Güncelleme Tarihi:
Oynadığın karakterin sokaktaki yansıması nasıl? Seni gören tanıyor değil mi?
Şöyle bir durum var. İzlemeyen insanlar bile bir şekilde tanıyor. Çünkü eski bölümlerle birlikte her gün yayınımız var. Bu nedenle ister istemez tanıyorlar. Teyzeler olsun dedeler olsun evlatlarıyım ben onlar için.
Oynadığın karakter itibarıyla amiyane tabirle daha zıpır duruyordun. Ama gerçek hayatta böyle durmuyorsun. Bu, Tekin karakterini ne kadar iyi oynadığını gösteriyor aslında. Onur’dan çok başka bir karakter.
Aslında herkes böyle düşünüyor. Çünkü karakterim öyle; zıpır ve yaramaz. Bizim bu şekilde çok fazla sahnemiz oldu. O yüzden insanların kafasında bu çocuk çok haylazdır gibi bir düşünce olabilir. Ama lise ve üniversitedeyken hiç sıramdan kalkmazdım. Çünkü ben biraz daha sakinliği seviyorum.
O zaman oyuncu-karakter iç içe geçmesi durumunda senin gayet iyi bir oyuncu olduğunu gösteren bir durum bu.
Teşekkür ederim.
3-2-1 kayıt olayı, set ortamı, oradaki gerginlik az çok bilinen bir şey. 16 yıl sonra 3-2-1 kayıt durumu nasıl oluyor?
Asla bir gerginlik yok. Çünkü 15 yıldır görüyorum o insanları. “Aile gibiyiz” lafı var ya şöyle bir durum var biz de. Furkan, Yüsra, Özgür ağabey, Nazlı abla… O kadar çok her şeylerini biliyorum ki. Benim çocukluğumu biliyorlar. Keza ben de Furkan’ın, Yüsra’nınkini biliyorum. Çok büyük bir bağımız var birlikte. O yüzden aile gibiyiz. Canımdan ya onlar benim. Öyle bir yakınlık var. O yüzden sette çalışırken de 3-2-1 kayıtta hiçbir gerginlik yok. 2 dakika içinde ve tek seferde sahne çekiyoruz. Prova almıyoruz çünkü ben senaryoyu okuduğum zaman kendi lafımı okuyup karşılığında hangi lafı alacağımı biliyorum.
Yeni bir şeyler yapmak için çok heyecanlıyım. 9 yaşındayken çok büyük bir heyecanla başladım. Oyunculukla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ama oyunculuğa karşı her zaman çok heyecanlıydım. Dezavantaj olacağını düşünmüyorum. Aksine içimde biriktirdiğim ve yapamadığım çok şey var. Bir yandan benim şansım oldu bir yandan da her şeyin bir zamanı var. Benim için öyle bir süreçti.
Gelecekten ne bekliyorsun? Dijitalde mi yer almak istiyorsun?
Çok şey istiyorum. İlk önce kendime evet istediğim buydu demek istiyorum. Sonrasında ne olacağı pek önemli değil. Ben ilk önce kendimi tatmin etmek istiyorum.
Ayrılık neden oldu?
Yeni bir şeyler yapmak istiyorum ben artık. Çok uzun zamandır düşündüğüm bir şey bu. Ama bir yandan da 15 yıldır devam eden bir iş var burada. Hangi iş olduğu önemli değil. 15 yıl boyunca bir ofise de gitsen oradan ayrılmak zordur.
Evet.
Netleştirdin mi durumu?
Evet, beni besleyen bu zaten.
Bu kararı almak çok zordur.
Çok zor tabii ki de. Bir yandan çok mutluyum yeni bir şeyler yapacağım için bir yandan da müthiş anılar biriktirdim, çok güzel insanlarla tanıştım. Tabii ki de o insanlar, benim hayatımda artık çok önemli. Devam edip etmeme ile ilgili bir karar değil. Ama bundan sonrası için biraz heyecanlıyım açıkçası.
Ayrılmadan dolayı hafif bir kırgınlık oldu mu?
Hayır, hiç öyle bir durum olmadı. Dediğim gibi her şeyin bir zamanı var. Benim için de doğru zamanın bu olduğunu düşünüyorum. Bir anda düşünüp aldığım bir karar değil. 10 yıl önce de yeni bir şeyler yapmak istiyordum. Haftanın 2-3 günü sete gidiyorum. Ben çok yoğun çalışmıyorum. Artık daha çok çalışmak istiyorum. Biraz daha zorlanmak istiyorum. Bu, bir süre sonra konfor alanı haline dönüşüyor. Kötü bir şey değil zaman zaman. Herkesin konfor alanları var. Ama o güvenli bölgeden biraz çıkmak lazım. Çünkü bir şeyler başarmak istiyorsan bu da gerekiyor. Her işte geçerlidir. Çünkü konfor alanının dışında hiçbir şey seni tetiklemiyorsa belirli bir seviyede ilerleyebilirsin.
İzleyicilerin şaşırabileceği, bizimle paylaşabileceğin bir anı anlatabilir misin?
O kadar çok anımız var ki. Her sete gittiğimiz zaman gülmekten yerlere yatıyoruz. Bir tane kapkaç sahnemiz vardı. Dizideki Metin ağabeyim ile durakta otobüs bekliyoruz. Bir tane teyze var ve kapkaççı gelip onun çantasını çalıyor. Kayda girdik sahne çekiliyor. Etraftakiler olayı gerçek sandılar ve çocuğu darp ettiler. Birisi çelme taktı, birisi yerde tekme attı. Setten ekipler geldi ve sahne çekiyoruz diye açıkladılar. Böyle bir anımız var.
Hayatındaki en sorumsuz kişi kim?
Hayatımda çok insan yok. Az insan öz insan durumunu seviyorum. Öyle ilerliyorum. O yüzden hayatımda sorumsuzluğu ile beni çok rahatsız edecek çok insan yok.
Senin dışında hayatındaki en çapkın kişi kim?
Ben hiç çapkın değilim. Asosyal değil sosyalimdir ama belirli arkadaş gruplarım vardır. Onların dışında çok fazla kişiyi hayatıma alamam ve kolay da insan çıkaramam. En çapkın insan ise Furkan.
En cömert kişi kim?
Yüsra Geyik olabilir.
En şaşırtan?
Net Furkan. İnanılmaz hareketleri var.
En son en çok istediğin şey neydi?
Şu an çok istediğim bir şey var ama onu paylaşamam.
Özel mi?
Evet, özel.
En son en çok neye şaşırıyorsun?
Fenerbahçe’ye çok şaşırıyorum.
Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Belki biraz daha eski zamanda olsaydı buna ihtiyaç duyardım. Bunu anlattığım zaman o bilecektir aslında ama şu an ihtiyaç duymuyorum.
Şu an anlamış mıdır?
Evet, hiçbir şey söylemeden bile anlamıştır.
Kendini affettirebileceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?
Çok dikkatli biriyimdir. Gerçekten insanlara çok değer veririm. Kırmamaya ve üzmemeye çalışırım. Gereğinden fazla düşünüyorum ve bunun için çok yıpranıyorum.
Aşk diye bir şey var mı sence?
Bence var. Beni çok heyecanlandıran bir şey.
Sevebiliyor musun?
Ben, sevmeyi de çok severim. Bir insanı sevmeyi ve ona değer vermeyi çok severim. Gerçek anlamda bir insanı hayatıma almam kolay değil. Aldıktan sonra ondan vazgeçmem kolay değil.
Peki, vazgeçtin mi?
Evet, kolay olmadığı halde bunu yapmak zorunda kaldığım anlar oldu. Bu aşama çok zor benim için. Birkaç durumda elde edebileceğim bir sonuç değil. Artık çok yoruldum ve olmuyorsa olmasın.
Duygu bitmediyse ne oluyor?
Bir süreden sonra artık kendime bakmaya başlıyorum. Ne kadar kötü bir şey yaşamış olursam olayım bir andan sonra çok güzel bir şey yaşadım, benim içimde çok güzel bir yerdeydi, değer verdim, önemsedim, kendi sevgime saygı duydum diyorum. Bunu yaptıktan sonra da çok rahat bir şekilde bitirebiliyorum. Rahat desem de biraz zaman alıyor ben de.
Dilediğin kişiye, dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorulma imkanı verildi. Bu kim olurdu ve ona ne sorardın?
Soru olarak değil de sadece şunu söylemek istiyorum. Nasıl olduğunu biliyorum ama inanmak istememiştim.