‘Baht Oyunu’ başlıyor! İşte çok konuşulacak karakterleri...

‘Baht Oyunu’ ilk aşkı Rüzgar ile mutluluğu yakalayamazsa ailesinin kadınlarının kötü bahtını yaşayıp sonsuza kadar mutsuz olacağına inanan Ada’nın, batıl inançlarını sorgulamasına sebep olan Bora ile tanışması sonrasında yaşadığı eğlenceli maceraları konu alacak.

İşte ‘Baht Oyunu’nun merakla beklenen karakterleri...

ADA TÖZÜN (AKCAN) - (CEMRE BAYSEL)

Ada, ailesindeki kadınlardan öğrendiği ilk aşkı tarafından terk edilirse sonsuza kadar mutsuz olacağı inancına sıkı sıkıya bağlı bir genç kızdır. Bu inancı yüzünden Rüzgar’la ebedi mutluluğa erişmek için didinir ve Rüzgar uğruna adeta saçını süpürge eder. Babasını henüz bir kaç aylıkken, annesini ise 12 yaşlarındayken kaybetmiş, iki teyzesi ve eniştesiyle büyümüştür. Herkesle çok kolay iletişim kurar. Girişken ve eğlenceli yanı sayesinde insanlara kendini kolayca sevdirir. Güçlü bir yazma arzusu olan Ada, yazdıklarıyla başarıya ulaşmak için vazgeçmeden çabalamaktadır. 

BORA DOĞRUSÖZ (AYTAÇ ŞAŞMAZ)

Bora, iyi bir eğitim görmüş; İstanbul’lu varlıklı bir ailenin oğludur. Kendisine kimseyi 

yaklaştırmayan, doğru bildiği yoldan şaşmayan, inandığı değerler uğruna fedakârlıktan kaçınmayan bir adamdır. Aristokrat bir anne ve hırslı bir babanın tek oğlu olarak yetiştirilirken, özellikle babası tarafından kalıplara sokulmaya zorlanmıştır. Fakat güçlü ve bağımsız karakteriyle, tüm bu kalıpları yıkıp ötesine geçmeyi başarmıştır. Popüler içerik platformu Bizdeböyle.net’in genel yayın yönetmeni ve baş yazarı olan Bora, platformunda haftalık yazılar yayınlamaktadır. Bora, aşkın karşılıklı bir duygu olmadığına, gerçek aşk diye anlatılan şeyin ancak masallarda olabileceğine inanmaktadır. 

RÜZGAR AKCAN (İDRİS NEBİ TAŞKAN)

Rüzgar, Arnavut asıllı, çok yakışıklı, popüler ve kadınlarla arası çok iyi olan bir adamdır. Grafik okumak için Türkiye’ye gelmiş, üniversiteden atılıp sınır dışı edilmek üzereyken imdadına Ada yetişmiş, Rüzgar da T.C. vatandaşı olmak için Ada ile evlenmiştir. Çok yetenekli fakat bir o kadar da sıkılgan olan Rüzgar, üniversitede sürekli bölüm değiştirmiştir. Şimdi ise Bora’nın sahip olduğu sosyal içerik platformunda çalışmaktadır. 

TUĞÇE DİKMAN (ASLI SÜMEN)

Tuğçe, Bora’nın çocukluk arkadaşı, aynı zamanda iş ortağıdır. Alımlı, iyi eğitimli, akıllı bir kadın olan Tuğçe, kimi zaman insanlara yukarıdan bakmasıyla bilinir. İstediklerini elde edebilmek için entrika yapabilecek kadar hırslıdır. Bora’ya yakın olabilmek için şirkete ortak olan Tuğçe, ona uzun zamandır aşıktır fakat Bora’nın ulaşılmazlığı ona açılmasını engellemektedir. Gayesi Bora’nın kendisine aşık olmasını sağlamak ve onunla evlenmektir.

BELMA DOĞRUSÖZ (FUNDA İLHAN)

Bora’nın annesi, yedi göbek İstanbullu, aristokrat bir aileye mensup olan Belma, varlıklı olmanın getirdiği büyüklenme haline rağmen tatlı ve merhametli bir kadındır. Belma da Tuğçe gibi entrika çevirmeye yatkın bir karakterdir. En çok istediği şey oğlu Bora’nın mutlu bir yuva kurmasıdır. Fakat Bora’nın boyun eğmez, söz dinlemez karakteri nedeniyle bunu dile getirmekten bile çekinmektedir. Astrolojiye ve tarota çok meraklıdır. Bütün hayatını astrolojiye göre planlar.

ZAFER DOĞRUSÖZ (ALTAN ERKEKLİ)

Bora’nın babası Zafer, çok başarılı bir iş adamıdır. Ülkenin en büyük lojistik şirketinin sahibidir. Bora’nın kendisinden sonra şirketin başına geçmesini çok istemektedir ama oğluna bir türlü söz geçiremez. Bu da baba-oğul arasında krizlere sebep olmaktadır. Bora’nın bağımsız hali onu Belma kadar rahatsız etmez. Oğlunun mutsuz bir evlilik yapmasındansa hiç evlenmemesini terchih etmektedir.

YASEMİN TÖZÜN (TUĞBA ÇOM MAKAR)

Yasemin, Ada’nın teyzesi, hayat dolu, cilveli bir kadındır. Ailede her kadın birer mutsuz evlilik yaparken, Yasemin yaşadığı üç ilişkide de terk edilince hiç evlenememiştir. Ada’nın sırdaşı ve dert ortağıdır. Hem kendisinin hem de Ada’nın bir gün kara bahtlarını yenerek mutluluğu yakalayacaklarına inanmaktadır.

NERGİS ŞAHİN (HANDE SUBAŞI)

Nergis, Ada’nın büyük teyzesidir. Çocukluğu, ailesinin kadınlarının mutsuz evlilikleri ve buna bağlı üzüntü ve kederleri üzerine şahit olarak geçmiştir. İlk gençlik yıllarında ailedeki diğer kadınlara benzememek için aşık olmayacağına, kendisine aşık olanı sevmeye çalışacağına dair kendi kendine söz vermiştir. Bunun üzerine ise 20’li yaşlarının başında ona aşık olan, bir dediğini iki etmeyen Aslan’la evlenmiştir.

ASLAN ŞAHİN (EMRAH BEN)

Nergis’in eşi olan Aslan, babadan kalma bakkal dükkanını işletmektedir. Ufak tefek ama görüntüsüne tezat dominant bir adamdır. Öyle ki herkes ona “küçük enişte” der. Nergis’e aşkı öyle büyüktür ki onun ailesini kendi ailesi gibi görmektedir. Evin yanına erkek sinek bile yaklaştırmayan Aslan, evin otorite figürüdür ve Ada’yı korumak için her şeyi yapmaya hazırdır.

ALİ DOĞRUSÖZ (ANIL ÇELİK)

Ali, Bora’nın baba tarafından kuzenidir. Liseyi Bora ile beraber okumuşlardır. Ali, babasının amcası gibi başarılı olamamasının kompleksini yaşamaktadır. Bora’yı içten içe kıskansa da sevgisi hep ağır basmaktadır. Komik ve eğlenceli bir karakterdir ancak kadınlara nasıl yaklaşması gerektiğini bilemez.

EVREN GÜN (OZAN DAĞGEZ)

Renkli bir karakter olan Evren, Bora’nın şirketinin meşhur astroloğudur. Dedikodu yapmayı çok sever ama son derece akıllıdır. KimAseye fark ettirmeden sekreter Pırıl’a karşı duygular beslemektedir. Bora’yı elde etmesi için de Tuğçe’ye yardım etmektedir. Aynı zamanda Belma’nın da şirketteki bir numaralı müttefikidir.

ELİF ÇAMLI (AZRA AKSU)

Elif, Bora’nın altı yaşındaki yeğenidir. Anne ve babasını bir trafik kazasında kaybetmiştir. Dayısı Bora’ya çok düşkündür, Elif de Bora’nın yumuşak karnıdır. Bora, sırf Elif istiyor diye ailesiyle birlikte yaşamaktadır. 

SELİN DOĞU (İREM YÜKSEL)

Selin, Ada’nın Bursa’dan lise arkadaşıdır. İkisi de üniversiteyi kazanıp İstanbul’a gelmişlerdir. 

Gastronomi eğitimi alan Selin, Ada’ya akıl hocalığı yapmaktadır.

PIRIL KALELİ (SUĞDEM GÖZALIR)

Pırıl, 20’li yaşların ortasında Bora’nın şirketinin resepsiyonistidir. Şirkette olup biten her şeyi bilmesine rağmen yaşananlara karşı kayıtsız görünmektedir. 

‘Baht Oyunu’, ilk bölümüyle 15 Haziran Salı akşamı 20.00’de Kanal D’de…