Güncelleme Tarihi:
◊ Öncelikle yeni projeniz “Meryem” hayırlı olsun. Projeye dahil olma sürecinizden biraz söz eder misiniz?
- Çok teşekkürler. Yoğun bir dizi dönemi geçirmiştim. Sonrasında çok özlediğim ve yine setlerin yoğunluğundan ara verdiğim tiyatroya ve kendime biraz zaman ayırmak istedim. Ama “Meryem”in senaryosu geldiğinde çok beğendim. “Hayır” diyemedim.
◊ Senaryoyu okur okumaz “Tamam” dediniz yani...
- Aslında Derin karakteriyle alakalı aklımda soru işaretleri vardı. Daha önce oynadığım karakterlerden çok farklı sonuçta. Fakat sonra bu riski göze alabilirim dedim ve kabul ettim. İyi ki de etmişim.
◊ Sizi ilk defa tehlikeli, kötü kalpli kadın rolünde izliyoruz.
- Özellikle yapılmış bir tercih değildi ama iyi oldu. Bir oyuncu için farklı roller canlandırmak şans. Oyuncu her tür rolü oynayabilmeli. Hep şirin ve sempatik kız rolleri üstlenen birisi için riskti bu belki ama şimdi bakıyorum da Derin olmaktan gayet mutluyum.
AŞKINI KAYBETME KORKUSU GÖZÜNÜ KARARTMIŞ
◊ Tepki almaktan korkmadınız mı?
- Korkmak değil de soru işaretlerim, tedirginliklerim oldu. Hatta uykularım kaçtı, uyuduğum zamanlarda bile bu konuyu düşündüğümü fark ettim. “Hadi senaryoyu bir daha okuyalım” diyerek kalkıyordum. Sonra ilk bölüm yayınlandı ve öyle güzel tepkiler aldım ki... İyi ki Derin olarak dönmüşüm ekrana.
◊ Derin’i bir de Açelya’dan dinleyelim, nasıl biri bu?
- Derin adı gibi “derin” bir karakter. Duygularını kendi içinde yaşıyor. Kapalı kutu ama asla içine kapanık değil. Aşırı özgüvenli bir kadın. İngiltere’de sanat tarihi okumuş. Ünlü bir ressamdan ders almış. Biraz mesafeli biri... Hatta ailesiyle bile mesafeli. Kötülükten beslenmiyor aslında ama sevdiği adamı kaybetme korkusu biraz gözünü karartmış. Derin’e hayat vermek farklı bir deneyim oluyor benim için.
iLLE DE EViM
◊ Sosyal medyayla aranız nasıl? İyi bir sosyal medya kullanıcısı sayılır mısınız?
- Aslında pek iyi sayılmaz. Fotoğraflar, yazılar paylaşmak yerine “an”ı yaşamayı tercih ediyorum. Genelde işimle alakalı seyler paylaşıyorum zaten. Bazen ATFC’den (Açelya Topaloğlu Fan Club) gelen mesajlarla kendime geliyorum. Günler olmuş bir şey paylaşmamışım. Onları mutlu etmek icin fotoğraf yüklüyorum. İyi ki varlar. Hepsini çok seviyorum.
◊ Evde vakit geçirmekten hoşlananlardan mısınız yoksa dışarısı sizin için vazgeçilmez mi?
- Ben çoğunlukla evde oluyorum. Klişe gibi gelebilir ama dizi, film ve kitaplarla geçiriyorum vaktimin çoğunu. Özellikle dizi çektiğim dönemlerde “evim de evim” derim. Evimi merkezde seçtim ki dışarı çıktığımda çok uzaklaşmak zorunda kalmayayım, kahvemi içip yemeğimi yiyip çabucak eve dönebileyim. Sohbet için ev yine en güzel mekan.