Güncelleme Tarihi:
Oyuncu Mehmet Aslantuğ, meslektaşı Arzum Onan ile 1996 yılında nikah masasına oturmuştu. 27 yıllık evlilikleri boyunca birçok kez ayrılık haberleriyle gündeme gelen ikili geçtiğimiz mayıs ayında resmen boşandı.
Adliyeye el ele gelen çift, yine birlikte ayrıldı.
Magazin gündemine bomba gibi düşen ayrılıkla ilgili ortaya çok sayıda iddia atıldı.
'30 yıllık bir aşk hikayesinin erkek tarafıyım' diyen Aslantuğ, sessizliğini sosyal medya hesabında bozdu.
'ÇOK ZARİF, ÇOK ASİL BİR DUYGUYLA 30 YIL GEÇİRDİM'
Erkekler kadar kadınların da bir çoğunun 'can yakıcı' olduğunu söyleyen Aslantuğ, kendi ilişkisini bu durumun dışında tuttu:
"Erkeklerin önemli bir kısmı can yakıyor. Bana göre kadınların da önemli bir kısmı can yakıyor. Kendi ilişkimden zinhar bağımsız söylüyorum. Çünkü ben bu fukaranın görüp, görebileceği çok zarif, çok asil, bir duyguyla bir muhatap ile 30 yıl geçirdim. Oraya saygım sonsuz. Ben oraya ihanet etmedim."
'ACI ÇEKTİM, ÜZÜLDÜM'
Boşanmayı isteyen tarafın kendisi olmadığının altını çizen Mehmet Aslantuğ, 'kolay olmadı' dedi.
"Sevgili Arzum, yorulduğunu biraz kendini bulmak istediğini belki incitmemek için sebeplerin çoğunu söylemese de ayrı bir eve çıkmak istediğini söylediğinde; sahiplendiğimi zannettiğim, üzerine titrediğimi zannettiğim, belki o titreme içinde bunalttığımı da görmediğim bu ilişkinin biricik kahramanını anlamak, onaylamak, saygı duymak zorundaydım. Kolay olmadı. Acı çektim, üzüldüm, aylarca kelimeler bulmaya çalıştım filan, filan, filan..."
'HUKUKEN DE BİTSİN'
Ünlü oyuncu, ayrı evlerde yaşama fikrinin ilişkilerini olumsuz etkilemesinden korktuğu için evliliği hukuken de bitirmeyi teklif ettiği anlattı.
"Bir tek şey istedim; bunu ayrı evlerde başaramayız, ayrı hayatlarda başaramayız. Bu çok eğilip, bükülür. Göz altındayız. Hukuken de bir sona varalım. Öyle bakalım. Dediğim sadece budur."
'KIRIP DÖKMEDEN, NEZAKETLE YÖNETİYORUM'
Mehmet Aslantuğ, kendisine yöneltilen sert eleştirilere de yanıt verdi:
"'Bunu size yakıştıramadık', 'Bizi hayal kırıklığına uğrattını', 'Biz güvenimizi kaybettik' cümlelerinden hareketle bu sohbeti yapıyorum. Bu bir sorumluluk o yüzden... Yoksa meselenin öznesi olduğum için yada yarınıma yönelik bir şeyi düzeltmek için yapmıyorum bunu. Bir yılı aşkın bir süredir ortalama bir erkeğin 'madem öyle...' deyip, iştah ve şehvetle hayata sarılacağı yerleri nezaketle yönetiyorum. Kırıp dökmeden..."