Televizyon, şiddet ve çocuk

Güncelleme Tarihi:

Televizyon, şiddet ve çocuk
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2008 00:00

Çocukların hayal dünyaları çok geniştir. Hayal dünyalarında şiddetle ilgili fantezileri de vardır. Bu fanteziler çocukların iç dünyasıdır. Çocuk televizyonda bir kavga, yaralanma, ölüm sahnesi gördüğü zaman, iç dünyasındaki fanteziler dış dünyada bir gerçeklik bulabilir.

Günümüzde birçok çocuk için televizyon seyretmek neredeyse hayatın en önemli kısmıdır. Televizyon için ortalama ayırdıkları süre, uyku ve okula gitmek dışında herhangi başka bir aktiviteye ayırdıkları zamandan daha fazladır. Çocuklar, televizyon seyretmedikleri zamanları da bilgisayar ya da video oyunları oynamak için iyi bir şans olarak görmektedir.

Ailelerin televizyon ve bilgisayar ile ilgili haklı endişeleri vardır.

Çocukların hayal dünyaları çok geniştir. Hayal dünyalarında şiddetle ilgili fantezileri de vardır. Bu fanteziler çocukların iç dünyasıdır. Çocuk televizyonda bir kavga, yaralanma, ölüm sahnesi gördüğü zaman, iç dünyasındaki fanteziler dış dünyada bir gerçeklik bulabilir. Bu da çocuklar için çok korkutucu olabilir. Çocuk iç dünyasının dışarıda da televizyonda seyrettiği gibi olduğunu görünce, kendi içindekilerden korkmaya başlar. Dış dünyadan kendisine misilleme gelebileceğini düşünür.

Televizyon, bilgisayar ve şiddet arasındaki ilişki tartışmalı olsa da, birçok araştırmacının birleştiği konu; bazı çocukların kişilik ve yaşadığı şartlar nedeniyle şiddet ögelerinden diğer kişilere göre daha fazla etkilenebileceğidir. Özellikle "sempatikleştirilmiş şiddet" çocukların şiddeti içselleştirmesini hızlandırabilir. Çizgi filmlerdeki bu temel ögenin bazen çok etkili olabileceği unutulmamalıdır.

Televizyondaki ölüm ve yaralanma haberleri, çocuğun hayatta böyle şeyler olduğunu öğrenmesi açısından kaçınılmazdır. Ancak sunumun ve görsel materyalin içeriği ve niteliği gibi pek çok özelliğe de çok dikkat edilmelidir. Aksi halde bu görüntüler çocukları travmatize de edebilir.

Aileler bu gibi görüntüleri izledikten sonra çocuklarıyla konuşmalıdırlar. Bu tip haberler mutlaka anne-baba rehberliğinde seyredilmelidir, çünkü çocukların onların açıklamalarına ihtiyacı vardır. Ayrıca her tür haberin çocuğa uygunluğunu denetleyecek olan en önemli kurum yine aile kurumudur.

Henüz neden-sonuç ilişkisi kuramayan bir çocuk, televizyonda gördüğü olayları kendine göre anlamlandırır. Örneğin bazen anneler çocuklarına kızdığında, aslında gerçekleşmeyecek tehditler söylerler (Beni artık öldüreceksiniz, sen adamı hasta edersin gibi)... Çocuk televizyonda gördüğü olayı kendi düşünce yapısına göre açıklayıp, "Annesi kızdı ve böyle oldu" gibi bir yorum getirebilir. Bu da onun bazı zorluklar geliştirmesine neden olabilir.

ANNE-BABALARA ÖNERİLER

8 yaş altı çocuklarda gerçek ve fantezi arasındaki ayrım henüz oluşmamıştır. İzledikleri görüntülerde gerçek ile rol arasındaki farkı anlamaz ve izlediklerini gerçekmiş gibi öğrenirler. Dolayısıyla 8 yaş altı çocuklar, şiddet içerikli haberlere daha duyarlıdırlar. Bu yüzden çocuğunuzun neleri izlediğinden mutlaka haberdar olun, onları denetleyin.

Televizyondaki belirgin şiddet içeren haber programları kadar, sempatik şiddet içeren çizgi filmlerin izlenmesinde de anne- baba tarafından denetleme olmalıdır. Çünkü sempatikleştirilmiş şiddet, çocuklar tarafından çok daha kolay içselleştirilir.

Televizyonu evinizin odak noktası haline getirmeyin. Televizyon izlemeyi günde 1-2 saat ile sınırlandırın.

Çocuğunuzu uyutmak için televizyonu kullanmayın.

Yemek sırasında televizyonu kapatın.

Çocuğunuzun televizyon seyretmesi konusunda sınırlarınız olsun. Ne kadar süre izleyeceği ve neleri izleyebileceği konusunda limitler koyun.

Çocuğunuza televizyonun yerini tutabilecek aktiviteler yaratın. Bu beraber oynayacağınız bir oyun, birlikte yapacağınız bir puzzle olabilir.

Ailece seçerek izleyebileceğiniz programlarınız olsun, bunu eğlenceli ve kaliteli zaman olarak paylaşın.

Anne-baba olarak çocuklarınıza model olun. Bütün bir gün televizyon karşısında oturmayın.

İncelmenin yeni nesil yöntemi

LPG cihazları, selüliti gidermede, yüz ve vücut sarkmalarında çok etkili sonuçlar alan bir uygulama tekniği geliştirdi. "Lipomasaj" adlı bu yeni teknik, Paris’te yapılan uluslararası basın toplantısıyla tanıtıldı.


Selülit tedavisinde çok etkili bir cihaz olan LPG’nin ithalatçısı Medi-Kim A.Ş., selülitle savaşta yepyeni bir uygulama yöntemini tanımak üzere Paris’teki uluslararası toplantıya katıldı. Düzenlenen toplantıda, yeni uygulama "Lipomasaj" yöntemiyle selülitin daha etkili ve daha kısa sürede nasıl yok edileceği hakkında bilgi verildi.

Lipomasaj, hem mevcut LPG cihazlarıyla hem de tanıtımı yapılan iki yeni LPG cihazıyla kullanılabiliyor. Selülit tedavisi yapılan kişi, eğitimli estetisyenin yönlendirmesiyle, seans esnasında kaslarını kasmayı ve tedaviye aktif olarak katılmayı öğreniyor. Klasik yöntemle 16-20 seans arasında sonuç alınabilirken, Lipomasaj yöntemiyle bu süre yarı yarıya azalıyor ve 6-10 seans yeterli oluyor. Basın toplantısında tanıtılan iki yeni LPG cihazı Cellu M6 2i ve Lipo M6, selülit tedavisi yaparken, Cellu M6 2i ayrıca yüz estetiği, lifting ve tıbbi olarak lenfödem, skarlar, yanıklar, fibrozit, fibromiyalji, liposuction sonrası ve rehabilitasyonda da kullanılıyor.

İncelme ve selülit tedavisinde bu yeni keşif, Türkiye’de yaklaşık 350 estetik merkezinde kullanılmaya başlandı. Medi-Kim Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ustaoğlu, bu yeni masaj yöntemi sayesinde, selülite karşı çok daha kısa sürede daha etkili sonuçlar alınacağını söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!