin ve uyumlu yapısı, herkesi iyileştirebileceğine olan inancı ile birleşince hayatının kırılma noktasını yaşaması kaçınılmaz olacaktır.
Yusuf (Erdem Şenocak)
Cemiyetin önde gelen ailesi ve sahip olduğu muazzam zenginliğe rağmen her şeyi elinin tersiyle iter. Nesiller öncesine dayanan büyük aile travmalarının hala etkisinde olan Yusuf kökensel psikiyatriye inanır ve bu yüzden psikiyatrist olur. Nilüfer’in bu hayattaki sırrını bilen tek dostudur ve aynı zamanda kimse bilmese de onun doktorudur. Mesleki bilgisi, duruşu ve dürüstlüğü ile kliniğin sevilen isimlerinden olan Yusuf içten içe İpek’e aşıktır. Aşkını itiraf etmek için en doğru zamanı bekleyen Yusuf zamanın aleyhine işlediğini fark edecek ve İpek’i içine düştüğü tehlikeden korumak uğruna onu kaybetmeyi dahi göze alacaktır.
Savaş (Engin Hepileri)
Klinikte psikiyatrist olarak görev yapan Savaş, sahip olduğu şeytan tüyüyle kadınları kolaylıkla büyüler. Uzun ilişkilere ne kadar aç olsa da kısa ilişkileri tercih eder. Her ne kadar ‘Nerede akşam orada sabah’ hayatı yaşasa da mesleğine olan aşkı her şeyin önündedir. Nilüfer’i kendisine rakip olarak görür. Nilüfer ne kadar duyguları ve sezileri ile hareket ediyorsa Savaş tam tersine olaylara o kadar bilimsel yaklaşır. Onunla inatlaştığı hemen her konuda onun haklı çıkmasını kendisine yediremez ve gizliden gizliye ona kıskançlık duyguları besler. Çünkü Savaş için başarı her şeyden önce gelmektedir. Bunun sebebi başarılarıyla övünen narsist bir babayla büyümesidir. Onu her bulduğu fırsatta ezmeye çalışan babasına karşı bilinç altında kendini ispat etmek gibi bir gayesi vardır. Ve önündeki tek engel de kliniğin şefi Nilüfer’dir.
Damla (Neslihan Arslan)
Hastanenin başhekimi olan Damla adını sıkça duyurmaktan hoşlanan, hayattaki motivasyonu güç ve para olan bir kadındır. Güzelliğe olan zaafı onu her zaman bakımlı görünmeye iter ve bu uğurda yapamayacağı şey yoktur. Övülmekten ve ilgi görmekten haz alır. Son sözü söyleyenin kendisi olmasını istediği için başına buyruk, kural tanımaz halleri yüzünden çok sık Nilüfer’le karşı karşıya gelir.
Sibel (Başak Gümülcinelioğlu)
Mesleğine aşık, sıcak kanlı, arkadaş canlısı, herkes tarafından sevilen bir sosyal hizmetler uzmanıdır. İşi gereği gözetim altında tutulması gereken 18 yaş altı çocuklarla ilgilenmektedir. Kendisi de yetiştirme yurtlarında büyüdüğü için çocuklarla iletişimi kuvvetlidir. Sorun yaşayan bir genç ya da çocuk kırmızı çizgisidir.
Özge (Ava Yaman)
Güçlü bir karaktere sahip olan Özge’nin belki de tek kusuru sivri dilidir. Düşünceleri ile dili arasında mesafe yoktur. Onun bu özelliği etrafındakiler tarafından başta yadırgansa da sonradan hep kabul görmesini ve hatta çokça sevilmesini sağlamıştır.Uzaylıların varlığına ve bir gün kendisini alıp götüreceklerine inanan Özge uzun süredir klinikte tedavi görüyordur. Rutin geçen günleri ve tedavi süreci Kuzey’in kliniğe yatışıyla hem tepetaklak olur hem de renklenir.
Kuzey (Ata Artman)
Fazla zeka bazen başa beladır. Tıpkı Kuzey’de olduğu gibi. Zekası ve kanındaki asiliğine bir de gençliğinin verdiği cesaret eklenince tam bir baş belasına dönüşür Kuzey. Başının sıkça polisle ve mahkemelerle derde girmesi de onu durdurmuyordur. Korkusuz ve kaybedecek bir şeyi olmadığına inanıyordur… Ta ki Nilüfer ile karşılaşıncaya kadar. Kafasında bastıramadığı seslerin, isyanın, acıların son bulmasını aslında ne çok istediğini anlayacaktır. Birisi sonunda içinde hapsolduğu dünyasının sesini kısmayı deneyecektir.
Leyla (Esila Umut)
İyi niyeti, sakin tavırları, sınırsız anlayışı ile kliniğin göz bebeğidir Leyla. Herkes tarafından sevilen ve hatta kollanan birisidir. Narindir çünkü Leyla. Herkese üzülür, herkesin derdini kendisine yük eder. Hayattaki en büyük korkusu bir insanı kırmak veya üzmektir… Ama tüm bunların arkasında çok karanlık bir tarafı daha vardır. Kendisinin bile henüz bilmediği tam zıttı… İyi ile kötünün, siyah ile beyazın vücut bulmuş halidir Leyla.
Ferda (Ezgi Gör)
Dünya koca bir pasta ve Ferda tıka basa tok oturmuştur bu sofraya. Aynada gördüğü kendisiyle barışık değildir asla. Barıştırmak isteyenlerle de arası iyi değildir. Sakin tavırları baskı altında öfkeye dönüşen, bu öfke sonrasında ise kendisine zarar verecek duruma gelen bir çizgide yürüyordur Ferda. Birkaç aydır klinikte tedavisini sürdürse de henüz pek ilerleme kaydedememiştir. Çünkü kendisinin yardıma ihtiyacı olduğuna inanmıyordur. Ama her şeye rağmen orada olmayı da seviyordur. En yakın arkadaşlarını burada edinmiştir ve belki de dışarıdaki hayatın korkutuculuğundan en iyi saklanabileceği yerdir klinik.
Burak (Efe Poylu)
Eğlenceli, esprili, az cesur ama çok sevgi dolu bir gençtir. Dostluğun ne demek olduğunu klinikte yatan diğer gençlerle öğrenmiştir. Özge ile sık sık tartışıyor gibi görünse de aslında bu onların normalidir. Herkesi anlamaya çalışan, iyi bir dosttur.
Ama en çok Ferda gibileri anlamakta zorlanıyordur Burak. Dünyada bu kadar çok lezzet varken hepsinin tadına bakma heyecanı bile onu yaşama bağlıyordur. Oysa asıl açlığının ruhundaki boşluklardan olduğunu henüz bilmiyordur.
Arif (Ataberk Mutlu)
Kendisini tek cümleyle anlatması istense ‘Ölümden ölümüne korkmak’ derdi kesin. Her gününü korku içinde geçirmek oldukça yorucudur Arif için. Zaten geçmişinde yaşadığı ağır travmalar ruhunu yeteri kadar zayıflatmışken bir de üzerine her an ölmekten korkmak onu savunmasız, güçsüz biri haline getirmiştir. En yakın dostu Burak sayesinde korunup kollandığını bilse de elinde değildir diğer korkuları. Her an bir şey olabilir. Bozuk bir priz yüzünden elektrik çarpabilir, şiddetli bir rüzgar odasının camını kırıp, cam kırıkları onun ciddi yaralanmasına sebep olabilir… Klinikte dört duvar içindeki tehlikelerle baş etmek yeterince zorken dış dünyadaki tehlikelerin hiçbirisiyle yüzleşemez hale gelmiştir. Bir süredir tedavi gördüğü hastaneden dışarı çıkmayı hiç istemiyordur ve henüz hazır da değildir.